
Sosyal adaletsizlikler ve kadınların gorduğu şiddeti dahil etseler bile bilimsel veriler ve uzman goruşler erkeklerin kadınlardan daha az yaşadığı gerceğini ortaya koyuyor.
Araştırmalara gore, erkeklere oranla kronik hastalık, stres ve depresyon riskiyle daha yuksek oranda karşı karşıya kalan kadınlar, bir yandan da psikolojik ve fiziksel şiddete karşı da savaş veriyorlar. Buna rağmen yaşama oranları erkeklerden daha fazla. Bu araştırmayı yapan bilim insanı ise Michigan Universitesi Psikiyatri Departmanı doktoru Shervin Assari… Assari ’ye gore bu oran neredeyse tum ulkelerde aynı…
1. Kadınlar biyolojik avantajlara sahip.
Assari kadınların erkeklere gore biyolojik avantajlara sahip olduğunu belirtiyor. Kadınlardaki ostrojenin kotu kolestrolu azaltırken, kalp risklerini duşuren iyi kolestrolu yukselttiğini ortaya koyuyor. Erkeklik hormonu testosterona gelecek olursak, o da kandaki kotu kolestrol seviyesini artırıp, iyi kolestrolu azaltıyor. Erkeklerde daha sık hipertansiyon ve kalp krizi gormemizin temel nedeni de bu. Ayrıca Assari ’ye gore erkeklerdeki kronik rahatsızlıklar kadınlara gore daha olumcul.
2. Erkekler maskulen rolleri yuzunden daha sağlıksız yaşıyor.
Assari sağlıklı yaşam ve iletişim konusunda kadınların daha yetenekli olduğunu soyluyor. Bu yuzden kadınlarda erken tehşis daha kolay şekilde gercekleşiyor. Erkeklerde ise bu durum boyle değil. Toplum tarafından ‘ince ’ olarak gorulmekten korkan erkekler sonradan kazandıkları maskulen rolleri yuzunden sağlığına pek dikkat etmiyor. Kısaca sağlıklı yaşamı kadın işi goren ve bunu kotu algılayan erkekler kadınlara gore daha sağlıksız yaşıyor.
3. Erkekler ‘erkeklik ’ yapacağım ayağına bircok riski gormezden geliyor.
Testosteron yuzunden ofke ve bircok kontrolsuz davranış erkeklerde daha sık gelişiyor. Erkekler kadınlara gore daha sık uyuşturucu ve alkol sonrası trafiğe cıkıyor ve bu durum kazalara da neden oluyor. Testosteronun verdiği kibirle ‘Bana bir şey olmaz ’ gibi kalıplarla yaşamını surduren erkekler bircok riski gormezden gelerek daha kısa zamanda olebiliyorlar.
4. İntihar oranı erkeklerde daha fazla.
İntihar oranları uzerinde de calışan Assari erkeklerin kadınlara gore 3.5 kat daha fazla intihar ettiğini soyluyor. Bu konu hakkında bir hayli araştırma yapan bilim insanı erkeklerin silahlarla daha yakından olmasını ve tedavi yontemlerini reddetmesinin bunlara etken olduğunu dile getiriyor. Kadınlara gore duygularını acığa cıkarmada bir hayli zorlanan erkeklerin depresyona girerek intihar risklerinin daha yuksek olduğunu vurguluyor.
5. Son olarak kalıplaşmış, oğretilmiş roller.
Toplum erkeklere maskulen olmayı kadınlara da feminen olmayı rol biciyor. Bu yuzden profesyonel başarı, namus gibi muhabbetlerle kendilerini kodlayan erkeklerin daha fazla strese girdiklerini ve bu stresin onların hayatta kalma yaşını daha da kuculttuğunu soyluyor. Kısaca Assari erkeklerin kendisini ustun gorduğu bircok noktanın aslında kendilerini oldurmeyi daha da hızlandırdığını belirtiyor.
Kaynak: 1