
Ay ’a cıkma konusunun gunumuzde bakkala gitmek kadar olağan olduğunu gormek ilginc bir gozlem oluyor. Konuya bir de bugunun koşullarında değil de yarım asır oncesinden bakarsak durumun oldukca farklı olduğunu goruruz. Cunku yarım asır once kokten değişikliklere gebe bir duzen ve kuresel bir heyecan vardı; Yeni başlayan Uzay Cağı ’nda soz sahibi belli olmuştu.
Ay ’a ayak basmanın ne kadar onemli olduğunu anlamak icin dunyanın cift kutuplu dunya duzeninde borularını otturen taraflara; Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri ’nin konuya gosterdikleri ozen ve hassasiyete bakmak yeterli olacaktır.
Ay yuzeyine inmenin dayanılmaz hafifliği icinde dunya liderliğine oynamak bir yana, kuresel bir şaşkınlık ve heyecanın sebebi olan uzay araştırmaları, bilim ile teknolojinin gelişmesi ve toplumların ceşitli eksenlerde şekillenmesi icin bir kilometre taşı ozelliği taşıyor. Uzay devriminin yıl donumunde konunun oykusunu anlatalım istedik.
Ay ’a inmeden onceki hedef: Uzaya cıkmak
Kuba Krizi başta olmak uzere yuz milyonlarca insanın ve hatta gezegenin korkuyla takip ettiği meseleler gundemdeyken yeni bir yarış başladı. İlk ciddi adım, donemin iki kutbundan birini oluşturan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ’nden geldi ve uzaya ilk cıkan taraf oldu. Ruslar durmak bir yana peşi sıra adımlar attı ve uzaya ilk kez bir insan da gonderdi. Kozmonot Yuri Gagarin uzaya cıkan ilk insan oldu.
Ay yuzeyine inmek dunyanın kaderini değiştirdi
Ay ’a inmeyi başaramayan Rusya kanadı uzay yarışında ve dolayısıyla kuresel liderlik koşuşturmasında geride kaldı. Cunku NASA (ABD Uzay Araştırmaları Merkezi) bu konu uğruna tum kaynakların kendisi icin seferber edilmesi sayesinde yapılması gerekeni yaptı ve ulkesinin, karşıt kutuptaki Rusya ’nın uzaydaki etkinlikleriyle kırılan onurunu kurtardı. Cunku 20 Temmuz 1969 tarihinde “insanlık icin buyuk bir sıcrayış” gercekleşti.
Uzay yolculuğunda kritik hamleler
Rusya ’nın uzaydaki faaliyetleri ABD ’yi tedirgin etmekle birlikte bir panik havasının da doğmasına sebep oldu. Bu nedenle NASA, ‘‘Apollo ’ ’ programını yarattı ve programı uygulamaya koydu. Tum kaynaklar ve nitelikli personel acısından sunulan zengin bir menu ABD ’nin bu konudaki iştahını gosterdi.
Tarihler 1962 ’yi gosterdiğinde NASA, “modul” prensibini acıkladı. Bu sayede uzay yarışında uygulanmayan bir metot ortaya konuldu ve ana uzay aracından ayrılabilen bir parca oluşturuldu. Takip eden 4 yıl boyunca “Gemini” adı altında denenen bu moduller başarılı bir sonuc ortaya koyunca geriye yol almak kaldı.
Kennedy sozunu tuttu ABD ’nin o donem başkanlığını yuruten Kennedy, halkına bir soz verdi ve dunyaya meydan okudu: “Ay ’a ilk kez biz adım atacağız!” Ve 1968 yılının Noel gecesinde Apollo 8 ’le ivme kazanan surec, 1969 ’da Apollo 9 ile devam etti.
Projenin bir sonraki aşaması ise Apollo 10 ’un Ay ’ın yuzeyine 15 km kadar yaklaşmasıyla buyuk mujdenin habercisi oldu.
Kartal ’dan Houstan ’a mesaj var
Ekibinin komutanı olarak gorevlendirilen Neil Armstrong ile ekibin diğer uyeleri Edwin Aldrin ve Michael Collins ’i taşıyan Apollo 11, 16 Temmuz 1969 gunu Houstan ’dan fırlatıldı. Evdeki hesap carşıya uymadı cunku surec planlanandan farklı bir şekilde ilerledi hatta tehlike canları caldı. Cunku Apollo 11 uzay aracındaki ‘‘Eagle ’ ’ (Kartal) modulu Ay ’a yaklaştığında, arac komutanı Armstrong kayalık bir alana indiklerini fark etti. Yakıt durumu ise kritikti; son 3 dakikaları varken Armstrong inisiyatif aldı ve hareket emri vererek aracı Sukunet Denizi ’ne indirdi. Kısa sureli sessizliğin ardından yeryuzundeki 450 milyon insana Ay ’dan bir mesaj geldi; ses Armstrong ’a aitti ve “Houstan, burası Sukunet Denizi. Kartal kondu!” dedi.
Armstrong ’u yaklaşık yirmi dakika sonra Aldrin izledi ve Ay ’ın yuzeyine ayak izini bırakan ikinci insan oldu. Colins ise ekibin belki de şansız ismiydi cunku aracta kalması gerektiğinden sıralamaya dahil ol(a)madı. Armstrong ’un tarihe gececek sozlerinin devamı ise “‘Bir insan icin kucuk bir adım, insanlık icin dev bir sıcrayış… ’ ’
Sukunet Denizi ’ne gelirsek; oyle bir isim yok. İsmin yaratıcısı Armstrong ’un doğaclamasıyla ortaya cıkan bir isim olarak tarihe gecti.
Bu dev yuruyuşte Gagarin ve Komarov da unutulmadı Ay ’a inen iki astronot, iniş noktasına bir plaket bıraktılar ve aynı noktaya ABD bayrağını diktiler. Bu sırada yaklaşık 20 kg taş orneği toplayan astronotlar alana 3 adet bilimsel araştırma cihazı kurdular. Armstrong, ardından 60 metre uzaktaki bir kratere hayatını kaybeden Sovyet kozmonotları Yuri Gagarin ile Vladimir Komarov ’un yanı sıra Apollo 1 astronotları Gus Grissom, Ed White ve Roger B. Chaffee anısına bir paket bıraktı. Kaba taslak hesapla iki bucuk saat suren Ay yuruyuşu macerası arac icindeyken suren araştırmalar dahil toplamda 21 saat 37 dakika surdu.
Neil Armstrong ’a dair
Dunyanın ilk uzay kahramanı olan Neil Armstrong, 1930 doğumlu. Kucuk yaşlardan itibaren gokyuzune aşk besleyen bu kahraman herhangi bir kara taşıtı ehliyetini almadan cocuk yaşta havacılık ehliyeti sahibi oldu.
Vietnam Savaşı ’na da katılan ancak havacılık eğitimlerini devam ettiren Armstrong amacından hic şaşmadı. Apollo programında once yedek komutan olan ardından Apollo 11 ’in komutanı olan kahramanımız soğuk kanlılığı, pratik zekasıyla etrafında dikkat ceken bir isim oldu ve kendisine verilen goreve layık olduğunu kanıtladı.
Ay ’a ayak basan ilk insan olan Armstrong, bir daha uzaya cıkmadığı gibi 1971 ’de emeklilik hayatı surmeye başladı ve uzay araştırmaları alanında Prof. unvanı alarak universitede dersler vermeye başladı. Universitede 8 sene boyunca verdiği derslerin ardından bir neden gostermeksizin istifa eden Armstrong, iş yaşamına gecti ve kariyerini burada surdurdu.
Binlerce gok cisminde onun adı yaşıyor
Tahmin edileceği gibi hayatı boyunca ceşitli odul ve unvanlara boğulan Armstrong, Apollo 11 ’in iniş noktasından takribi 50 kilometre uzaklıkta bulunan Armstrong kraterine ismini verdi. Ayrıca 6469 Armstrong asteroidi de anlaşılabileceği gibi onun ismini taşıyor.
Not: Ay ’a atılan ilk adımın 50. yıl donumunu anlamlı kılan “https://apolloinrealtime.org/11/ adresi sizin bu yazıyı okuduğunuz dakikalarda 50 yıl onceki uzay konuşmalarını veriyor. Bu deneyime tanık olmak ister misiniz?
Kaynak: 1 2 3 4