Platform: Xbox 360 Tur: Action Multiplayer: Var Yayıncı: Midway Yapımcı: Midway Cıkış Tarihi: 2007 Eylul John Woo, bu ismi daha once duydunuz mu? Duymamanız imkÂnsız ozellikle aksiyon filmi tutkunuysanız bu ismi kesin tanıyorsunuzdur. John Woo aksiyon filmlerinin duayenlerindendir. Kullandığı değişik teknikler diğer filmlerden belirgin şekilde ayırıyordur kendini. Ozellikle akılcı kamera kullanımı kendine has bir ozellik kazandırmıştır filmlerinde Joh Woo'nun. Şoyle bir duşunduğumuzde aklımıza gelen filmleri Hard Boiled, Hard Target, Face Off ve Mission Impossible 2. Bu filmleri izlemişseniz zaten John Woo'nun ne kadar muhteşem bir yonetmen olduğunu anlamışsınızdır. Neyse yonetmeni bu kadar anlatmamanın sebebi bildiğiniz gibi oyunumuzun sanat yonetmeni olması. Clive Barker'dan (Undying - Jericho) sonra John Woo'yu da bu parkurda gormek cok hoşuma gitti. Aylarca beklediğimiz aksiyonu oyunu Stranglehold sonunda cıktı. Video'larını izlerken durust olmak gerekirse ağzımın suyu akıyordu, acaba gercekten bunlar oyun ici goruntuler miydi ve bu hareketleri oynarken kolayca yapabilecek miydik diye merak ediyordum. Neyse ki boşuna telaşlanmışım, beklentilerimizi yeterli olcude karşılayacak bir oyunla karşı karşıyayız. Oyunun konusu oldukca klişe, yine asi bir polisi canlandırıyoruz. Bir polisin oldurulmesi sonucunda Tequila bu işi yapanların kimler olduğunu araştırmaya karar veriyor. Fakat bunu duyan mafya Tequila'nın ailesini kacırıyor ve olay sadece katili bulmak olmaktan cıkıp ailemizi de kurtarmaya calıştığımız bir senaryoya donuşuyor. Tequila'yı yakından tanıyorsunuz unlu aktor Chow Yun-Fat. Bircok John Woo filminde bu aktorle karşılaşmıştık. Hatırlayamayanlar icinde Crouching Tiger Hidden Dragon filmini oneriyorum. Chow bire bir yansıtılmış oyuna ve ayrıca seslendirmeyi de kendisi ustlenmiş. Stranglehold aynı Max Payne oyunu gibi, hatta kopyası denilebilir. Ama Stranglehold'un da kendine has ozellikleri yok değil. MP'deki "Bullet time" hadisesi bu oyunda da mevcut ve adı da "Tequila time". Ama oyunu guzel yapanda zaten bu ozellik. Artistik atlayışlarla duşmanları mermi manyağı yapmak cok zevkli. Zaten sadece sağa sola atla mecburiyeti yok, duvarlardan sekerek taklalar atarak ta bu işleri halledebiliyoruz. Tequila cok esnek bir karakter, her turlu artistik hareketi yapmaktan cekinmiyor ve bu hareketleri yapmak cocuk oyuncağı. İlk 15 dakikada oyuna alışmak ve artistik hareketleri yapmak icin yeterli. Tequila time ile birlikte ağır cekim moduna giriyoruz ve mermilerden kacmak ve duşmanları vurmak daha kolay hale geliyor. Yaptıklarımız bu kadarla da kalmıyor, masaların uzerinde ve merdiven kollarına kayarak ağır cekime geciliyor ve duşmanlarımızı haklarken kolay hedefte olmuyoruz. Duşmana acı vereceğimiz bir suru silahta emrinize amade. Tabancalar, hafif ve ağır makineli silahlar kullanımınıza sunulmuş, ancak iki silahtan fazlasını taşıyamıyorsunuz. Zaten gerekte kalmıyor, cunku oldurduğunuz kişilerden silah ve bol miktarda mermi bulmanız mumkun. O yuzden mermi sıkıntısı cekmeyeceksiniz. Bu ilk yardım cantaları icinde gecerli. Catışma alanlarınıza genellikle birkac tane serpiştirilmiş cunku. Oyunun bir diğer guzel ozelliği de Tequila’ya bazı ozel gucler verilmiş. Ama bunlar buyu gibi fantastik değiller. Ancak oyuna ayrı bir hava kattığı kesin. Health: Adı uzerinde gucunuzu bir miktar tazelemeye yarıyor. Precision Aim: Bu ozellikte First Person moduna geciyoruz ve uzaktaki hedefi tek atışta (tabi vurduğunuz yer onemli) oldurmemizi sağlıyor. Aynı Max Payne'de olduğu gibi, ateş ettiğinizde kamera mermiyi takip ediyor. Barrage: Yaradana sığınıp Allah yarattı dememe modu diyebiliriz. Belli bir sure ne gucunuz azalıyor nede merminiz. Geleni geceni bitiriyorsunuz. Spin attack: Bu en sevdiğim ozelliklerden biri, etrafınız duşmanla mı cevrildi, kacacak yerinizde mi yok bu ozellik sayesinde 360 derecelik bir donuş yapıp tum duşmanları obur tarafa gonderebiliyorsunuz. Health ozelliği oyunun başında veriliyor. Diğer guclerin tamamını da birkac bolum icinde elde edebiliyorsunuz. Bazen hayat kurtarıyorlar dikkatli kullanın. Max Payne'de sıkı bir aksiyon vardı hatırlasınız ama bu oyundaki aksiyonun yanında cok hafif kalıyor. Uzerinize yağmur gibi duşman yağıyor. Bir dakika boş kalmıyorsunuz. Oyun sizi surekli aksiyon icinde tutuyor. Ama bu aksiyon sahneleri o kadar guzel aktarılmış ki oyuna adeta film seyrediyormuş izlenimi veriyor. Hele ilk bolumde pazarda cıkan catışma sahnesi insanı buyuluyor. Bir anda ortalık şenlik alanına donuyor. Silahlardan cıkan ateşlerle ortam birden ışıl, ışıl oluyor ve mermiler havada ucuşuyor. Oyunda durmak sızın 15–20 dakika surekli duşmanla catışma halinde olduğunuz zamanlar olacak. Stranglehold'un sacmaladığı bir yon var, o da bolum sonu boss'larının oluşu. Bu eski teknik hala kullanılıyor ama bunun gibi film havasında gecen bir oyun icin kullanılması pek hoş olmamış. Oyunda mekÂnlar uzerinde de hayli calışılmış. Hong Kong ve Chicago hattında gezdiğiniz mekÂnlar liman, bar, otopark, otel ve Cin lokantaları gibi yerler. Her ortam gerekli şekilde renklendirilmiş. Bazı yerlerde parlak, bazı yerlerde pastel renklerin kullanılması ve renklerin uyum icinde olması guzel. Yeni bir mekÂna girdiğiniz zaman ortam son derece durgun ve derli toplu. Ama catışma bir başladı mı hicbir şey eskisi gibi olmuyor. Ortam oyle bir dağılıyor ki, adeta tanınmaz hale geliyor. Tam bir harabeye donuşuyor. Etrafla etkileşim maksimum duzeyde tutulmuş. MekÂnda bulunan tum objelerle etkileşime girebiliyorsunuz. Ateş ettiğiniz her şey tepki veriyor. Duvarlar parca, parca dağılıyor, şişeler, masalar ve daha bircok obje zarar goruyor hatta evler bile patlıyor. Patlama efektleri, vurulduğunuzda uzerinizde oluşan yaralar, boş kovanların yere duşmesi ve silahların ortama verdiği etkiler kesinlikle harika. Fizik olayının bu kadar guzel kullanıldığı oyun pek azdır. Havok fizik motorunu sonuna kadar somurmuşler. Etkileşim gercek hayatta nasıl olması gerekiyorsa bu oyunda da aynen oyle. Mesela bir sutunun arkasına gectiğiniz zaman tamamen guvende hissetmeyin kendinizi. Cunku her yerin bir dayanıklılık suresi var. Mesela bir masaya tekme atıp kendinize siper yaptınız 5–6 mermide siperiniz darmadağın oluyor, kısacası her zemin yıpranıyor. Yapay zek yine beklentimizi pek karşılamıyor. Duşman sayısı sizi biraz zorlasa da Tequila time sayesinde her turlu zorluktan sıyrılabiliyorsunuz. Bu catışmalarda bir sure sonra sizinde gozunuzu kan buruyor ve tek kurşunla bile olen duşmanların uzerine sayısız mermi boşaltmaya başlıyorsunuz. Dediğim gibi duşmanları tek vuruşta da yere serebiliyorsunuz. Artık her oyunda bulunan kafaya tek kurşun sıkma durumu bu oyunda da gecerli. Stranglehold’un en başarılı olduğu yonde bu olsa gerek. Duşmanlar vuruldukları yere gore cok gercekci tepkiler veriyorlar. Ayaklardan vurursanız dizlerini ustune cokuyorlar veya cok yakından pompalı tufekle vurduğunuz duşmanlar cok gercekci bir şekilde savruluyorlar. Duşmanları saf dışı bırakmanın bir yolu daha var. O da etraftaki nesneleri akılcı kullanmak. Şoyle ki mesela karşınızda siper almış 3 duşman var ve sizin onları vurmanızda zor diyelim. Bu durumda mutlaka kullanabileceğiniz bir obje ( bu objeler parlayarak kendilerini belli ediyorlar.) vardır etrafta. Mesela o adamların uzerine tabela veya projektor ışıklarını duşurebilirsiniz. Daha olmadı yanlarında tup bulunuyorsa tupu patlatarak 4–5 kişiyi bir anda oldurmeniz olası. Stranglehold aksiyon filmlerinde karşılaştığımız sahneleri birebir yaşatıyor. Bilirsiniz filmlerde iyi adamın etrafını 5–6 kişi sarar ve herkes silahını birbirine doğrultur. Oyunda bu sahneleri de yaşayacaksınız. Yalnız bu sahnelerde cabuk davranmanız cok onemli. Kontrol size gectiği andan hem kurşunlardan sıyrılıp hem de karşınızdaki adamları tek vuruşta oldurmeniz gerekiyor. İlk başlarda zorlansanız da birkac seferde alışacaksınız. Size gelen kurşunların havada yarattığı efekt gorulmeye değer. Teknik detaylara kısaca değineceğim. Grafikler bir aksiyon oyununa gore yeterli duzeydi iyi. Artık bircok oyunda kullanılan Unreal 3 grafik motorunu kullanıyor Stranglehold. Ama ne yazık ki motoru pek verimli kullanıldığını soyleyemeyeceğim. Mesela Gears of War'da ki grafikler Stranglehold'da yok. Gerci henuz herhangi bir oyunda da yok. Ama fizik motoru Havok cok başarılı kullanılmış. Seslere gelince dublajlar, silah sesleri ve ortam sesleri başarılı bir şekilde aktarılmış. Sozun ozu oyun Xbox 360'ın gucunden tam olarak yararlanamamış. Aslında oyunun yaşattığı hareket şu ana kadar oynadığınız oyunlardan cok daha fazla. Fakat oyunun cizgisel yapısı ve cok da değişik bir şeyler sunmaması oyunun omrunun kısalmasına yol acıyor. Bir kere bitirdikten sonra bir daha oynamak insanın icinden gelmez. Bu tarz oyunların multiplayer olarak ta pek tercih edilmediğini duşunerek, sadece aksiyon oyunlarını cok seven arkadaşlara tavsiye etmeme neden oluyor. John Woo oyunu almamdaki en buyuk etkendi. Bence sizde deneyin pişman olmayacaksınız. ESRB ve PEGI derecelendirme kuruluşları bu oyunu iceriği itibarıyla 18 yaş ve uzerindeki tum oyuncular icin onermektedir. __________________