Doğal olana donuş mottosu ile beraber besin takviyeleri oldukca buyuk populerlik kazanmıştır. Peki ya nedir bu besin takviyeleri? Vitaminler, mineraller, probiyotikler, enzimler, şifalı tıbbi bitkilerden elde edilen ekstratlar, yemek takviyeleri, spor beslenme takviyeleri ve diyetin besin iceriğini arttırmak veya tamamlamak icin kullanılan diğer takviyeler olarak sınıflandırılabilir. Besin takviyeleri doğru kullanıldığında yaşam kalitemizi arttıran ve bağışıklık sistemimizi guclendirmeye yardımcı olan destekleyicilerdir. Besin takviyelerine dair her detayın uzerinde durarak kafa karışıklığına son vermek istedik. Besin takviyesi nedir? Gelin birlikte inceleyelim.
Besin takviyeleri nedir ve neden kullanılır? 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, besin takviyelerinin diyet takviyeleri olarak etiketlenmelerini ve belirli gıdaların yerine gecmesi amaclanmadığını belirten bir yasa cıkardı. Bu yasayla birlikte besin takviyesi kavramı beslenme dunyasına girdi. Besin takviyeleri, diyeti iyileştirmek icin kullanılan urunlerdir ve genellikle vitaminler, mineraller, şifalı bitkiler veya amino asitler icerir.
Besin takviyeleri tam olarak sağlıklı ve besleyici bir diyetin tamamlayıcısıdır. Genel sağlığı ve enerjiyi artırmak icin diyete eklenebilirler; bağışıklık sistemi desteği sağlamak ve hastalık risklerini ve yaşa bağlı durumları azaltmak; atletik ve zihinsel aktivitelerde performansı artırmak; hastalık ve hastalık sırasında iyileşme surecini desteklemek. Kesin olarak dikkat edilmesi gereken nokta ise bunların ilac olmadığıdır. Besin takviyeleri, adı uzerinde yalnızca takviyedir ve destekleyicidir, ilac yerine kullanılması ve ilac etkisi beklenmesi doğru değildir.
Besin takviyesi ceşitleri nelerdir? Vitaminler; yiyecekleri oluşturan proteinler, yağlar ve karbonhidratlar olan makro besinlere kıyasla vucudun daha az miktarlarda kullandığı mikro besinler veya maddelerdir. Gıdalarda vitaminler bulunur, ancak yiyecekler fazla pişirildiğinde, işlendiğinde veya uygun şekilde saklanamadığında yeterli miktarda vitamin azalabilir. Orneğin, tam buğday tanesini beyaz un haline getirmek, B ve E vitaminleri, lif ve cinko ve demir dahil minerallerin iceriğini azaltır. Vucut, temel biyokimyasal işlevlerini desteklemek icin vitaminlere ihtiyac duyar ve zaman icindeki eksiklikler hastalıklara yol acabilir.
Vitaminler ya suda cozunur ya da yağda cozunur. Suda cozunen vitaminler, suda cozunur ve hızla vucuttan gecer, yani vucudun onlara duzenli olarak ihtiyacı vardır. Suda cozunen vitaminler arasında B kompleks vitaminleri ve C vitamini bulunur. Yağda cozunen vitaminler vucudun yağ dokusunda depolanır, yani vucutta daha uzun sure kalırlar. Yağda cozunen vitaminler arasında A, D, E ve K vitaminleri bulunur.

Mineraller; mikro besinlerdir ve vucudun duzenli calışması icin gereklidir. Vucuttaki hucreler, temel yapılarının ve kimyasal dengelerinin bir parcası olarak minerallere ihtiyac duyar ve tum gıdalarda mineraller bulunur. Mineraller, vucut tarafından daha buyuk miktarlarda kullanılan yığın mineraller veya vucut tarafından dakika veya eser miktarlarda kullanılan iz mineraller olabilir.

Probiyotikler; bağırsak florası veya bağırsak mikrobiyotası olarak adlandırılan bağırsak bakterileri vucutta bircok onemli işlevi yerine getirir. Ayrıca sindirim sisteminizi kaplayan hucrelere onemli beslenme sağlarlar. Probiyotikler, bağırsak mikrobiyotasındaki yararlı mikroorganizmaları destekleyen, konakcısına yarar sağlayan bakterilerdir. Yediğimiz yiyecekler, kullandığımız ilaclar doğrudan vucudumuzun ikinci beyni olan bağırsaklarımızı etkilemektedir. Bağırsaklarımızda yararlı bakteriler ve zararlı bakteriler arasında iyi ve kotunun savaşı olarak adlandırabileceğimiz bir denge soz konusudur. Orneğin, yuksek şeker ve yuksek yağlı bir diyet bağırsak bakterilerini olumsuz etkiler ve insulin direncine ve diğer koşullara katkıda bulunabilir. Yanlış bakterileri duzenli olarak beslediğinizde (yanlış beslenerek), onları engelleyecek kadar cok sayıda yararlı bakteri olmadan daha hızlı buyuyebilir ve daha kolay kolonileşebilirler. Bu da enfeksiyona ve hastalıklara sebep olmaktadır. Yediğimiz yiyecekler bağırsaklarımızı doğrudan etkilediği gibi kullandığımız ilaclar da etkilemektedir. Cocukluktan itibaren antibiyotikler kullanmak zorunda kalıyoruz. Antibiyotikler vucudumuzda bakterilerle savaşırken malesef ki yararlı ya da zararlı bakterilere ozel bir filtre mekanizması ile calışmıyor. Ana hedefi olan zararlı bakterilerin yanında, yararlı bakterileri de etkisiz hale getiriyor. Bu durumda da mikrobiyotadaki denge şaşmış oluyor. Antibiyotik kullanımında mutlaka probiyotik gıda takviyeleri ile tedavi desteklenmelidir.
İlginizi Cekebilir: En İyi Probiyotik Takviyeleri

Bitkisel takviyeler; hem beslenme hem de tıbbi amaclarla diyete eklenir. Bitkiler, yuzyıllardır bircok geleneksel tıp sisteminde ve fitokimyasalların kaynağı olarak veya bitkilerde bulunan ve vucutta dikkate değer etkileri olan maddeler olarak kullanılmıştır. Cin tıbbı ve Ayurveda tıbbı dunyanın en eski şifa sistemlerinin ikisidir. Bitkilerin tıbbi etkileri bilimsel olarak onaylanıyor; tum farmasotiklerin yaklaşık dortte biri, aspirin de dahil olmak uzere doğrudan bitki kaynaklarından elde edilmiştir. Bu nedenle terapotik ozelliği bilinen bitkiler bitki halinde takviye olarak alındığında doğduran tedavi edici olmasa da destekleyicidirler.

Yemek takviyeleri; oğunlerin yerini almak veya guclendirmek icin kullanılır. Ozel ihtiyacları olan veya sindirim yeteneklerini ve beslenme gereksinimlerini etkileyebilecek hastalıkları olan kişiler icin tasarlanabilir. Yemek takviyeleri, belirli makro besin karışımları veya proteinler, karbonhidratlar, yağlar ve lif icerebilir. Bazı yemek takviyeleri, ciğ, işlenmemiş gıdalardan veya vejetaryen/vegan seceneklerden ya da yuksek protein ve duşuk yağlı bileşimlerden oluşur. Yemek takviyeleri genellikle vitaminler, mineraller, şifalı bitkiler ve besleyici yoğun gıdalarla takviye edilir.

Spor beslenmesi takviyeleri; sporculara ozel destek sağlamak icin besin takviyeleri tasarlanabilir. Bunlardan bazıları amino asit takviyeleri gibi yuksek proteinli urunlerden oluşurken, diğer urunler metabolizmayı, enerjiyi ve atletik performansı ve iyileşmeyi destekleyen besinler icerir. Yoğun atletik aktivitelerde bulunan kişiler, suda cozunur vitaminler, antioksidanlar ve krom dahil bazı mineraller icin artan ihtiyaclara sahip olabilir. Spor icecekleri, egzersiz ve terleme sırasında vucudun kaybettiği elektrolitlerin (tuzların) yanı sıra vitaminler, mineraller ve performansı destekleyen bitkiler icerir.
En İyi Besin Takviyeleri İcin Tıkla

Besin takviyeleri kullanımında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Ortalama beslenme ihtiyacları ve belirli sağlık koşulları goz onune alındığında besin takviyelerinin etkili kullanımı icin temel oluşturabilir. Hamileyseniz veya emziriyorsanız kesinlikle doktorunuzun soyledikleri dışına cıkmayınız. Eğer kronik bir hastalığınız soz konusu ise herhangi bir besin takviyesi almadan once doktorunuza danışmanız cok onemlidir. Kullandığınız bir ilac var ise besin takviyesi ile herhangi bir etkileşime girip girmeyeceğini oğrenmelisiniz. Eğer kronik bir rahatsızlığınız yoksa da yine besin takviyesi almadan once kan tahlili ile vucudunuzdaki değerleri bilmenizde ve doktorunuz ile beraber hareket etmenizde fayda var. Uzmanlar genel olarak İlk olarak, bir dizi besin sağlamak icin gunde bir kez alınan yuksek kaliteli, geniş spektrumlu bir multivitamin ve mineral takviyesi onermekteler. Besin takviyelerini kullanırken kutuda yazan kılavuzu takip etmelisiniz, hepsinin kullanım dozajı birbirinden farklıdır ve doz aşımı kesinlikle yapılmamalıdır. “Doğal” teriminin her zaman guvenli anlamına gelmediğini unutmayın. Orneğin karakafes gibi bazı tamamen doğal botanik urunler karaciğere zarar verebilir. Bir besin takviyesinin guvenliği, kimyasal yapısı, vucutta nasıl calıştığı, nasıl hazırlandığı ve aldığınız miktar gibi bircok şeye bağlıdır.
Bazı besin takviyeleri, kızarıklık, kızarma, mide bulantısı, terleme ve baş ağrısı gibi mide rahatsızlığına ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu gibi durumlarda ikinci tableti tuketmeyin ve doktorunuza danışın. Bitkisel preparatlar ve besin takviyeleri, farmasotik ilaclarla olumsuz şekilde etkileşime girebilir. Orneğin, C vitamini mideyi tahriş edebileceği ve emilimi sınırlayabileceği icin aspirin ile birlikte alınmamalıdır. Olumsuz etkileşimleri onlemek icin mineraller de uygun oranlarda alınmalıdır. Yine buna ornek olarak, cok fazla kalsiyum vucuttaki magnezyum seviyelerini olumsuz etkilemektedir. Bu etkileşimleri hafifletmek icin dengeli mineral takviyeleri onerilir.

Besin takviyeleri, basit gibi bir konu gibi gorunse de dipsiz bir kuyu olduğu gerceği ortada. Ancak temel konularda bir miktar bilgi sahibi olduktan sonra hangi besin takviyesini hangi şekilde kullanmanız gerektiği hakkında fikirlere kendiniz sahip olacaksınız. Fakat ne olursa olsun lutfen doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Bu yazdıklarımız size bilgiler kazandıracaktır, lutfen bu bilgileri doktorunuzun sizin icin uygun gordukleri doğrultusunda kullanın.