Washington Universitesi'nde yapılan yeni araştırmalar sayesinde geliştirilen bir arayuz yoluyla duşunce gucunu kullanarak iletişim kurma hayatımızda yer etmeye bir adım daha yaklaştı.
Washington Universitesi araştırmacıları, iki kişinin yalnızca zihinlerini kullanarak ucuncu bir kişinin gorevini yerine getirmesine yardımcı olacak bir yontem geliştirdi. Daha once de haberini yaptığımız BrainNet arayuzunun kullanımıyla gercekleştirilen uc kişilik deneyde, iki kişi Tetris benzeri bir oyun hakkında ucuncu bir kişiye yalnızca duşuncelerini kullanarak bilgi aktarımı gercekleştirdi.
Bu iki acıdan onemli bir gelişme: ilk kez ikiden fazla kişiden oluşan beyinden beyine bir ağ kuruldu ve ilk kez bir kişi sadece duşunceler yoluyla cift yonlu bilgi aktarımı sağladı.

Washington Universitesi’nde profesorluk yapan Rajesh Rao’nun araştırma hakkında yaptığı acıklaması ise şoyle oldu:

“İnsanlar, hicbirimizin kendi başımıza cozemediği sorunları işbirliği yaparak cozmek icin birbirleriyle iletişim kuran sosyal varlıklardır. Bir grup insanın sadece beyinlerini kullanarak işbirliği yapıp yapamayacağını bilmek istedik. BrainNet fikri bu şekilde ortaya cıktı: iki kişinin ucuncu bir kişiye bir gorevi yerine getirmesine yardım ettiği bir ağ.”
Tetris'te olduğu gibi, kişilere ekranın ust kısmında bir blok ve alt kısmında tamamlanması gereken bir cizgi gosteriliyor. Gondericiler hem kırmızı bloğu hem de yeşil cizgiyi gorebiliyor, ancak oyunu kontrol edemiyorlar. Ucuncu kişi, alıcı, yalnızca bloğu gorebiliyor ve kontrol edebiliyor. Gondericiler, bloğun dondurulmesinin gerekip gerekmediğine karar veriyor ve bu bilgiyi yalnızca beyni kullanarak ağ yoluyla alıcının beynine aktarıyor. Daha sonra alıcı bu bilgiyi işliyor, oyuna bloğun dondurulmesi veya dondurulmemesi yonunde komut gonderiyor.

Ekip, beş gruptan 16 kez oyunu oynamalarını istedi. Her grupta bulunan uc katılımcı da farklı odalardaydı ve birbirlerini goremiyor, duyamıyor, konuşamıyorlardı.
Gondericiler oyunu bilgisayar ekranından gorebiliyordu. Ekranın bir tarafında “Evet”, diğer tarafında “Hayır” yazısı mevcuttu. “Evet” seceneğinin altında saniyede 17 kez yanıp sonen bir LED, “Hayır” seceneğinin altında saniyede 15 kez yanıp sonen bir LED vardı.

Gondericiler, bloğu dondurup dondurmeme konusunda bir karar verdikten sonra, ilgili ışığa odaklanarak alıcının beynine "Evet" veya "Hayır" sinyali gonderiyorlardı.

Gondericiler, beyinlerinden elektriksel aktivite toplayan “elektroensefalografik” şapkalar takıyorlar. Işıkların farklı yanıp sonme desenleri, beyinde şapkaların alabileceği ozel tepkiler yaratıyor. Yani gondericiler yapmak istedikleri secimlere karşılık gelen ışığa baktıkca, şapka bu sinyalleri topluyor ve bilgisayar bir imlec ile yaptıkları secimi gosteriyor.

Mesajı alıcıya iletmek icin, alıcının kafasının arkasına yerleştirilen bir alet kullanılıyor. Bu alet, beynin gozlerden sinyalleri işleyen kısmına etki ediyor. Bir nevi beynin arkasındaki noronlar gozlerden sinyal alınmış gibi kandırılıyor. Eğer gondericinin gonderdiği mesaj “Evet, bloğu dondur” ise, alıcı parlak bir ışık goruyor. Cevap “Hayır” ise, alıcı hic bir şey gormuyor.

Gondericiler, alıcının kararını gozden gecirme ve karşı cıkma şansına da sahip. Eğer alıcı ikinci bir karar goruş iletirse, gruptaki herkes hattın temizlenip temizlenmediğini oğreniyor. Her bir grup ortalama olarak 16 denemeden 13'unde cizgiyi başarıyla temizledi, yani %81’lik bir başarı sağlandı.

Araştırmacılar, alıcının bir gondericiye zamanla diğerinden daha cok guvenip guvenmeyeceği uzerine de araştırma yaptılar. Ekip gondericilerden birini “kotu gonderici” olarak secti ve 16 denemenin 10'unda mesajı değiştirdi. Yani “Evet, bloğu dondur” mesajı alıcıya “Hayır, yapma” olarak verilecekti. Belli bir zaman gectikce alıcı, gondericiler arasında ayrım yapmaya başladı.

Ekip bu sonucların, insanların tek bir beynin cozemediği zor problemleri cozmek icin işbirliği yapmalarına olanak tanıyan arayuzlerin onunu acacağını umuyor. Araştırmacılar ayrıca, bu tur beyin araştırmalarının etiğini daha fazla tartışmak ve teknoloji geliştikce gizliliğe saygı gosterilmesi icin protokoller geliştirmek istiyorlar.


Kaynak
__________________