Okyanusların ve denizlerin sağlığı, hem bizim icin hem de dunyadaki genel yaşam icin oldukca onemli. Onemi bu kadar buyuk olan bir şeyi de iyice anlamak, yaşanılan problemleri anlayarak cozmeye calışmak da kritik oneme sahip. Bilim insanları, bu amacla ufak robotlar geliştirdi ve bu robotları okyanuslara saldı.
Okyanusların dibinde yaşayan cok ceşitli alg gruplarından bir tanesi de bitkisel planktonlardır. Okyanustaki besin zincirinin temelinde yer alan bu canlılar, sudaki besin dongusunden sorumludurlar ve fotosentez vasıtasıyla oksijen uretirler. Bitkisel planktonların gorevi, bircok araştırmacı icin de onemli bir calışma alanı konumunda.
San Diego’daki Okyanus Bilimi Scripps Enstitusu’den araştırmacı Bethany Kolody, “Aldığınız her iki birim oksijenden bir tanesi okyanustaki bitkilerden geliyor ve coğu zaman insanlar, onları duşunmuyorlar cunku onlar, mikroskobik boyuttalar” acıklamasında bulundu. Bitkisel planktonların cok ceşitli olması, okyanustaki değişikliklerden nasıl sorumlu olduklarını ve reaksiyonlarının okyanus sağlığını nasıl etkileyeceklerini ongormeyi oldukca zorlaştırıyor.
Robot fikri, okyanustaki planktonları gozlemlemenin zorluğunun anlaşılmasından sonra ortaya cıktı:

Belli bir bolgedeki besin akışı, devasa alg buyumesini korukleyebilir. Suyun ısısının değişimi, erişilebilir yiyecek kaynaklarının dağılımını değiştirebilir. Tum bu değişikliklere cevap verebilmek icin bitkisel planktonlara ihtiyac duyulur ancak ne yazık ki onları bu işleri yaparken gozlemlemek oldukca zor.
Scripps’te cevre bilimci ve mikrobik deniz bilimci olan Andrew Allen, bu gozlemlerin zorluğunu “Doğru zamanda doğru yerde olmanız gerekiyor” diyerek acıklıyor. Monterey Korfez Akvaryum Araştırma Enstitusu (MBARI) Başkanı olan molekuler biyolog Chris Scholin, cozumun “bir kabın icindeki laboratuvardan” gelebileceğini soyluyor. Scholin’in onerisindeki "okyanusta hareket eden robotlar", molekuler biyoloji laboratuvarını okyanuslara taşıyor.
Cevresel Ornek İşleyicisi (ESP) adı verilen bu robot, 15 yıl once Scholin ve MBARI’deki ekibi tarafından geliştirildi. Robotun okyanusta hareket etmesi ve ornekler alması icin aşılması gereken engeller halledildikten ve kapsamlı test aşamalarından sonra ESP, 2006 yılında cıkışını gercekleştirdi. Robot, topladığı organizmaların DNA ozelliklerini analiz edebiliyor ve sadece kısa bir gecikmeyle araştırmacılara da gonderebiliyordu.
Scholin’in soylediğine gore şu an dunyadaki ceşitli laboratuvarlar tarafından kullanılan 20’den fazla ESP robotu bulunuyor. Bunların coğunluğu ABD’deyken bir tanesi Danimarka’da iki tanesi ise Cin’de bulunuyor.
Okyanusların nabzını tutan robotlar: 'Cevresel Ornek İşleyicisi (ESP)'

Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi Kuzeybatı Su Urunleri Bilim Merkezi’nde okyanus bilimi araştırmacısı olan Stephanie Moore, bu ESP robotlarından bir tanesini aldı ve Washington sahilinde alg ciceklenmesinin olduğu bir noktada konumlandırdı. Bu toksik alg buyumesi, deniz kabuklularını zehirliyor ve balıkları hastalandırıyordu.
ESP robotları ayrıca araştırmacıların bitkisel planktonların genetiklerini araştırmalarına da yardımcı oluyordu. Kolody, Allen ve Scripps’teki meslektaşları ESP’nin Kaliforniya kıyısından topladığı verileri ceşitli mikrop populasyonlarının orada nasıl yaşadığını gormek icin analiz etti. Akıntıda hareket eden robot, aynı mikrop populasyonundan her dort saatte bir ornek topladı.
Kolody, “En sonunda bu populasyonun zamanla nasıl değiştiğini ve cevredeki değişimlere; değişen guneş ışığına, değişen besinlere, populasyon uyeleri arasındaki etkileşimlere nasıl tepki verdiğini anlayabileceğiz” dedi. Scholi, ESP robotlarıyla ilgili olarak “Muhendisler, bilim insanları ve cevreci grupların bir arada calışabilmesi icin harika bir fırsat” ifadelerini kullandı.
__________________