Şeytan butun kotulukleri ustlenecek kadar iyiydi.
Sosyal Medya Haberleri, Yardım ve Sorular0 Mesaj
●59 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sosyal Medya Forumları
- Sosyal Medya Haberleri, Yardım ve Sorular
- Şeytan butun kotulukleri ustlenecek kadar iyiydi.
-
26-09-2019, 18:21:28Onu her an beklemek inan ki bal tadında. Seni cok ozluyorum keşke gorsen. Neden gormuyorsun keşke olsen. Romantiklikten tek anladığım oturup birlikte lahmacun yemek. Ne bileyim, sırtımın en ucra koşesini kaşıyıp beni mutlu etmesi falan. Oyle. Ben sana gitme demiyorum, hobi olarak yine git. Ama bakkala git, kuafore git, ne bileyim komşuya git, fazla uzaklaşma benden ozluyorum. Ben uzağı pek goremiyorum, sen gozumun onunden ayrılma. Sevmek, bir beklenti bicimi değildir. Gormesen de, duymasan da, dokunmasan da. Sonunda hicbir şey olmayacağını bilsen de seversin, o kadar. Evet, her zaman seveceksin beni. Cunku ben senin işlemeyi goze alamadığın tum gunahları simgeliyorum. 'Adın ne değeri var? Şu gulun adı değişse bile kokmaz mı aynı guzellikte?' William Shakespeare, Romeo ve Juliet İlgisizlik; bir insanı kaybetmeyi goze almanın en birinci yolu. 'Kendimle ic iceyim, hem oluyum hem mezar.' “Uşuyor musun ? Gel yanıma. O kadar yaktın ki canımı, ısınırsın; Uşumezsin bir daha ..” Seninle yaşadığım bi anlık mutluluk benim icin dunyalara bedeldir.. Tanrı kuzuyu yarattı fakat kaplanı da yarattı. Karanlık olmadan aydınlık, kotuluk olmadan iyilik olmaz. Bazı şarkılar vardır neredeyse tamamen o dur. Oyle ki; icinden cıkıp sana sarılacakmış gibi hissedersin. Hayatınız boyunca affedemiyeceğiniz insanların, mutsuz olduğunu gorme umuduyla sarılın hayata. Alnımda yazanlar mı aklımda kalanlar mı Oyunbozan mı haklı biri soylese.. evet, adın, yuzun surekli taciz ediyor yalnızlığımı ama razıyım teninin şarap kokan girdabında kalmayı kadın.. Oldurmek icin gelen oldurmeden donebilir ama olmek icin gelen.. Olmeden donmez.. Dudaklarını doku testi icin huznunu kan tahlili icin karanlık bedende bekletecekler sen de seveceksin, aleyhinde şahitlik ederken melekler.. Elindeki valizin rengi sac rengine hic uymuyor. Gitme! Bağır, cağır, şarkı soyle, koş, eğlen, sarıl, sev, aşık ol. Canın nasıl yaşamak istiyorsa oyle yaşa. Neyi ne şekilde yapmak istiyorsan oyle yap. Kimin ne duşunduğunun canı cehenneme! Son guluşunu kareleyen idam mahkumlarının ailelerine verilen fotoğraf gibi, ne gosterilecek yuzum, ne bir daha gulecek zamanım kaldı. “Sana her zaman soyluyorum, senin yuzunde gulmek var Bakınca bir yaşama ordusu cıkıyor aydınlığa..” Hayatın en huzunlu anı, Mevsimine kapıldığın kişinin Bahcesinde acabilecek bir cicek olmadığını Anladığın andır... ‘‘Yuzun değil, huzun gorunur bazen aynada.’’ Ceki duzen veremezsin... Merhaba kadın, bu gun umutlarımı geride bırakıp saclarından yaptığım halatla astım kendimi. Siz hic bir kentin altında kaldınız mı? Ben kaldım. Ne bomba duştu ne de deprem oldu. İnanın bana tek bir kurşun bile sıkılmadı. Bir kadın gitti ve tum kent yıkıldı. 'Değerli adam icin şeref, hayattan cok daha ağır basar..'' Shakespeare Eğer sorarsan halimden, cansız bir oluyum şimdi. Bazen son bir soz, yeniden doğmasıdır insanın; "Askerler! Savaş bitti. Miğferlerinizi ve silahlarınızı bırakıp evlerinize donebilirsiniz." Bazen duşunuyorum da ne gereksiz insanlara ne gereksiz değerler vermişim lan. Sana kendimi ispatlamaya calışmıyorsam benim icin yeterince onemli değilsindir. Pili bitmiş kumandaya daha sert basmak gibiydi sende ısrar etmek, farkedemedim kumanda da ki renkli tuşlar kadar gereksiz olduğunu. Zamanında soylenmemiş olan bir "Seni seviyorum", iceride dura dura curuyup paslanıyor ve kocaman bir nefrete donuşebiliyor. Yalnızlık her insanın sevebileceği kadar basit bir şey değil. Sac tellerin peşinden koşturur yelleri, ruhumla bedenimi kavuşturur ellerin, ayaklarım aşar bin turlu engeli, nefesin yarar goğu bozar tum dengemi.. İsa daha doğmamış Meryem suclanmamıştı İki bin beş yuz yıl gecti Sokrat yaşlanmamıştı Omrum sanki bir gundu O da bugundu Yalnız kalmak olumdu.. Her şeyden odun verebilirim ama karakterimden asla. "Sefil hayatım yorgun gozlerimin onunden akıp gitti ve fark ettim ki, ne yaparsanız yapın hepsi bir zaman kaybı olmaya mahkum; o yuzden delirseniz de olur." Gidiyor musun? Git! Soytarısı terk etti diye, kralın sarayı yıkılmaz. “Hele seni başkalarının da sevdiği ve seveceğini bilmek ne turlu bir olumdur duşunemezsin.” "Kahverengi dallardan pembe cicekler actığına gore, Umitsizliğe gerek yok.'' Seni tanıyamıyorum artık derken ne kadar da haklıydın. Cunku, ben de seni sevdikten sonra kendime hic rastlamadım... Shakespeare '' Tek bir kişinin yokluğu, cevrendeki butun cokluğu hic yapar. '' “Boşver! Takma kafana.. Bırak, ne olacaksa olsun. Dunlerde kendini yordun da ne oldu sanki? Yaşa gitsin.” Kus kalmayı beceremediğimiz insan var ya, işte o insan iyi ki var hayatımızda. "Birini cok sevdiğinizde, dunya'daki herkes ona yavşıyormuş gibi hissedersiniz." Uzun zamandır gormediğim biriyle karşılaşınca, onu daha da bi uzun zaman gormek istemediğimi farkediyorum. Bazen olacak gibi gozukur, olacağına inanırsın, sonra biraz olur. Tam oldu derken, olan sadece kocaman bir hic olduğunu farkedersin. "En tepedeki adamdan en aşağılık lağım faresine kadar herkes, ektiğini bicecek." Bir şeyler hissetmeyi uzun sure once bıraktım. En olumcul surgun, sevdiklerinizden ayrı kalmaktır.." -William Shakespeare İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta? Sana gitme demeyeceğim. Uşuyorsun, ceketimi al. Gunun en guzel saatleri bunlar. Yanımda kal.. Bir an şunu hatırladım; Sahip olmadığım bir şeyi kaybedemem. Hayat ne garip değil mi ? Gunduzleri gırgır şamata, kafanı yastığa koyduğun an onu duşunursun. Ve sorarsın kendine; acaba o ne yapıyordur ? Kim bilir belki guluyordur, kim bilir belki uyumuştur. Bir şey daha var, belkide sen onu duşunurken o da başkasını duşunuyordur. Unutmak mı demiştin; Her gecenin sonunda unutmak istedim seni. Ve her sabah uyandığımda tekrar sendim.. Senle yaşamayı herkes bilir, sensiz yaşamayı ise bir tek ben bilirim. "Sen beni uzersin cocuk" dedi ve gitti. Oysa ki bu sefer uzmeyecektim sevecektim, sayacaktım, sarılacaktım, opucektim ama uzmeyecektim. Sen benimdin, hem de oyle benimdin ki; hic haberin bile olmadı. Sen orada uşusen, Benim burada icim titrer. Sımsıkı sarıl yorganına, Bana sarılır gibi.. İşler hicbirimiz icin iyi gitmiyordu ve her yeni doğan gunden beklediğimiz tek bir şey vardı; "Bundan daha kotusu olmasın artık." İliklerime kadar yalnız hissediyorum.. Yuruyemiyorum,aynaya bakamıyorum,artık kendimle bile konuşamıyorum. Gelmen gerekiyor. Burda olman gerekiyor. Dokun bana.. Hissetmeme yardım et.. Derinliklerimde olmanı istiyorum, Son kez hissetmek istiyorum. Dunya benim - Dediğin gibi.. Golgelerden saklanma, Yanıma gel.. Kimse yok burada, bir başına.. Olum susamış siyah kana... Cesedin oylece dursun buralarda, Sadece ruhun eşlik etsin bana.. Kendi cercevenden bakmayı bıraktığında sevdiğimi hissedeceksin. Oyle temiz, oyle saf şekilde seviyorum ki kendim bile inanamıyorum, oyle seviyorum yani. Ve icinde onun kokusunun barınmadığı oksijenden. İcinde onun olmadığı insan yığınlarından. Onun sozcuklerinin yer almadığı laf kalabalıklarından. Seni oylesine duşundum ki, Oylesine yaşamadan once, Senden başka bir şey yok sanki. Bir insana sonuna kadar guvenebilenlere imrenmişimdir hep. Yıllar once guven kavramım sarsıldığından beri kimselere cok yakın olmayıp, kimseye anlatmayıp kendi icimde yaşamaya başladım her şeyi. Boylesinin beni daha guclu kıldığının farkındaydım. Peki ya mutluluğum? Bilincli mi yapıyorum yoksa… İsterse her şey ust uste gelsin, ama sarılınca gecsin. Hayatın 4 evresi vardır; hayret, gayret, sabret, sikt*r et. Kucuk İskender Bir kadın sevildiğini değil, sahip cıkıldığını hissettiğinde aşık olur. Gozlerimi kapatsam yuzunu gorur muyum? "Uykuyla uyanıklık halini biliyorsun, işte sen onların arasında, her gun yeniden doğmama sebep olansın." ''Kim bilir belki aynı sandalyeye oturuyoruz o cafede, farklı zamanlarda. Belki aynı bardaklarda cay iciyoruz, ikimizinde dudağı değiyor aynı noktaya, farklı kişilerle konuşurken.'' "Ona aşık olmak, cehennemde cakmaklara gaz doldurmak gibi bir şeydi." "Sen demek o sahafta goz ucuyla dinlendiğim huzur" Aşık olmak anlık bir şeydi. Birden her şeyin cok parlak gorunduğu, Birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, Birden tum yemeklerin cok daha lezzetli olduğu an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece... Bir bakar, olmuş! Uyandım uyandım, hep seni duşundum Yalnız seni, yalnız senin gozlerini Sonra guluşun geldi aklıma ve icimden dedim ki; yine gelsen yine severim seni.. Cok mutlu olduğunuzu herkese gostermeyin, hayatınızı karartmak icin bekleyen cok fazla insan var dışarıda. Ve benim birdenbire yuzunu değil, gozunu değil, sesini goresim geldi.. "Kadınlar kendilerine neler verildiğine değil, onlar icin nelerden vazgecildiğine bakar." ''İnsanı tuketen sahip olamadıkları değil, sahipken kaybettikleridir.” " Olum bile uzerinden zaman gecince eskir. Gecmeyecek diye yanıp tutuştuğunuz acılar eskir, aşklar eskir, gidenler eskir, donenler eskir.." Baharda kışı, kışın da baharı ozler insan. Ne uzaksa onu ozler. Kavuşmak şart mı? Boşver!. Bazı şeyler yokken guzel.. Duşunsene sen psikologsun ve ben kapıdan iceri giriyorum. Oğlenden beri gelip gidiyorum da İnsan kimi zaman tıkanır yazamaz Cunku bilir ki, tum kelimeler kıyafetsiz olacak Fakat duymamazlıktan gormemezlikten de gelemez İşte oyle bir an Var sayın sizler de oyle bir andasınız Sormayın ne icin, kimin icin Ve bırakın sadece ve sadece Cicekler konuşsun. Sevmek... Dile kolay, kalbe ağır duygu. Hatırlıyor musun ansızın cıkıp gelerek nasıl da yureğime taht kurduğunu. Ayrılıklar, huzunler, gozyaşları... Hepsi zalimce birer birer gelip yureğimin başkoşesine oturmuşlardı. Hayat, simsiyah bir tule sarılmış acılmayı bekleyen bir hediye paketi gibi onumde durmaktaydı. Huzun yuklu kara bulutların hızla yureğimi kaplamaya calıştığı bir zamanda, inatla girdin kararmaya yuz tutmuş dunyama... Aşkta mutluluk hayal olsa da hayallere Âşık olmak mutluluk olsa da, birlikte yapacağımız ilk kahvaltının umudunu kendimle beraber gomerek olsem de, meyveyi ruzgÂr alıp goturse de, pencere gocse de ulu bir zelzele ile bir şiir icin Roma’yı yakmış Neron misali kenti de versek alevlere, o ulvi elin omzuma dokunmasa da, aşkın dokunsa da kalbime, bir sen kalacaksın geride. Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim.''Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri''. Bir omur, bir son icin bekler insan.. Ve son kez eğilip fısıldadım kulağına, ' Birlikte sonsuzluğa kadar .. ' Siyah-Beyaz bir film icinde, rolu belirlenmiş hayatın dublorluğunu yapmak ne kadarda anlamsız. Sensiz şu hayatımın tek rengi ''kan kırmızı''. Olmuyor işte sensiz olmuyor kan ağlıyor kanımın her damlası. Hep ozlediğim, beklediğim aşkın boyle aniden kapımı calıvereceğini, izin almadan yureğimde bir koşeye yerleşeceğini hic duşunmemiştim. Goz goze geldiğimiz anda. Başımdan aşağıya buzlu su dokulmuş gibi hissettim.. "Keşke noktalama işaretleri kadar insaflı olsaydı parantez iclerine sığdırmaya calıştığımız hayat; her noktanın ardından cumleler kurabilseydik yeniden; yaşamı virgullerle uzatabilseydik keşke, tırnak icine alınmış hayatlarımız olsaydı, ve uc nokta koyabilseydik tum sevgilerin omrune.." Ay dalgalanırken gozlerimde dilimin ucunda siz yine kendi mağrur ruzgÂrınızla uzerime sinmiştiniz gece sahil boyu golgeniz gokyuzunde cığırtkan mavi sesiniz iskele kucaklarken dalgaları sahte birer melektiniz __________________