Bilgisayar uzmanlarını yıllarca meşgul eden Boole fonksiyonunun hassasiyet konusuna bir cozum getirildi. Hao Hung isimli bir profesor, yıllardır cozulemeyen soruya bir tweetlik bir cevap verdi.

Bu ay yayınlanan bir calışma, bilgisayar devresi bloklarının temel yapısı hakkındaki yaklaşık 30 yıllık varsayımı sonuclandırdı. Bu hassasiyet varsayımı, en yetkin bilgisayar profesorlerini yıllardır caresiz bırakıyordu ancak ortaya cıkan yeni cozum o kadar basitti ki tek bir tweet icerisinde anlatıldı.

Teksas Universitesi'nden Scott Aaronson, "Bu varsayım, teorik bilişim ve kombinasyon bilimlerindeki en karmaşık ve en utanc verici varsayım olarak biliniyordu. Dahası, bu varsayım uzerine araştırmalar yapıp başarısız olanların sayısı dahi bilinmiyor" şeklinde bir acıklama yaptı.




Bu varsayım, Boole fonksiyonunu temel alıyor. Boole fonksiyonuysa belirli sayıdaki girdileri (0'lar ve 1'ler) tek bir cıktıya donuşturuyor. Bilgisayarlarda kullanılan tum devreler de Boole fonksiyonunun bir kombinasyonu olarak karşımıza cıkıyor.

Yıllar ilerledikce bilişim profesorleri bir Boole fonksiyonunun karmaşıklığını olcebilecek yontemleri ortaya cıkardı. Her olcum, girdinin nasıl bir cıktıya donuştuğunu inceliyordu. Orneğin Boole fonksiyonunun (kabaca tabir etmek gerekirse) 'yolları'nın 'hassasiyeti', girdi bitinin cıktı bitini değiştirme ihtimalini hesaplıyor. Bunun yanı sıra 'sorgu karmaşası' da cıktıdan emin olmak icin kac adet girdi sorgulamanızı hesaplıyor.



Her olcut, Boole fonksiyonunda nadir bir pencere sağlıyor ancak bilişim profesorleri, neredeyse tum olcutlerin tek bir cerceveye uyduğunu, bu yuzden herhangi birinin değerinin diğer değerlerle aşağı yukarı benzediğini belirtti. Yalnızca bir karmaşıklık olcutu uymuyordu; o da hassasiyetti.

1992 yılında Noam Nisan ve Mario Szegedy, 'hassasiyet'in bu cerceveye uymadığını ileri surdu. Bu da Boole fonksiyonu araştırmaları icin muthiş bir varsayım halini aldı.

Emory Universitesi'ndeki matematikci Hao Hung ise hassasiyet varsayımının kupun koşelerinin kombinasyonuyla ilgili olduğunu anlatan iki sayfalık dahice ancak son derece basit bir araştırma yayınladı.



Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden Claire Mathieu, Boole fonksiyonunu anlatırken bir banka senaryosunu ornek verdi. Bir krediye başvurulduğunu one suren Mathieu, evet/hayır cevaplı soruların duşunulmesini soyledi. Test bittiğindeyse bankacı sonucları hesaplayıp kişinin krediye uygun olup olmadığını belirtecekti. Bu işlem Boole fonksiyonunun bir orneğini oluşturuyordu. Cevaplarınız girdilerdi ve bankacının cevabıysa cıktıydı.

Başvurunuz reddedildiği zaman bazı verdiğiniz cevaplarda yalan soylemeniz durumunda krediyi alıp alamayacağınızı merak edebilirsiniz. Vereceğiniz cevap sonucunda cıktınızın değişme olasılığı varsa bilişim uzmanları Boole fonksiyonunun o ozel soruya 'hassas' olduğunu belirtiyor. Eğer verdiğiniz cevapların yedi tanesini değiştirdiğinizde cıktınız değişikliğe uğruyorsa Boole fonksiyonunuzun hassasiyeti yedi oluyor.

Tabii ki hassasiyet, yalnızca tek bir olcut. Başka bir deyişle cok daha farklı değişkenler fonksiyon icerisinde yer alıyor. Orneğin size bir test verilmesi yerine bankacı size bizzat sorular sorabilir ve verdiğiniz cevaplara gore soruların sırasını değiştirebilir. Bankacının bir karar verebilmesi icin sorması gereken maksimum soru sayısıysa Boole fonksiyonunun sorgu karmaşası olarak biliniyor.



Bu konsepti ilk kez 2012 yılında duyan Hung, konseptin basitliği ve zarafetine hayran kaldığını belirtti. Bunun uzerine bir cozum ureten Hung, cozumunu bir tweette ve internet sayfasında paylaştı. Cozum o kadar basitti ki, cozumun tum profesorlere tek bir ders icerisinde anlatılabileceğini soyledi. Sorunun cozumu de onlarca yıldır suregelen tartışmalara bir son verdi.

Araştırmanın tam haline ulaşmak icin bağlantıya tıklayabilirsiniz.


webtekno

__________________