SİSTEM GEREKSİNİMLERİ İşletim Sistemi: Windows 7 veya Vista (Windows XP desteklemiyor) İşlemci: Athlon X2 4200 veya Pentium Dual-Core 3Ghz (SSE3 destekli olacak) Ekran Kartı: Nvidia 8800 serisi veya 256 MB lik ATI Radeon HD 2600 veya 256MB lık DirectX 10 u destekleyen dengi kart Ram: 2 GB Ram DirectX: Microsoft DirectX 10 Hard disk: 10 GB boş hard disk alanı Ses Kartı: %100 DirectX 10 uyumlu ses kartı OYUN BİLGİLERİ Ben ki aksiyon oyunlarına karşı ziyadesiyle ilgili, bol aksiyon iceren sahnelerin mudavimi bir oyuncu olarak “Bu kadar da abartı olmaz!” sozlerini savuruyorsam, Just Cause 2’nin nasıl bir yapım olduğunu siz hesap edin. Tek kişilik ordu olma sorumluluğunu ustlenmeye alıştık, ama hareket halindeki araclar uzerinde seksek oynamak, bitmek tukenmek bilmeyen paraşutlerimizle gok yuzunde suzulmek ve etrafta ne varsa sorgu sual dinlemeden patlatmak konusu hala fazlasıyla abartılı geliyor insana. Eğer dinmek bilmeyen bir tempo ile hikayeyi fazla kafaya takmadan, etrafta ne var ne yok parcalamak istiyorsanız, peşime takılın... Dozaj hesabı 2006 yılının sonlarında piyasaya surulen ve GTA’ya benzeyen yapısı ile ilgi toplayan Just Cause, icerdiği abartılı aksiyon sahneleri ile gundemdeki yerini korumuştu. Sandbox diye tabir edilen, ozgur bir oynanışa sahip olan yapımda karşımıza cıkan her aracı kullanabiliyor, binbir akrobatik hareket ile duşmanlarımızı obur dunyaya yollarken terlemelerini sağlıyorduk. Başarılı gorselleri ve dev haritası ise dikkat ceken yapımın ikinci bolumunde her şeyin dozajı biraz daha artırılmış. Panau isimli tropik bir adaya damdan duşer gibi inen kahramanımız, daha ilk sahneden itibaren bizleri ne kadar hareketli bir maceranın beklediğinin sinyalini veriyor. Gokyuzunde suzulurken haritanın ne kadar buyuk olduğunu hissedebiliyorsunuz. Zaten oyunun icine girdikten sonra haritaya bir goz atarsanız neresinden başlayıp nasıl sonuna kadar gideceğinizin endişesini yaşıyorsunuz. Bunca yıldır oynadığım oyunlar arasında en buyuk haritanın burada karşıma cıktığını soyleyebilirim. Yeni oyunda helikopter de kullanabiliyoruz Kısaca tanımlamak gerekirse, GTA’ya fazlasıyla benzeyen bir oyun olan Just Cause’da ozgurluk seviyesinin biraz daha geniş olduğu soylenebilir. Acık arazide dilediğimiz gibi dolaşıyor, cevreye istediğimiz seviyede zarar verebiliyoruz. Kullanamayacağımız arac, kurşunlayamayacağımız canlı yok. Ote yandan bindiğimiz aracların ustune bir dublor gibi cıkmak ve oradan duşmanları avlamak gibi enteresan becerilere sahibiz. Gorev yapın ya da yapmayın etrafa verdiğimiz zararın bol bol getirisi olduğu icin son merminizi dahi patlama ihtimali olan her turlu cisme gondermeniz lehinize oluyor. Basit bir gorevi yaparken bile etrafa ne kadar hasar verirseniz o kadar kaos puanı kazanıyorsunuz ve bu size hem yeni silah, arac alma hem de elinizdekileri yukseltme konusunda yardımcı oluyor. Maceranın icine daldığımızda ise serinin ilk bolumunu denemiş kullanıcıların hemen fark edeceği bazı yenilikler goze carpıyor. Bunlardan ilki daha oyunun hemen başında kullandığımız kancalı ipimiz. Bu ip sayesinde akla hayale sığmayacak işlerin ustesinden gelebiliyoruz. Karşınızda 50 m yuksekliğinde bir bina mı var? Hic sorun değil, birkac kanca atışı ve işte en tepeye cıktınız bile! Bu kanca her derde deva. Kulenin tepesinden ateş eden bir duşman ile karşılaştınız diyelim. Ne acı tesaduftur ki, elinizde avucunuzda tek bir mermi bile kalmamış. Fırlatın kancanızı ve birkac saniye icerisinde duşman ayaklarınızın dibine duşuversin. Gokyuzunde suzulen helikopterlere tutunmak mı dersiniz, hareket halindeki aracları yakalamak mı dersiniz, her şeyi bu kanca ile yapmak mumkun. Camura saplanmış aracınızı bu kanca sayesinde traktore bağlayarak kurtarabiliyorsunuz. Kısacası bu kanca ile hayal gucunuz dahilinde her şeyi yapabilirsiniz. Ulaşamamanız gereken noktalara ulaşmanızı sağlaması da kimi zaman oyunun fazlasıyla kolaylaşmasına neden olabiliyor. Soz gelimi gokdelenin tepesine ulaşmamız istenen gorevde aslında karşımıza cıkanı oldurmemiz ve herkes oldukten sonra da adamımıza erişmemiz gerekiyor. Oysa ki bu kanca sayesinde ters taraftan gidip, binanın tepesine cıktıktan sonra adamın arkasından yaklaşarak tek bir mermi bile harcamadan gorevi tamamlamanız mumkun. Yapay zeka yoksunu Henuz ilk oyunun dumanı tuterken yeni oyun hakkında bilgiler veren ve bizleri heyecanlandıran yapımcılar, ilk bolumdeki en buyuk problemlerden biri olan yapay zekanın geliştirileceğini iddia etmişti. Burada gorduk ki, bu iddialarını gerceğe cevirmeye yaklaşmamışlar bile. Siperlerin ardında saklanan duşmanlara rastlasak da anlamsızca ortalık yerde duran ve uzerimize gonderdiği mermilerden medet uman duşmanlarla daha fazla karşılaşıyoruz. Daha da kotusu, bu duşmanlar her ne hikmetse patlayıcı madde yuklu varillerin yanında durmaya da bayılıyor. Hal boyle olunca varillere nişan alarak rahatlıkla duşmanları alt edebiliyorsunuz. Helikoptere tutunabilmek ustun becerilerimizden sadece biri Hazır duşmanlardan bahsetmişken kontrollere de değinmek gerekli. Oncelikle konsollara hazırlanıp daha sonra PC’ye uygun hale getirildiği icin kontrol konusunda da bir yenilik karşımıza cıkıyor. Yeni nişan alma tekniği konsol kullanıcıları icin rahat bir kontrol sağlıyor. İmleci duşmana yakın bir noktaya getirsek bile yine de duşmanın uzerinde kırmızı nişan alma ibaresi geliyor. Bu sayede hareket halindeyken rahatlıkla duşman avlayabiliyoruz. PC kullanıcıları ise fare ile rahat nişan alabileceği icin bunun onemli bir gelişim olduğunu soyleyemeyiz. Sayısız silah ve arac iceriği sunan Just Cause 2’de, traktorden, askeri kamyona, hatta helikoptere kadar pek cok aracı kullanabiliyoruz. Oldurduğumuz rakiplerden duşen veya etraftaki sandıkların icerisinden cıkan silahları almak size yetmiyorsa bir de kara borsa seceneğimiz var. Maceranın istediğiniz anında “Black Market” seceneğine girerek silah ve arac satıcısı helikopterin tepemizde bitmesini sağlayabiliyoruz. Helikopter gelince yeni bir arabirime geciyor ve dilediğimiz gibi alış veriş yapabiliyoruz. Burada silahları ve aracları geliştirme imkanına da sahibiz. Bunun icin haritanın ucra koşelerinde bulunan arac ve silah parcalarını bulmamız gerekiyor. Yapımcıların soylediğine gore harita uzerinde tam 2000 parca var ve her geliştirme işlemi icin bu parcaların belli kısmını kullanmamız gerekiyor. Yeni motor, yeni heyecan İlk oyunun kullandığı Avalanche Engine oyun motorunun ikinci surumu ile karşımıza cıkan Just Cause 2, daha geniş harita, daha detaylı tasarım ve daha etkileyici patlama efektleri ile dikkat cekiyor. İcinde bulunduğumuz harita cok buyuk ve gorevler arasındaki seyahatlerimizde bu ucsuz bucaksız haritada kaybolmamız son derece doğal. Grafikler icin ise hem iyi hem de kotu fikirler uretebiliriz. Yeri geliyor cok etkileyici bir sahne ile karşılaşıyorken, başka bir sahnede fizik kurallarına aykırı sacma bir goruntuyle yuzyuze gelebiliyoruz. Oyunun demo’sunda da karşımıza cıkan, ucurumdan aşağı yurume veya yukarı tırmanma sorunu tam surumde de aynen duruyor. Arac takip sahnelerinde garip hatalarla da karşılaşmaya devam ediyoruz. Duşmanlar, aldıkları mermi darbelerine aşırı tepki veriyor. Bu baştan guzel gelse de bir sure sonra insanın gozune batmaya başlıyor. Bu tip aksiyon sahneleriyle sık sık karşılaşıyoruz Just Cause 2’nin saf aksiyondan hoşlanan, kafasına hicbir şey takmadan, sadece karşısına cıkanı oldurmeyi hedefleyen oyunculara hitap ettiğini soyleyebiliriz. İcerisinde aksiyon yapımlarında one cıkan her oğeden biraz bulundurması nedeniyle hicbir konuda ust duzey başarı gosteremiyor. Ucsuz bucaksız haritada, cılgın bir macera ve bol patlama efekti gormek istiyorsanız, iyi bir secim olabilir. Oyunlarda gercekcilik arayanlardansanız, Just Cause 2’den uzak durun! __________________