Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan'ın acıklamalarından satır başları şoyle:
"Bugun dunyamızda ne hakların ne sorumlulukların gerektiği gibi paylaşılmadığı ortalıktadır. Şu an icinde bulunduğumuz kurum, 2. dunya savaşı sonrası bu adaletsizliği ortadan kaldırmak icin kurulmuştur. Oysa bugun, uluslararası camia geleceği tehdit eden teror, iklim değişikliği gibi sorunlara cozum uretme kabiliyetini kaybediyor.
[h=3]"DUNYA BEŞTEN BUYUKTUR"[/h] Sizlerin huzurunda tekrar ediyorum. Dunya 5'ten buyuktur. Zihniyetimizi de, kurumlarımızı da, kurallarımızı da değiştirmenin zamanı gelmiştir. Nukleer guc sahibi ulkelerle bunlara sahip olmayan ulkelerin varlığı tek başına dunyanın dengesini bozmaya yetiyor. Nukleer silah sahibi olanların, nukleer silahı olmayanları tehdit etmesi manidardır. Huzurlu gelecek icin bu sorunu adalet temelinde cozelim. Nukleer guc ya herkes icin yasak ya da herkes icin serbest olmalıdır. Suriye krizini sona erdirme zamanı gelmiştir. Turkiye DEAŞ tehdidinden en cok zarar goren ulkedir.
[h=3]"TURKİYE EN FAZLA İNSANİ YARDIMDA BULUNAN ULKE"[/h] Bugun Turkiye, milli gelirine oranla dunyanın en fazla insani yardımda bulunan ulkesidir. 5 milyon sığınmacıya biz, ev sahipliği yapıyoruz. Turkiye'de, ABD'deki 29 eyaletin tek tek hepsinin nufusundan fazla sığınmacı bulunuyor. Yani şu an, New York şehir nufusunun yarısı kadar Suriyeli kardeşimizi topraklarımızda misafir ediyoruz. 40 milyon dolar harcama yaptık. Peki Turkiye'ye gelen bir şey var mı? Avrupa Birliği'nden gelen destek, bu da bizim milli gelirimize değil ha, şu an itibarıyla 3 milyar euro. Ulkemize gelen sığınmacılardan 365 bini guvenli hale getirdiğimiz bolgelere geri dondu. Nereye? Cerablus'a. Suriyeli sığınmacıların yarısı 18'in altında, ulkemizde doğanların sayısı 500 bine yaklaştı.

Turkiye'nin yeni bir goc dalgasını daha karşılamaya ne tahammulu ne de imkanı var. Bu konuda herkesi, Turkiye'nin cabalarına destek vermeye cağırıyorum.
[h=3]"TURKİYE BUNU TEK BAŞINA KALDIRAMAZ"[/h] Bir onemli husus da Fırat'ın doğusundaki PKK/YPG yapılandırmasının ortadan kaldırılması. Tum teror orgutlerine aynı mesafeden bakılmadıkca bu soruna cozum bulamayız. ABD ile guvenli bolge oluşturulması yonundeki calışmalarımız suruyor. Niyetimiz oncelikle bir barış koridoru tesis ederek burada 2 milyon Suriyelinin iskanını sağlamaktır. Bu guvenli bolge ilan edildiğinde buraya 1.5-2 milyon Suriyeli gocmeni yerleştirebiliriz. Turkiye bunu tek başına kaldıramaz.
Bu bolgenin derinliğini Deyr-ez Zor - Rakka hattına indirebilirsek Avrupa'nın diğer bolgelerinden de donecek Suriyeli sayısını 3 milyona cıkarabiliriz. Ulkemizin onculuğunde Lubnan, Irak ve Urdun'un de katılımıyla uluslararası bir konferans duzenliyoruz. Kuresel multeci forumunun başarısına da onem veriyoruz. BM onculuğunde bir bağışcılar konferansı duzenlenebileceğini de duşunuyoruz.
Akdeniz havzası daha başka sorunlarla karşı karşıyadır. Kıbrıs meselesi Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle cozulemedi. Turkiye Kıbrıs'ta garantordur, Yunanistan garantordur, İngiltere garantordur. Kıbrıs'taki sorunun sıfır garantiyle cozulebileceğini soyleyenlerin kotu niyetli olduğu ortadadır.
[h=3]"MISIR İCİMİZDE KANAYAN BİR YARADIR"[/h] Mısır'ın secilmiş cumhurbaşkanının mahkeme salonunda cırpınarak olmesi ve ailesinin defnine musaade edilmemesi, icimizde kanayan bir yaradır. Bu ulkeye yonelik tehditlerin de rasyonel bir şekilde cozume kavuşturulmasını temenni ediyorum.
[h=3]"BEN MERAK EDİYORUM İSRAİL NERESİDİR?"[/h] Bugun adaletsizliğin en cok yaşandığı yerlerden biri, İsrail işgali altındaki Filistin topraklarıdır. Ben merak ediyorum bu İsrail neresidir? Bu İsrail'in toprakları nereleri kapsıyor? 1947'de neresiydi, 1949-67'de neresiydi ve şu anda İsrail neresidir? BM İsrail'le ilgili aldığı kararları uyguluyor mu? O zaman BM ne işe yarıyor? Turkiye olarak bizim bu konudaki tavrımız nettir, cozum 1947 anlaşması temelinde, başkenti Doğu Kudus olan bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Size BM kursusunden soruyorum, İsrail devletinin sınırları neresidir? 1948 sınırları mıdır, 1967 sınırları mıdır yoksa daha başka sınırları mı vardır? Yuz yılın anlaşması denen girişimin amacı Filistin'i tamamen ortadan kaldırmak mı? Bunlar dunyayı kana mı bulamak istiyorlar? BM başta olmak uzere, uluslararası camianın tum aktorleri vaatlerin otesinde somut destek vermelidir. Filistinliler icin yardım ve bayındırlık calışmalarının etkin bir şekilde surdurulmesi bu acıdan cok onemlidir. Turkiye, mazlum Filistin halkının yanında yer almaya devam edecektir.
[h=3]"KEŞMİR HALA ABLUKA ALTINDA VE 8 MİLYON İNSAN DIŞARI CIKAMIYOR"[/h] Uluslararası toplumun hala yeterince ilgi gostermediği sorunlardan biri de Keşmir ihtilafıdır. Şu anda BM Guvenlik Konseyi'nin, BM'nin almış olduğu karara rağmen Keşmiş hala abluka altında ve 8 milyon insan dışarı cıkamıyor. Keşmirlilerin Pakistanlı ve Hintli komşularıyla birlikte geleceğe guvenle bakabilmesi icin bu sorunun diyalogla cozumu şarttır.
Yeni Zelanda'daki Muslumanlara yonelik saldırı ne kadar yanlışsa, Sri Lanka'da saldırıların Hristiyanları ve Yahudileri hedef alması o kadar yanlıştır. Gocmenlere, ozellikle Muslumanlara cehalet ve on yargı ile yaklaşan herkes bu hastalıklı akımların yukselişine canak tutuyor.
[h=3]VOLKAN BOZKIR'I ADAY GOSTERDİ[/h] Erdoğan, sozlerine son verirken Turkiye'nin 75. BM Genel Kurul Başkanlığı'na talip olduğunu ve bunun icin eski AB Başkanı ve Buyukelci Volkan Bozkır'ı aday gosterdiklerini acıkladı.

