
Varolduğumuz ilk andan beri cildimizi, hatta vucudumuzu mikroskobik canlılarla paylaşıyoruz. Ozellikle cildimizde yaşayan akar adını verdiğimiz “şeyler”, jenerasyondan jenerasyona aktarılıyor. İlk anda kulağa fazlasıyla iğrenc gelse de ne yazık ki bu bilgi doğru 😂 Minik orumcekleri andıran bu canlılar, doğduğumuz andan beri yuzumuzde yaşıyorlar. Cildimizden beslenen bu akarların bizlere yararı da yok değil! Her gece uyuduğumuzda yuzumuzde adeta parti veren bu canlıları gelin daha yakından tanıyalım! 😊
1. Her biri gecmişimizden onemli DNA ’lar taşıyor
Akarlar, insanoğlunun evrimi boyunca hep bizimleydi. Yani aslında her birinin atalarımızla bir bağlantısı var. Dunyada evrim gecirip goc ettikce akarlar da bizimle beraber seyahat etti. Dolayısıyla bilim insanları, bu akarları araştırarak atalarımızın nerelerde yaşadığını anlayabiliyor.
2. Sadece 3 santimetrekarelik bir alanda bile 2 akar bulunuyor
Cildimizde yaşayan 2 tur akar vardır. Bunlardan biri direkt olarak yuzumuzde yaşar ve orumceklerle yakından ilişkilidirler. Cildin yağlı kısımlarında yaşayan akarlar, bu yağlardan ve hucrelerden beslenir. Yapılan araştırmalar her 3 santimetrekarelik alanda 2 akar yaşadığını gosteriyor.
Akarlar karanlıkta hareket etmeyi severler. Bu nedenle parlak bir ışık olduğunda hareket etmeyi bırakırlar. Genellikle gece saatlerinde ciftleşirler ve yumurtalarını gozeneklere ya da sac folikullerine bırakırlar.
3. Bu akarlar, rozasea adı verilen gul hastalığına ya da ceşitli kızarıklıklara yol acabiliyor
Yuzumuzde yaşayan akarlar, normal şartlarda, zararsızdır. Bununla birlikte sayıları artarsa rozasea adı verilen gul hastalığına ve ceşitli kızarıklıklara yol acabilirler. Zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olan kişilerde bu risk artar. Boyle bir durumda yapılması gereken ilk şey dermatologla goruşmektir. Dermatologlar ciltteki akar sayısını belirleyebilir ve buna yonelik bir tedavi uygulayabilir.
4. Az sayıda akar, aslında cildiniz icin faydalı olabilir
Coğu zaman akarlar, semptomlara neden olmaz. Hatta size fark ettirmeden haftalarca yuzunuzde yaşayabilirler. Yapılan calışmalar az miktarda akarın cildiniz icin faydalı olabileceğini kanıtlıyor. Cunku kendileri fazla olu deriyi temizlemekte oldukca başarılılar!
Yuzunuzdeki akarlara dikkat etmeniz gerektiğini gosteren işaretler:
Az sayıda akarın cildinizde herhangi bir semptoma neden olmayacağını soylemiştik. Ancak yuzunuzdeki akar miktarı artarsa bu durum ceşitli cilt hastalıklarına davetiye cıkarabilir. Bu noktada fark edilebilir ilk değişiklik cildinizin sertleşmesi olacaktır. Eğer cildiniz sertleştiyse, yanıyorsa ve hassaslaştıysa bir dermatoloğa başvurmanız gerekiyor.
Kaynak: 1