Bilgisayarların Zaman İcinde Gelişimi
Bilgisayara doğru ilk adımın Charles BABBAGE tarafından 1812 yılında yapılan mekanik bilgisayarlarla atıldığı soylenebilir. Doğal olarak bu makine bugunku bilgisayarların sahip olduğu elektronik calışma yeteneğinden yoksundur. Bu nedenle gunumuz anlayışına uygun ilk bilgisayar olarak, Hovard AIKEN tarafından yapılan ASCC MARK I ‘i kabul etmek pek de yanlış olmayacaktır.

1937 yılında, Havard Universitesin ’den Hovard AIKEN delikli kart fikrini kullanarak otomotik bir hesap makinesi geliştirmeyi duşundu ve IBM ( International Business Machines) ‘in desteği ile 1944 yılında ASCC (Automotic Sequence Controlled Calculator) MARK I ‘ i imal etti. Bu bilgisayar elektro-mekanik bir yapıdaydı. Aynı yılda EDVAC ( Electronic Discrete Variable Automatic Computer) ve IAS (Institute For Advenced Study ) ile ilgili calışmalara başlandı. Otomatik hesaplayıcıların yapımında elektronik tekniğinin kullanılması 1946 yılında J.P. ECKERT ve J.W. MOUCHLY tarafından ENTAC (Electronic Numerical Integrator And Calculator) ‘ın yapımı ile gercekleşti.

Bilgisayar yapımı ve tasarımında ki ilk teorik ilerlemeler ise yirminci yuzyılın en buyuk en buyuk matematikcilerden biri olan John von NEUMANN tarafından gercekleştirilmiştir. Von NEUMANN, 1947 yılında, ENTAC ‘ı “programı bellekte yuklu bilgisayar” olarak değiştirmek duşuncesini ortaya attı. Artık makine de her problem icin ayrı bağlantılar yapılacağına, butun unitelerce yapılacak işlemler sabit devrelerce saptanacak ve her unite merkezi kontrol biriminin denetimi altında bulunacaktı. 40’lı yılların sonu ile 50’li yılların başında, geciktirilmiş hatlı, elektrostatik ve mıknatıslı tambur gibi değişik bilgi saklama ortamlarına sahip bir dizi lambalı bilgisayar uretildi. Tum bu bilgisayarlar, ozel kullanım icin imal edilmekteydi. Geciktirilmiş hatlı ana belleği ve manyetik şerit yan belleği bulunan ilk ticari bilgisayar UNIVAC I, Remington Rand Corporation tarafından 1951 yılında imal edilmiştir. İlk elektro-mekanik bilgisayarın yapımında AIKEN’i destekleyen ve ASCC MARK I ‘in gercekleştirilmesinde buyuk katkısı olan IBM, aynı yıllarda buro malzemeleri yanında elektronik hesaplayıcılara yardımcı bir makine olan kart delgi makineleri imal etmekteydi. 1953 ‘te ise IBM mıknatıslı tambur belleği olan lambalı ilk bilgisayarı 650 yi imal etti. Daha sonra uretilen diğer IBM lambalı bilgisayarları (1954’te EDPS 701, 1955 ‘te 702, 1956 ‘da 704 ve 705, 1958 ‘de 759) Rastgele erişimli mıknatıslı cekirdek bellekleri kullanmaktaydı.

1948 yılında keşfedilen transistor ‘un elektronik hesap makinelerinde kullanılma denemeleri 1959 yılında başarı ile sonuclandı. Boylece ikinci kuşak denilen bilgisayarlar piyasaya cıktı. İlk transistor’ lu bilgisayar artık piyasada egemen firma olan IBM tarafından uretilen IBM 7090 dır. Bu bilgisayar o gune kadar kullanılan butun lambalı bilgisayarları modası gecmiş hale getirdi. IBM 7090 ‘ın hemen peşinden daha hızlı olan ve daha cok dizin kutuğune sahip, cifte duyarlıklı aritmetik kullanan IBM 7094 geliştirildi.

Bu bilgisayarlarla artık temel yapı bicimlenmişti. Yapılan yeni calışmalar ağırlıkları ve hacmi azaltmak, bellek ve hız yeteneğini artırmaya yonelik olacaktı. Bu amacları gercekleştiren, bir dizi transistor ile birlikte cevresindeki tum elektronik devreleri bir birimde toplayan butunleşik minyatur devrelerin kullanımıyla 1965 yılından itibaren ucuncu kuşak olarak adlandırılan bilgisayarlar piyasada goruldu. Bu bilgisayarlar gercek zaman (real time) zaman paylaşma (time sharing), uzaktan erişim ( Remote ACC, ESS) gibi olanakların yanında kuculme, hızlanma ve ucuzlama gibi yararlarıyla daha yaygın bir kullanım alanı buldu. Bu kuşak bilgisayarlarına ornek olarak, IBM SYSTEM 360 ve 370, ICL 1900 ve ICL SYSTEM 4100, HONEYWELL 2000 ve NCR CUNTERY SERIES gosterilebilir. 1971 yılında bilgisayar dunyasında dorduncu kuşak olarak isimlendirilen bilgisayarların ilk prototipleri gorulmeye başladı. Yonga (chip) adı verilen bir iki milimetrelik bir kare icinde yaklaşık 20.000 transistor bir araya toplanabilmekteydi. Bu gelişme sonucunda bilgisayarlar yeni yeni kullanım olanaklarına kavuştular. Tahmin edildiğine gore bilgisayarların daha 25.000 değişik kullanılış şekli keşfolunmak uzere beklemektedir.

Bilgisayarın Yapısı
Bir bilgisayar esas olarak verileri alır, saklar, işler ve elde ettiği sonucları verir. Tum bu işlemleri yapmak uzere bilgisayarda beş esas birim yer alır. Aşağıda ki şekilde gorulduğu gibi bu birimler, giriş, bellek, yonetim, aritmetik mantık ve cıkış birimleridir.


Giriş Birimi
İşlenecek verileri ve nasıl işleneceklerini belirten yonergeleri bilgisayara aktaran kısımdır. Delikli kart okuyucu, delikli kÂğıt şerit okuyucu, manyetik şerit aygıtları ve kontrol daktilo en cok kullanılan giriş uniteleridir. Bu uniteler mekanik olarak calışırlar; bu nedenle de bilgisayar gore oldukca yavaştırlar.

Bellek
Bellek, giriş birimi tarafından kendisine gonderilen verileri işlem sıraları ve zamanı gelinceye kadar depolayan, ayrıca bu verilerin ne şekilde ve hangi sıra ile işleneceğini belirleyen yonergeleri kapsayan programları da yeri geldikce kullanmak uzere saklayan aractır. Bu nedenle aslında bir depolama birimi olup, İnsan belleği benzeşiminden, yanıltıcı olabilecek bir bicimde bellek birimi olarak anılır. Herhangi bir veri işlenmeden once mutlaka bellekte bulunmalıdır. Ancak, bellekte saklama gecici olduğundan yeni bir program yazılması halinde eskisi silinir. Bu nedenle bellek, aslında bir giriş-cıkış unitesi olan yan bellekler yardımıyla desteklenmelidir. Boylece kullanılmayan ve kaybolması da istenilmeyen bilgiler yan belleklere aktarılarak bu sakınca ortadan kaldırılır.

Bilgisayar icindeki belleğin kapsamı dort ana bolume ayrılır.
1- Araya girme alanı
2- Sistem programları alanı
3- Yardımcı programlar alanı
4- Kullanıcı alanı
Araya girme alanında, programın işlenmesine ara veren komutlar saklanır. Sistem programları ve yardımcı programlar alanı işletim sistemini oluşturur. Bunlar; bilgisayar, klavyeden giriş, disk gudumu gibi temel işlevleri yuruten programlardır. Kullanıcı alanı, kullanıcı programlarına ve onlarla ilgili verilere ayrılmıştır. Kucuk ve kişisel bilgisayarların ortalama 32.000 – 64.000 bellek hucresi vardır. İşletim sisteminin karmaşıklığına gore bunlardan 28.000 ila 58.000 kadarı kullanıcıya ayrılır. Bilgisayarlar buyudukce bu sayıda 170.000 ila 250.000 birime daha sonrada 2 ila 4 milyon birime kadar yukselebilir. Bellekler esas olarak 3 tip olabilir. Bunlar sırasıyla; ROM( Read Only Memory), RAM (Random Access Memory) ve seri bellek tipleridir.


Kontrol (Yonetim Birimi)
Merkezi işlem unitesinin kontrol birimi, bilgisayar sisteminin beyni olarak da nitelenebilir. Kontrol birimi, programdaki komutları secer, tanımlar ve yerine getirir. Bu birim, bilgisayarın otomatik olarak ve bir butun halinde calışmasını sağlar.

Aritmetik-Mantık Birimi
Bir bilgisayar sisteminde gercek bilgi işlem faaliyetinin yapıldığı yer merkezi işlem birimindeki aritmetik-mantık birimidir. Bu birim, bilgisayarın hesap makinesi niteliğindedir. Tum aritmetik işlemleri yapabildiği gibi, sonuclar uzerinde karşılaştırmalar da bu birimce yapılabilir.

Cıkış Birimi
Veriler giriş birimi tarafından bilgisayara okunduktan sonra depolanmış komutlar doğrultusunda bazı işlemlere uğrarlar ve birtakım sonuclar elde edilir. İşte bu sonucların kullanılır bir şekilde sunulması gereklidir. Bu sunuluş cıkış birimi tarafından yapılır. Giriş araclarında gorulen dar boğaz (makineye gore daha yavaş calışmadan oturu işlem hızında oluşan atıl kapasite) cıkış araclarında da mevcuttur. Ancak son teknolojik gelişmeler bu aksaklığın giderilmesi yonundedir. Cıkışların kayıt edilmesi icin bilgisayar sistemlerinde ceşitli araclar kullanılmaktadır. Bir sistemde bu araclardan biri veya birkacı bulunabilir. Bu araclar; kart delgi, kağıt şerit delgi, manyetik bant kaydediciler, manyetik diskler, yazıcılar, konsol daktilo makineleri, grafik ciziciler, ekranlı araclar, sesli cevap vericiler ve haberleşme bağlantılarıdır.
__________________