
Dunden bugune, insanlık tarihinde yaşanmış bircok vahşet var ve insanların bir kısmı bu vahşetlere şahit olurken; bir kısmı da bu vahşetlere birebir dahil oldu. Bu cok korkunc bir duşunce ancak, insanın koşullara bağlı olarak ne olcude acımasız olabileceğini gosteriyor. Peki ya bir insanı acımasız yapan o koşullar neler? Ya da hangi koşul, insanın acımasızlığını haklı cıkarabilir? İşte tum bu kafa yakan soruları, psikoloji tarihinin en rahatsız edici deneyi oldukca carpıcı bir şekilde acıklıyor.
Carpıcı sonuclar doğuracak olan Milgram Deneyi, Yale Universitesi Psikoloğu Stanley Milgram tarafından gercekleştirildi
Nazi savaş suclusu Adolf Eichmann ’ın yargılanmaya başlamasından sonra psikolog Stanley Milgram, bu deneyi gercekleştirme kararı aldı. Deneyine başlarken cevap aradığı soru ise şuydu: “Eichmann ve Yahudi Soykırımında yer alan yuz binlerce yardakcısı sadece onlara verilen gorevi yerine getiriyor olabilir miydi? Onların hepsi yardakcılık sucuyla suclanabilir miydi?”
Psikolog Milgram ’ın amacı, bireylerin itaat sınırını ve itaat edilen eylemlerin niteliğinin kişinin o eylemi gercekleştirmesinde ne olcude etkiliği olduğunu saptamaktı.
Milgram deneyi icin denekler, oğrenci ve oğretmen olmak uzere iki gruba ayrıldı
Farklı yaş ve meslek gruplarından secilen deneklere deneyin amacının, “cezanın oğrenme uzerindeki etkisini olcmek” olduğu soylendi.
Ayrı odalara yerleştirilen oğretmen ve oğrenci arasındaki tek iletişim ses yoluyla sağlandı. İlk olarak oğretmenden oğrenciye sorular yoneltmesi ve her yanlış cevapta, onundeki duzenek yardımıyla oğrenciye elektrik vermesi istendi. 15 volttan başlamak uzere verilen elektrik, her yanlış cevapta artırılacaktı.
Oğrencilerin yanlış cevapları uzerine onlara elektrik veren oğretmenlere, once oğrencilerin bağırma sesi sonra ise ağlama sesi dinletildi
Elbette bunlar ses bandıydı ancak oğretmenler bundan habersizdi. Oğrencilerin ağlama sesini duymalarına rağmen denekler, onlara şok vermeyi surdurdu. Deneyi bırakmak isteyenler de oldu ama gozlemcinin “Devam et” soylemi uzerine deneyi uygulamaya devam ettiler.
Gozlemciler, denekleri deneyden vazgecmeleri durumunda uygulanacak herhangi bir yaptırımla tehdit etmemişti ama onlar, oğrencilerden gelen bağırma seslerine rağmen deneye devam ettiler
Deneyin dehşet veren sonucları tam da bu aşamada gorulmeye başladı. Verilen elektrik şoku arttıkca, deneklere, oğrencilerin yalvarma sesi dinletildi. Bir sonraki aşamada ise aniden kesilen oğrenci sesi dinletildi. Ama bazı denekler, tum bunlara rağmen elektrik şokunun şiddetini artırmaya devam ederek deneyi surduruyordu. Ustelik deneye katılanların tamamı “normal” insanlardı. Yani hicbirinin sadistlik vb. rahatsızlıkları yoktu.
Milgram, ulaştığı rahatsız edici sonucları, 1974 tarihli makalesi “İtaatin Tehlikeleri”nde ozetledi
Unlu psikolog bu araştırmasını ilk olarak 1963 yılında Anormal ve Sosyal Psikoloji dergisindeki makalesiyle tanıtmış ve deneyden sonra elde ettiği bulguları da Otoriteye İtaat isimli kitabında derinlemesine incelemiştir.
Milgram deneyinden cıkan sonuc gercekten dehşet vericiydi: Bireyler bir otorite soz konusu olduğunda, karakterlerini hice sayıp kendilerinden istenen eylemleri ne pahasına olursa olsun gercekleştirebiliyorlardı.
“Sadece gorevlerini yapan, kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan sıradan insanlar, korkunc bir yok etme işleminin bir parcası olabilmekteler.”
Milgram deney sonuclarını şu cumlelerle değerlendirdi: “Sadece gorevlerini yapan, kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan sıradan insanlar, korkunc bir yok etme işleminin bir parcası olabilmekteler. Ek olarak, yaptıkları işin yıkıcı sonuclarını apacık gormelerine rağmen, temel ahlaki değerleriyle celişen bu gorevlerde pek az kişinin otoriteyi reddetme potansiyeli olduğu goruldu.”
Belki de bu deney, insanlığın ilk gununden bugune kadar şahit ve yer yer de dahil olduğu vahşetleri tam anlamıyla acıklıyordur, kim bilir?
Yararlanılan Kaynak: Bilgiustam