Medal of Honor 2010 On İnceleme
Oyun Dünyası0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Oyun Dünyası
- Medal of Honor 2010 On İnceleme
-
26-09-2019, 20:14:00Medal of Honor yıllardan beri aklımıza İkinci Dunya Savaşı’nı getirir. Cepheden cepheye mucadelemizin 11. yılında olduğumuz şu gunlerde, 2007’deki Airborne’dan sonra Medal of Honor serisi, rakibi Call of Duty serisi gibi modernleşiyor. Medal of Honor’un en son oyunu Airborne’a bir bakalım. İkinci Dunya Savaşı, guzel fikirler, kabul edilebilir atmosfer. Peki ya ne eksik? Neden tutmadı? Neden Medal of Honor da modernleşiyor? Bunun iki cevabı var. Birincisi İkinci Dunya Savaşı’nın eskimesi, ikincisi de Modern Warfare gibi cok satan bir oyuna karşı mucadele edilememesi. Kısaca, Electronic Arts pastadan pay istiyor. Ama bu pay isteme işlemi, iyi bir oyunun arkasından gelen ve sadece konseptin kopya edilen oyun ile aynı olduğu, diğer yonlerinse rezalet olduğu oyunlardan olmayacak gibi gozukuyor. Cunku Electronic Arts bu sefer cok iddialı. Modern Warfare serisi neden bu kadar sevildi peki? Kişisel fikrim, elde silah “bum bum cuf cuf”dan ziyade, butunleşebildiğimiz, hissedebildiğimiz karakterlere sahip olmasından kaynaklanıyordu. Hangimiz Yuzbaşı Price’ı sevmedik ki? Hangimiz Soap’un yukselişine hayran kalmadık? Evet, serinin senaryosu vasat bir Hollywood aksiyon filminden iyi değildi ama oyunu bize sevdiren senaryonun sunuluşuydu. Tabii ki, her ne kadar son oyunda yapılan hatalar bircok oyuncunun tepkisini cekmiş olsa da, coklu oyuncu modu bu başarının temel taşlarından birini oluşturuyordu. Medal of Honor, Afganistan’da geciyor. Ama oyunun baş yapımcısı Greg Goodrich’in soylediğine gore, Afganistan oylesine secilmiş bir mekan değil. Electronic Arts’ın Los Angeles studyosu, gerceğine yakın –hatta belki de yer yer gercek- hikayeler anlatmak istiyor. Oradaki askerlerin neler yaşadıklarını, neler cektiklerini, ruh hallerini yansıtmak istiyorlar. Bunu yaparken de elit Tier 1 ekibini bize sunacaklar. Aynı Modern Warfare’deki S.A.S.’lar gibi, Tier 1 ekibi de en ust duzey eğitimlerden gecen, taktik bilgisi yuksek ve olumcul bir ekip. Afganistan’ın şartları cok zorlu ama bu ekibin uyeleri bu şartlarla yaşıyorlar ve Afganistan’da bulunabilecek her turlu deliği biliyorlar. Hızlı, cevik ve olumculler. Duşmanlarının en son duydukları şey, iclerinde bulundukları odanın kapısının patlama sesi. Sonrası malum. Her ne kadar oyunun buyuk bolumunu elit Tier 1 uyeleriyle oynayacak olsak da, aynı Modern Warfare’de olduğu gibi elimizin altında bir de Amerikan askerlerinden oluşan Sledgehammer olacak. Sledgehammer birliklerini kontrol ederken eski tarz bam gum aksiyona hazır olmamız gerekiyor cunku bir yandan tanklar yanımızdan akın akın giderken, ustumuzden gecen, yere cakılan helikopterler arasında yolumuzu bulmamız gerekiyor. Bu bolumleri de Modern Warfare’in Amerikan askerli bolumlerine benzetebiliriz. Bu bolumlerde –ve oyunun genelinde de- helikopter ve ATV kullanabileceğiz. Acıkcası bu tarz FPS’lerde arac kullanmaktan pek hoşlanmıyorum. Her ne kadar oynanışa değişiklik katsa da, gereksiz derecede uzadığı zaman sinir bozabiliyor. Oyunu yapan iki ekip de oldukca sıkı calışıyor. Dediğimiz gibi, Medal of Honor gercekleri baz alıyor. Bunun en buyuk kanıtı da, Los Angeles studyolarına gelen Tier 1’de uyeleri. Ekip, Tier 1 elemanlarından bilgileri alıp, olabildiğince gercekci bir savaş atmosferi yaratmak icin uğraşıyor. Medal of Honor’un en buyuk amacı, buyuk bir savaşı alarak bu savaşı anlatmak değil. Medal of Honor’un amacı, savaşanları anlatmak. Karakterler arasındaki bağı sıkı sıkıya kurmak. O atmosferi karakterlerin gozunden oyunculara aktarmak. Bunları yapmaya calışırken bir yandan da yapay zekayı guclendirmeye calışıyorlar. Goodrich’in dediğine gore, ekip uyelerimizin hepsi ne yaptıklarının farkında olacaklar ve icinde bulunduğumuz savaş ve yıkım atmosferini bize vermeye calışacak. Modern Warfare serisini oynamışsanız bilirsiniz. S.A.S.’ların olduğu bolumlerde icinizde garip bir rahatlık oluyordu. Sanki operasyonlar, Amerikan askerlerinin olduğu bolumlere nazaran daha “kolaydı”. Bunun en buyuk nedeni, yanınızdaki S.A.S.’ların size ihtiyacı olmamasıydı. Onlar zaten işlerini harfiyen yerine getiriyorlardı. İşte Tier 1 elemanları da aynen boyle. Oyunun kapağındaki Tier 1 elemanına bile bakarsanız bunu gorebilirsiniz. O uzun sakalları, size “ben buradaydım” diyor. Kanımca, Tier 1 elemanlarıyla oynayacağımız bolumler, oyunun temelini oluşturacak. Yanındaki Sledgehammer operasyonları ise, stresimizi almak icin bize sunulan “vur vurabildiğin kadar” bolumleri olacak. Cunku olum ve yaşam arasındaki ince cizgi, Tier 1 elemanlarının ayaklarının altında. Modern Warfare serisinin en buyuk avantajlarından biri de milyonlarca kişi tarafından oynanan bir coklu oyuncu moduna sahip olmasıydı. Hatta Modern Warfare 2’de, yapımcılar onumuze 5 saatlik tekli oyuncu suresi sunarak butun guclerini coklu oyuncuya harcadıklarını gostermişlerdi. Ama oyunun dedicated sunucu eksikliği ve hileci nufusun cokluğu nedeniyle oyuncular bir turlu istediklerini deneyimi alamamışlardı. Medal of Honor ise bu deneyimi sunmak icin geliyor. Hem de bunu tekli ve coklu oyunculardan birine aşırı yuklenip, diğerini boşlamadan yapıyor. Electonic Arts’ın Los Angeles burosu tekli oyuncu, İsvec’ten DICE ise coklu oyuncu modu uzerine yoğunlaşıyor. Şu an icin elimizde coklu oyuncu ile ilgili bilgi olmasa da, iddialı geldiğini soyleyebiliriz. DICE’ın Battlefield serisindeki muthiş başarısına bakarsak, coklu oyuncunun emin ellerde olduğunu da soyleyebiliriz. Hem Modern Warfare 2’de bulunmayan ve insanların tepkisini ceken adanmış sunucu desteği de Medal of Honor’da yer alacak. Şu an icin elimizde oyun ile ilgili cok fazla bilgi yok. Coklu oyuncu seceneği de tam olarak acıklanmadı, yapımcılar E3’u bekliyor herhalde. Ama en azından Los Angeles’dakilerin nasıl duşunduklerini, neyi hedeflediklerini biliyoruz. Bakın Goodrich ne diyor; “Eğer piyasaya bir FPS oyunu cıkarmak istiyorsanız, bu oyun kaliteli olmalı. Yoksa cıkarmayın bile. Hele bir de Medal of Honor gibi eski bir seriyi bu şekilde yeniliyorsanız...” Los Angeles’daki ekip ne yapmaları gerektiklerinin farkında, oyunun her bir anını teker teker cilalıyorlar. Zaten DICE’ın coklu oyuncu yaratmadaki yeteneklerini soylemeye bile gerek yok. Oyunun BETA’sı cıktığında da birebir deneme şansımız olacak. Medal of Honor, 15 Ekim’de PC, X360 ve PS3 icin raflardaki yerini alacak. __________________