
11 Mayıs 2009 12:46
Kainatın başlangıcı ve yıldızların oluşumunu incelemek amacıyla perşembe gunu Fransız Guyanası'ndan iki uydu fırlatılacak.
Planck uydusu, kainatın ilk evresini daha iyi anlamaya calışırken, Herschel gozlemevi de yıldızların oluşumunu inceleyecek.
Kourou uzay ussunden Ariane-5 roketiyle uzaya gonderilecek uydular, uzak evrenin ilk zamanki şartlarını mercek altına alabilmek icin Dunya'dan 1,5 milyon km uzakta Guneş'in aksi istikametinde "mevzilenecek." Bu sayede Dunya'nın golgesi uzerlerine duşmeyecek ve mutlak sıfıra (eksi 273 santigrat derece) yakın ortamda calışacak son derece hassas cihazları, Dunya'nın golgesi veya sıcaklıktan menfi yonde etkilenmeyecek. Uzay teleskobu Hubble ise golge ve sıcaktan olumsuz etkilenmişti.
3,5 metre capında aynası bulunan Herschel uydusu, gerek cok uzaktaki yıldızlara, gerekse "yakınlardaki" molekul bulutlarına bakarak, genc yıldızların oluşumunu anlamaya calışacak.
Paris'teki Astrofizik Enstitusu Muduru Laurent Vigroux, "yıldızlararası bulutun yıldızları nasıl oluşturduğunu pek iyi bilmiyoruz. Sıcaklıkları 50 kelvin dereceyi (eksi 223 santigrat derece) gecmeyen bu toz parcacıklarını goremiyoruz..." dedi.
Herschel'deki uc cihaz, en az enerji yayan en soğuk gok cisimlerini tespit edebilmek icin kızılotesi ışınımları inceleyecek.
Bu cihazların sağlıklı calışabilmesi icin soğuğun elzem olduğunu belirten uzmanlara gore, cihazlar calışırken ısınınca kendileri de ışın yayıyor ve olcumler bu yuzden şaşıyor.
Herschel'e en az uc yıl omur biciliyor. Bu sure zarfında dunyanın dort bir yanından bircok astronom, Herschel'in yollayacağı bilgilerden yararlanacak.
Planck uydusu ise, kainatın Buyuk Patlamayla doğumundan yaklaşık 380 bin yıl sonra yayılan ilk "fosil" ışınları incelemekle gorevli. Bu ışınımdaki dalgalanmaları milyonda bir derece hassasiyetiyle tespit edebilecek kapasiteye sahip Planck, "kozmik ışınım haritasını" cıkaracak. Harita; evren geometrisi, evrenin genişleme hızı ve nihayetinde evrenin kendi uzerine muhtemel cokuşu (Buyuk Cokuş), karanlık maddenin tabiatı ve miktarı gibi konuların daha iyi anlaşılmasına imkan verecek.
15 ay omur bicilen Planck, "kozmoloji ve temel fizik arasında" gorev yapacak.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ile Avrupa Uzay Ajansı (ESA) arasındaki yakın işbirliğiyle uretilen Planck, selefi WMAP'ın ancak 450 yılda toplayabileceği bilgiyi bir yıl icinde toplayacak.
Bu araştırma, toplam 1,6 milyar avroya mal olacak.
-KOZMİK IŞINIM-
Modern kozmolojinin onde gelen isimlerinden Georges Lemaitre'in "dunyaların doğumuyla kaybolan parıltı" olarak tanımladığı kozmik ışınımın, kainatın dunu ve yarınını aydınlatacağı duşunuluyor.
Uzmanlara gore, artık soğuyarak "fosilleşen" ve aslında butun uzayı dolduran bu ışıma, "kainatın genclik doneminin silinmez nişanesini" oluşturuyor.
Buyuk Patlamadan hemen sonra evren cok yoğun ve cok sıcaktı. İlk fotonlar (ışık tohumları) maddeyle dur durak bilmeden carpışarak etkileşim halindeydi. Elektronlar oluşum halindeki ilk atomlarla birleşince madde ve ışık ayrıldı, kainat saydam hale geldi. Ve boylece serbest kalan ilk fotonlar, başlangıc ozelliklerini muhafaza ederek galaksiler arası boşluğa serbestce yayıldı. Evren genişlerken fotonların dalga boyu arttı, sıcaklıkları ise duştu. Yaklaşık 3 bin santigrat derece sıcaklıkla yayılmaya başlayan fotonların sıcaklığı, bugun mutlak sıfırın sadece 2,7 kelvin derece uzerinde.
Bu sıcaklıktaki dalga boyu, cep telefonları veya TV yayınlarında kullanılan Hertz dalga boyuna yakın. Bu da, herhangi bir kanala ayarlanmamış TV ekranındaki karlanmanın, kozmik ışımadan kaynaklandığı anlamına geliyor.
Fosil ışınımı, zaten 1965 yılında, bir telefon şirketinde calışan iki araştırmacı, anten ayarlamaya calışırken tesadufen bulmuştu. Araştırmacılar, 13 yıl sonra Nobel oduluyle taltif edilmişti.
Kozmik ışınımı ilkin COBE, sonra da WMAP uyduları mercek altına almıştı. Planck, kozmik ışımayı cok daha hassas cihazlarla inceleyecek ucuncu uydu oluyor.
AA
__________________