slyvester stallone
slyvester stallone hayatı
slyvester stallona kimdir



Sevgili melekler, bu hafta yeni bir filmi vizyona giren (İntikam Kurşunu) 66 yaşındaki dunyaca unlu aktor Slyvester Stallone hayatı hakkında bilgiler vereceğiz sizlere..







Michael Sylvester Enzio Stallone (d. 6 Temmuz 1946, New York, ABD), İtalyan asıllı Amerikalısinema oyuncusu, senarist ve yonetmen. Hollywood’un maco aksiyon kahraman geleneğiyle adeta ozdeşleşmiş bir aktor olan Sylvester Stallone, Amerikan kulturunun bir parcası haline gelen, şampiyon olmak icin gerek ringde gerekse de normal hayatta mucadele eden isimsiz boksor Rocky Balboa ve intikam ateşiyle yanan cesur asker Rambo adlı karakterleri sinema tarihine kazandırdı. Aslında her iki karakter de, cehennemin mutfağında yaşayan fakir bir cocukken Hollywood cennetinin bahcesinde dolaşan bir yıldız haline gelen Stallone’nin kişisel deneyimlerini ve mucadelelerini yansıtıyordu.







1946 yılında Manhattan’ın arka mahallelerinde dunyaya gelen Stallone,soylediğine gore hic de mutlu bir cocukluk devresi yaşamamış. Asıl adı Sylvester Enzio Stallone olan İtalyan gocmeni aktor, doğumu sırasında cıkan aksiliklerden oturu yuzunun dil, cene ve dudak kısımlarındakalıcı rahatsızlıklar baş gosterdi. Bu yuzden konuşma bozukluğu, dilduşmesi ve kayan sol goz gibi sorunlar yaşamıştır.






Bedenindeki kalıcı rahatsızlıkları gizlemek icin surekli insanlardan kacmaya calışan aktor, zamanının coğunu evde geciren sessiz ve utangac bir cocuktu. Kendisine ve kardeşi Frank Stallone’ye bakabilmek icin cok calışmak zorunda olan anne ve babasının surekli kavga etmesi nedeniyle huzurlu bir aile ortamına da sahip olamayan aktor, bugunlere gelmesini beş yıl boyunca kendisiyle ilgilenen ağabeyine borclu. Oyunculuğa ilgi duymasını kendisine bakmak isteyen yabancı insanların ilgi ve şefkatine borclu olduğunu belirten aktor, cocuklarına yeterince ilgi gostermeyen anne ve babasının 1975 yılında ayrılması uzerine babasıyla Maryland’deyaşamaya başladı. Henuz 11 yaşında olmasına rağmen oldukca zor donemle ryaşayan Stallone’yi ileriki on yıl icerisinde cok daha kotu gunler beklemektedir. Her ne kadar ilgi cekmemek icin elinden geleni yapsa da tam 12 kez okul değiştiren ve de her okulda, sergilediği davranış bozukluklarından dolayı atılmak durumunda kalan aktor, gerek inanılmaz derecedeki kotu notları gerekse de cesur kahraman, yer altı dunyasının şampiyonu gibi fantezileriyle sınıf arkadaşlarından “farklı” damgasını yedi.





15 yaşına geldiğinde annesi ve onun yeni eşi ile birlikte Philadelphia’da yaşamaya başlayan aktor, yeni başladığı Devereaux Lisesi’nde futbol, tartışma ve marangoz işlerinde gosterdiği başarıyla kısa surede sivrilmeyi başardı. Bu sırada ceşitli okul oyunlarıyla sahneye cıkma fırsatı bulan aktor, mezun olduktan sonra İsvicre Amerikan Koleji’nden atletizm diploması aldı. Bir yandan okuldaki kız atletlerin kocluğunu yaparken diğer yandan da Arthur Miller’ın “ Deathof Salesman ” adlı oyununu sahne koyan bir okul yapımında rol aldı.Sahnede edindiği kucuk caplı deneyimleriyle oyunculuğa karşı ilgisi uyanan Stallone, Miami Universitesinde drama eğitimi almaya başladı.Ardından 1969 yılında New York’a gitmeye karar verdi.

New York’ta bircok sıradan işte calışan aktor, duzenli olarak sahne calışmalarını izlemeye calıştı. Bu sırada “ Score ” ve “ Rain ” gibi cıplaklığın yoğun olarak kullanıldığı gosterilerde yer aldı. Ardından “Party at Kitty ” ve “ Studs ” adlı porno filmlerde rol alan Stallone,yuzu ve kalın sesinden oturu bir turlu sahne ve film yapımcılarının ilgisini cekemedi.

1971 yılında “ Woody Allen’s Bananas ” adlı filmde rol aldıktan sonra aynı yıl icerisinde “ The Godfather ” icin teklif alan Stallone,kendine guvenemediği icin ayağına gelen rolu geri cevirdi. Oyunculukta beklediği başarıyı yakalayamayan aktor, bir sure icin senaryo yazarlığına soyundu. Birkac senaryosunun yapım aşamasına kadar gelmesive 1973 yapımı “ Rebel ”deki performansıyla beğeni toplaması ile cesareti yerine gelen Stallone, 1974 yılında Sasha Czack ile evlendikten sonra oyunculuk kariyeri yapmak icin California’ya yerleşti.

İlk kucuk caplı başarısını, senaryosunu kendisinin yazdığı “ Lords of Flatbush ” ( 1974 ) adlı filmdeki oyunculuğuyla yakalayan aktor, bu filmden sonra daha nitelikli rollerde oynamaya başladı. Stallone’nin gerek yapımcıların gerekse de seyircinin dikkatini cekmesini sağlayan film ise “ Rocky ” oldu. Guclu ve iyi yazılmış bir senaryosu olan film,pek cok yapımcının iştahını kabarttı. Bu durumu fark eden Stallone de,kozunu iyi kullandı ve ancak başrol oynaması ve de kazanctan pay alması koşuluyla senaryonun haklarını satacağını soyledi. Irwin Winkler ve Robert Chartoff’un yapımcılıklarını ustlendiği “ Rocky ” ( 1976 ) adlı filmin baş karakteri olan Rocky Balboa’yı canlandıran aktor, tum zamanların en iyi filmi secilen bu filmle dunya capında une kavuştu.Stallone, En İyi Film ve En İyi Yonetmen ( John Avildsen ) dallarında Oscar kazanan bu boks filmiyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar odulune aday gosterildi.

Kendini bir anda Hollywood’un en gozde oyuncuları listesinde bir numarada bulan aktor, yakaladığı bu başarıyı daha sonraki filmleriyle devam ettirmeyi başardı. “ Rocky ” serisinin dort filminin senaryosunu yazan Stallone, “ First Blood ”, “ Rambo: First Blood Part II ” ve “Rambo III ” olmak uzere uc tane de “ Rambo ” filminin senaryosunu kaleme aldı.

“ Saturday Night Fever ” ve “ Staying Alive ” gibi filmlerin hem senaristliğini hem de yonetmenliğini ustlenen Stallone, 1993 yılında “Demolition Man ” ve 1995 yılında “ Judge Dredd ” gibi bilim kurgu aksiyon filmlerinde rol aldı. 1997 yapımı “ Copland ”deki karakter oyunculuğuyla oldukca beğeni toplayan aktor, kariyeri boyunca canlandırdığı genel gecer cesur kahraman tiplemelerinden oldukca farklı olarak ilk defa şişman ve urkek polis şefi gibi sıradan bir insanı oynadı.

Aksiyon filmlerinden sonra şansını “ Stop! Or My Mom Will Shoot ” (1992 ) ve “ Oscar ”( 1991 ) gibi komedi filmlerinde denedi. Bu filmlerin seyirciden beklenen ilgiyi gormemesi uzerine gozden duşmeye başlayan aktor, 1998 yılında seslendirme yaptığı “ Antz ” filmiyle tekrar eski gunlerine dondu.

İlk eşi Sasha’dan olan oğullarından Sage, oyunculuğa yonelirken Seargeoh, 1982 yılında konulan otistik teşhisiyle ailesine zor gunler yaşattı. Bu durumun getirdiği stresten oturu 1985 yılında evliliğine son veren Stallone, Brigitte Nielson adlı bir mankenle evlendi. 18 aysonra Nielson’dan ayrılan aktor, 80’li yıllarda tanıştığı Jennifer Flavin adlı mankenle ucuncu kez dunya evine girdi. Flavin ile Sofia adlı bir kız cocuğu dunyaya getiren Stallone, kızının kalbinin delik olduğunun anlaşılmasıyla ikinci kez evlat şoku yaşadı.


Ozel hayat

Stallone ilk olarak Sasha Czazk ile evlendi. Bu evliliğinden Sage ve Seargeoh adında iki oğlu olmuştur. Bu oğullarından Sage 2012 yılında evinde olu bulundu. 1985 yılında boşandılar. Sonrasında Stallone manken Brigitte Nielsen ile evlendi ve 1.5 yıl sonra boşandılar. Jennifer Flavin adlı mankenle evlenerek 3. kez dunyaevine giren aktorun bu evliliktende Sophia, Sistine ve Scarlet adında uc kızı var.


İlginc bilgiler

Filmlerinde hicbir şeyden korkmayan Sylvester Stallone, boceklerden ozelliklede hamam boceğinden aşırı derecede kormaktadır.
The Godfather icin teklif alan Stallone, kendine guvenemediği gerekcesiyle bu teklifi geri cevirmiştir.
Leonardo Da Vinci' yi kişisel kahraman olarak goruyor
İlk evliliğinden olan oğlu Seargeoh'a otistik, son evliliğinden olan ilk kızı Sofia'ya ise kalbi delik teşhisi konuldu. Ancak Sophia şu anda gayet iyi.
Annesi, Jackie Chan hayranı ve Chan ile Stallone cok sıkı dostlar.
Sylvester Stallone, Bruce Willis ile Planet Hollywood restoranlarının ortaklarındandır.