Bilimler Akademisi'nin evrim teorisine sahip cıktığı ve evrim teorisini kucumseyen cevrelere karşı bir internet sitesi yaptığı duyuruldu. Haberde, sitenin kuruluş amacının "ABD'de son yıllarda eğitim mufredatında fen derslerine bilimsel olmayan bazı programlar sokmayı amaclayan ve giderek buyuyen bir hareket bulunması" olduğu acıklandı. Aynı gelişme, 12 Haziran 2005 sayısında "Evrimi Nasıl Bilirdiniz?" başlığıyla Radikal gazetesinde de yer buldu.

Bu haberle ilgili bilinmesi gereken en onemli nokta, Amerikan Bilimler Akademisi'nin evrim teorisine değil, materyalizme sahip cıktığıdır. Aşağıda Amerikan Bilimler Akademisi'nin bu son girişiminin neden -Akşam ve Radikal gazetelerinin zannettiğinin aksine- "bilimsel" bir girişim olmadığı ortaya konmaktadır.

1. Amerikan Bilimler Akademisi'nin "Bilim" Anlayışı: Bilimsel Materyalizm

Amerikan Bilimler Akademisi'nin evrim teorisine sahip cıkması, stratejik olarak yerleştirmeyi ve korumayı hedeflediği bazı standartlarla ilgilidir. Bunlar, evren ve yaşama dair yaklaşımlarda sadece doğa kanunlarına dayalı acıklamalara musaade edilmesi gerektiğini dayatan standartlardır ve "bilimsel materyalizm" ismi verilen bir duşunceden doğmaktadırlar. Harvard Universitesi'nin onde gelen genetik araştırmacısı Richard Lewontin, bilimsel materyalizmin kendisinin de benimsemiş olduğu standartlarını şu sozlerle ifade etmiştir:

"Bizim materyalizme olan bir inancımız var, 'a priori' (onceden kabul edilmiş, doğru varsayılmış) bir inanc bu. Bizi dunyaya dair materyalist bir acıklama getirmeye zorlayan şey, bilimin yontemleri ve kuralları değil. Aksine, materyalizme olan a priori bağlılığımız nedeniyle, dunyaya materyalist bir acıklama getiren araştırma yontemlerini ve kavramları kurguluyoruz. Materyalizm mutlak doğru olduğuna gore de, İlahi bir acıklamanın sahneye girmesine izin veremeyiz." (Richard Lewontin, "The Demon-Haunted World", The New York Review of Books, 9 Ocak, 1997, s. 28)

Amerikan Bilimler Akademisi, gunumuz toplumunda bu standartların baş muhafızlarındandır. Ancak Lewontin'in sozlerinin de ortaya koyduğu gibi, Amerikan Bilimler Akademisi'ni bunları sahiplenmeye zorlayan şey, bilimin yontemleri ve kuralları değil, aksine materyalizme olan bağlılıktır.

Evrim teorisi ile bu standartlar arasında da cok sıkı bir bağ mevcuttur.

Evrim teorisi, yaşamın kendiliğinden başladığını ve canlıların tum niteliklerinin hicbir bilincli mudahele olmaksızın, sadece ve sadece doğa olayları ve tesaduflerle suren kor bir surecin urunu olduğunu one surmektedir. Yani Allah'ın varlığını inkar eden materyalist felsefe ile tam uyumlu bir şekilde, yaşamın yaratılmadığını, kendiliğinden başladığını iddia etmektedir.

Bilimsel materyalistlerin hakim olduğu Amerikan Bilimler Akademisi acısından evrim teorisinin ayakta tutulması hayati onem arzetmektedir ve son internet sitesinin kurulması da bu yonde bir girişimdir.

2. Amerikan Bilimler Akademisi'nin Dogmatizmi

Akşam ve Radikal gazeteleri, sitenin acılma sebebini "mufredata bilimsel olmayan bazı programlar sokmayı hedefleyen hareketin giderek buyumesi" olarak haber vermektedirler. Peki ama Amerikan Bilimler Akademisi'nin onlem almaya calıştığı bu hareket evrim teorisine hangi sebeplerden oturu ve hangi zeminde karşı cıkmaktadır?

Sozkonusu hareket, ABD'li bilim adamlarının onderliğinde 1990'lı yıllarda geliştirilen Bilincli Tasarım Hareketidir. Bu hareket, yaşamın bilgiye dayalı kompleksliğinin Darwinizm'in one surduğu rastgele mutasyon ve doğal seleksiyon mekanizmalarıyla ortaya cıkmasının imkansız olduğunu, yaşamın kokeninde bilinc bulunması gerektiğini savunmaktadır. Hareketin onde gelen isimleri, Darwinizm'in mekanizmalarının gecersizliğini deneysel kanıtlarla ve matematiksel analizlerle ortaya koymakta ve sadece bilimsel kanıtlara dayanmaktadırlar. Yaptıkları hukuki girişimlerle eğitim kurullarını Darwinizm'i gecersiz kılan bilimsel kanıtlar hakkında bilgilendirmekte, Darwinizm'i bilimsel bir gercek gibi gosteren ifadelerin mufredattan cıkarılarak oğrencilere konuyu araştırıp eleştirel duşunce geliştirmelerini sağlayacak bir eğitim kazandırmayı hedeflemektedirler.

Amerikan Bilimler Akademisi ise evrim teorisine yapılabilecek bilimsel eleştirilere karşı bir kalkan ormekte ve evrime karşı en kucuk bir itirazı dahi engellemeye calışmaktadır. Burada evrimciler adına gozden kacırılmaması gereken cok onemli bir celişki soz konusudur. Cunku eğer evrim teorisi gercekten iddia ettikleri gibi guclu bir teori olsaydı, Amerikan Bilimler Akademisi'nin teoriye guvenmesi ve karşı yonde ileri surulen bilimsel kanıtların okutulmasından cekinmemesi gerekirdi.

Amerikan Bilimler Akademisi, bilimsel şuphecilik ilkesine aykırı davranmakla da, bu girişimin dogmatik karakterini gozler onune sermektedir. "Bilimde şuphecilik esastır" mantığı, bilimsel ilerlemenin ancak şuphecilik uzerine gercekleşebileceği mantığını temel alanbir felsefedir. Eğer bilimde şuphecilik esassa, Darwinistlerin, tesaduflerin her şeyi meydana getirdiğine inandıkları gibi, her şeyi Allah'ın yarattığına da ihtimal vermeleri gerekir. Madem bilimde şuphecilik gerekiyor, bu durumda canlı varlıkları Allah'ın yarattığına da %50 ihtimal vermeleri ve yaratılışı bilimsel olarak incelemeleri, araştırmaları gerekir.

Oysa Amerikan Bilimler Akademisi tam tersi yonde bir tavır ortaya koymaktadır. Bu tavırda bilimi koruma endişesi değil, bir tur "ozgurluk korkusu" soz konusudur. Her totaliter rejim gibi, Amerikan Bilimler Akademisi de sistemin devamını muhalefetin sesinin kısılmasında gormektedir. Bu totaliter sistemin uygulamalarını bilim dergilerinin sayfalarında okumak mumkundur. Orneğin immunolog Scott Todd, Nature'da yayınlanan bir mektubunda "Tum veriler bir Yaratıcı'ya işaret etse dahi bu hipotez bilimde dışlanır, cunku naturalist (doğal sebeplere dayalı) değildir." derken bu baskılayıcı zihniyeti ifade etmiş olmaktadır. (Todd, S.C., correspondence to Nature 401 (6752):423, 30 Sept. 1999)

3. Amerikan Bilimler Akademisi'nin Ateizme Sinsi Desteği

Bilim goruntusu altında insanlara materyalist felsefenin varoluş hikayesini yani evrim teorisini telkin etmeyi kendine misyon edinen Akademi, insanları yaratılış gerceğinden uzaklaştırmak icin sinsi bir strateji izlemektedir. Bilim adamları Allah'ın varlığı konusunda pozitif acıklamalar yaptığı zaman Akademi derhal devreye girmekte ve din ile bilimin alanlarının ayrı olduğu mesajına başvurmaktadır. Ancak kimi bilim adamları Allah'ın varlığı hakkında inkarcı yorumlar yaptığı zaman dinle bilim arasında olduğu iddia edilen ayrım derhal unutulmakta, bilim adamlarının ateizm propagandasına goz yumulmaktadır. Hatta Richard Dawkins ve Carl Sagan gibi bilim adamları, ateist bir bilim anlayışını populerleştirdikleri icin bilim madalyalarına ve odullerine layık gorulmektedirler.

Sonuc:

Akşam ve Radikal gazetelerinin, Amerikan Bilimler Akademisi'nin girişimi hakkındaki yorumları gercekcilikten son derece uzaktır. Amerikan Bilimler Akademisi'nin sahip cıktığı şey, gercekte bilimi materyalist bir zeminde tanımlama ve surdurme misyonundan ibarettir. Sozkonusu gazetelere evrim teorisine verilen ideolojik desteğe ortak olmamalarını tavsiye ediyoruz. Amerikan Bilimler Akademisi'nin, materyalizmi koruyup surdurme misyonunu ustlenmesi, modern bilimin yaratılışı doğruladığı gerceğinin uzerini ortemeyecektir. Doğada tesaduflerle acıklanması mumkun olmayan tasarımlar, tum canlıları Yuce Allah'ın yarattığını kanıtlamaktadır.
__________________