nafaka davası, davaları, yetki, mal paylaşımı hakkında genel bilgiler...


Boşanma sonrasında mallar neye gore paylaşılır?
Kimin adına edinilmiş olursa olsun, evlendikten sonra edinilmiş mallarda bir ortaklık vardır. Araba, ev, arazi gibi mallar yuzde elli ortak kabul edilir. Ayrılık durumunda bu mallar ikiye bolunur. Malı ikiye bolmek mumkun değilse, orneğin bir araba ise soz konusu olan, satılıp parası ikiye bolunur.
Bu, yeni bir kanun değişikliği. Coğu zaman kadınlar cocuklarına bakıp kariyerlerinden ve gelirlerinden vazgecmişken erkek kariyerine devam ettiği icin, ortadaki haksızlığın onlenmesi acısından yerinde bir değişikliktir.
Boşanırken hangi durumlarda nafaka talep edilebilir?
Nafaka, ulkemizin sosyal durumuna baktığımızda, daha cok kadının ihtiyacı olan olgudur. Cunku kadınlar cocuğu alırlar ve sorumluluğu ustlenirler. Erkeğin yapması gereken tek şey, hakimin takdir ettiği nafakayı odemektir.
Uc tur nafaka vardır:
Tedbir Nafakası: Mahkeme acıldığı zaman kadını korumak adına daha cok kadına, ama tabii genel olarak durumu kotu olan tarafa bir “tedbir nafakası”na hukmolunur. Eğer kadın dava acmışsa, bazen erkek kızar ve odeme yapmak istemez, onu kendine muhtac kılmaya calışır. İşte bu tedbir nafakası bu sebeple onemlidir. Boşanma davası suresince, yani karar kesinleşinceye kadar bu nafaka surer.
Yoksulluk Nafakası: Boşanmayla birlikte hakim, bu tedbir nafakasının “yoksulluk nafakası”na donuşmesini sağlar. Bu donuşum yapılırken dosya tamamlanmıştır zaten. Varolan duruma gore nafaka miktarının eksiltilmesine ya da artırılmasına karar verilir.
İştirak Nafakası: Cocuklar icin ise “iştirak nafakası” vardır. Yani eşler arasında bu tedbir ve yoksulluk nafakası olmasa bile, cocuğun buyuyup topluma katılması icin gereken masrafları karşılamak adına, iki tarafın da katıldığı nafaka odenir. Hakim, taraflardan birinin bunu odeyememe durumu olduğunu takdir ederse, tek taraflı olarak, orneğin sadece babanın ya da sadece annenin bu masrafları karşılamasına karar verebilir. Tabii tarafların yine mali durumuna gore bu kararı verir.
Boşanma davasında nafaka miktarı neye gore belirlenir?
Anlaşmalı boşanmalarda belli bir miktar belirlenmişse ve yıllara gore belirli bir endeks kabul edilip artırılması kararlaştırılmışsa, zaten protokole gore davranılır.
Eğer nafaka, bu şekilde kesin cizgileriyle belirtilmemişse, nafakayı alan taraf, zaman icinde enflasyon karşısında aldığı nafakanın azaldığını ve ihtiyaclarını karşılamadığını belirterek artırılmasını talep edebilir. Diğer taraf da mal varlığında eksilme varsa, iflas etmişse ya da kullandığı gelirlerde başkasına bağımlıysa ve elinden alınmışsa, nafakanın azaltılmasını talep edebilir.
Nafaka belirlenirken birinci etken, cocuğun ihtiyaclarıdır. Bizim hukukumuz bu konuda daha objektiftir. Kişinin gelir durumu, evlilik icindeki standartları, nafaka miktarında etkilidir. Anglosakson dediğimiz Amerika hukukunda ise hakim o cocuğun ihtiyaclarına gore direkt karar verir. Kişinin geliri bunu karşılamaya yetmiyorsa bile cocuğun ihtiyacına gore nafaka belirler. Turk hukukunda “cocuğun iştirak nafakası”nda hakim biraz daha anglosakson hukukuna kayabilir, takdir yetkisini kullanarak onun ihtiyaclarını karşılayabilecek miktar bazında karar vermeye calışır.
Boşanırken tazminat talep edilebilir mi?
Tazminat talep eden tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması beklenir. Tazminat miktarını da hakim, bu kusur oranına gore takdir eder. Tarafların talebine, mali durumuna, mal varlığına gore bir maddi tazminata hukmeder.
Karşı taraf, bu boşanmadan dolayı yoksulluğa duşecekse, ona maddi tazminat odenir. Bu tazminat, evlilik birliği icinde varolan standartları korumaya yoneliktir. Zenginleşmeye neden olmayacağı gibi, kişinin eski standardından cok uzaklaşmasına engel olmaya calışır. Hakim bunu goz onunde bulundurarak kusurlu tarafın kusursuz tarafa tazminat odemesine hukmeder.
Hakaret, kucuk duşurme, zina gibi durumlarda ise manevi tazminat soz konusu olur. Yaralanan, adalet duygusu eksilen kişinin o duygularını bir nebze olsun maddi anlamda tazmine yoneliktir bu. Maddi tazminat bir kira gibi her ay odenebilirken, manevi tazminat miktarı bir kerede odenir.
Eşlerin cocuksuz olması boşanma davasını etkiler mi?
Cocuk olup olmaması boşanma davalarında cok onemli bir etkendir. Gerek tarafların gerekse de cocuğun gelecekteki psikolojik durumları goz onunde bulundurulur karar verilirken.
Cocuğun bir aile icinde olmasıyla ayrılmış eşler tarafından buyutulmesi, bircok duzenlemeyi gerektirecektir. Cocuğun hangi tarafta kalacağına karar verilmesi, cocuğa hangi tarafın daha iyi şartlar sağlayabileceğini hakim gormek durumunda.
Kadın boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanmaya devam edebilir mi?
Kadın eğer boşandığı kocasının soyadını kullanmak istiyorsa, bunda bir menfaati bulunduğunu ispatlayabiliyorsa ve bu durumda eski kocasına bir zarar vermiyorsa, hakim bu soyadı kullanmaya devam etmesi konusunda izin verir.
Orneğin kadın doktor ise, evlilik birliği icinde o soyadıyla bir cevre edinmişse ve hastaları onu o isimle tanımışsa, bu gerekceleri ortaya koyup hakimden eski soyadını kullanmak icin izin ister. Hakim, tabelasının değişmemesi, gelir durumunun duşmemesi adına izin verilmesine karar verebilir.
Koca, koşulların değişmesi halinde, bu iznin kaldırılmasını talep edebilir. Sonradan kadın haysiyetsiz bir yaşam surmeye başlar, sakandallara karışırsa, erkek de bunu ispatlarsa, verilen iznin geri alınmasını isteyebilir.
Medeni kanunun 173. maddesine gore, kadın boşanma halinde evlenmeyle kazandığı kişisel durumunu koruyor ve evlenmeden onceki soyadını yeniden alıyor. Evlenmeden once dul ise, daha once de bir evlilik gecirmişse, bekarlık soyadını kullanmayı hakimden talep edebiliyor.
Evlilik oncesi yapılan protokol boşanmada mal paylaşımını nasıl etkiler?
Evlilikle birlikte edinilmiş mallarda ortaklık kabul edildiği icin artık bu akitler yapılmaya başlandı. Bu protokolun yapılma yollarından biri notere gidip, “biz ozgur irademizle mal ayrılığını sectik” denmesidir.
İkinci yol olarak, evlenme akdi kurulurken evlenme memuruna beyanla, ilgili sayfasına bunu bir şerh olarak da kaydettirebilirsiniz. Evlilik birliği devam ederken, bu protokolu ancak iki tarafın anlaşmasıyla bozabilirsiniz. Tek tarafın “vazgectim” demesiyle anlaşma değişmez.
Kaynak: Pudra.com