Turkiye ’de hayvan hakları yasası icin yıllardır mucadele ediliyor. Aslında hali hazırda 2004 yılında kabul edilen ve yururlukte olan bir yasa bulunuyor. Ancak bu yasada buyuk eksiklikler var ve değişiklik yapılması şart. Değişiklikle ilgili kanun teklifi ise hazırlandı, tum Meclis ’in hemfikir olmasına rağmen ise oylanmadı ve yururluğe girmedi. Bu nedenle de hayvanlara işkence eden, olduren, tecavuz eden canilere yalnızca duşuk idari para cezaları uygulanıyor. Ancak ozellikle son bir yılda hayvanlara karşı işlenen suclar bardağı taşırdı. Başta hayvanseverler olmak uzere herkes hayvan hakları yasası değişikliğinin hemen yapılmasını istiyor. Dun en son Ankara ’da 4 aylık bir yavru kopeğin Volkan Uzun isimli bir varlık tarafından tecavuz edilerek oldurulmesi ise hayvanları koruma kanunundaki değişikliğin aciliyetini gozler onune serdi. Hayvanseverler; “Artık insanlığımızdan utandık, yasa hemen cıksın” diyor. Hayvanları Koruma Kanunu ’ndaki değişiklikler neleri iceriyor, neden hala onaylanmıyor?
Turkiye ’de ne yazık ki hayvanların bile can guvenliği yok. Sadece yaşamaya calışan sessiz dostlarımız işkence goruyor, tecavuze maruz kalıyor ve olduruluyor
Ne yazık ki tum bu suclar icinse duşuk para cezaları uygulanıyor. Bu ceza sistemininin değiştirilmesi ve hayvanların “can” olarak gorulmesi icinse uzun yıllardır Hayvanları Koruma Kanunu ’nda bazı değişiklikler yapılması isteniyor
24 Haziran 2004 tarihli ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanları korumak icin yetersiz. Daha once HAYTAP da CHP de bu kanunda bazı değişiklikler yapılması icin onergeler sundu ancak Meclis ’in bu konuda hemfikir olmasına rağmen bu değişiklikler bir turlu kanuna eklenmedi
24 Haziran 2004 tarihli ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ’nda hangi maddeler yer alıyor?
24 Haziran 2004 tarihli ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ’nun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet cekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her turlu mağduriyetlerini onlenmesini sağlamak olarak acıklanıyor. Ancak bunun icin uygulanan cezalar oldukca az. Hayvanları Koruma Kanunu ’nda ise yer alan bazı maddeler şoyle;
Butun hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hukumleri cercevesinde yaşama hakkına sahiptir
Hayvanların korunması, gozetilmesi, bakımı ve kotu muamelelerden uzak tutulması icin gerekli onlemler alınmalıdır.
Hayvanların turune ozgu şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.
Bir hayvana carpan ve ona zarar veren surucu, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi unitesine
goturmek veya goturulmesini sağlamak zorundadır.
Kanunun hayvanlarla ilgili yasaklar kısmında ise yer alan bazı maddeler şoyle ;
Hayvanlara kasıtlı olarak kotu davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dovmek, ac ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı cektirmek.
Hayvanları hasta, gebelik suresinin 2/3 ’unu tamamlamış gebe ve yeni ana iken calıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak
Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, işkence yapmak.
Hayvanları Koruma Kanunu ’nda değiştirilmesi gerekenler neler?
2004 yılında cıkarılan kanunda buyuk eksiklikler bulunuyor. Oncelikle hayvanlarla ilgili suclar, “yasaklar” olarak sınıflandırılıyor. Hayvanlara yonelik kotu muamele “kabahat” olarak değerlendiriliyor. Yapılan bu fiillerin ise suc kapsamına alınması gerekiyor. Cunku şu an bir hayvana işkencenin, tecavuzun hatta onun yaşam hakkını elinden almanın cezası yalnızca para. Mevcut kanun hayvanları “eşya” olarak değerlendiriyor. Ancak hayvanların da canlı olduğunun unutulmaması ve “can” olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Neredeyse 16 yıldır hem hayvan hakları aktivistleri hem de ceşitli partiler Hayvanları Koruma Kanunu ’nda yapılması gereken değişiklikler icin onergeler hazırlıyor.
Meclis ’te hayvan hakları icin kurulan araştırma komisyonu, Mayıs 2019 ’dan beri yaptığı calışmalar sonucu toplam 50 maddelik raporunu gectiğimiz ocak ayında Meclis Genel Kurulu ile paylaşmıştı
Paylaşılan raporda ise one cıkan ve kanuna eklenmesi gereken maddeler şu şekildeydi;
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununun adı ‘Hayvan Hakları Kanunu ’ olarak değiştirilmelidir. Hayvanlar hukuk oznesi sayılmasa da hukuk nesnesi de (eşya) sayılmamalı. Can taşıdığı ve duygulu varlıklar olduğu değerlendirilerek kendine ozgu yapısı icinde değerlendirilmelidir.
Şehirlerde populasyon kontrolunu sağlamak amacıyla uygulanması onerilen tek yontem kısırlaştırmadır. Ancak kısırlaştırmanın başarıya ulaşabilmesi ancak tum ulke capında uygulanmasıyla mumkundur. Populasyon kontrolu amacıyla oncelikle şehirlerdeki sahipli ve sahipsiz hayvan sayısının, coğrafi olarak dağılımının ve sayısının tespit edilmesi ve buna gore hareket edilmesi onerilmektedir.
Belediyelere, hayvanların korunmasına yonelik faaliyetleri icin gelecek yılın butcesini belirlerken bir onceki yıla ait gercekleşmiş butcenin belli bir oranında bir sonraki yılın butcesine pay koyma zorunluğu getirilmelidir; hÂlihazırda boyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığınca yerel yonetimlere yonelik desteğin kapsamı ve miktarı genişletilmelidir.
Hayvanlara yonelik işlenen fiillerin cezalandırılmasında sahipli-sahipsiz hayvan ayrımına son verilmelidir.
Hayvan sahiplerine ilişkin kural ve yaptırımlar net olarak belirlenmelidir. Uzerine kayıtlı olan ve cevreye sorun yaratan hayvanların onlemini almayan, sahibi olduğu hayvanı sokağa atan kişilere ciddi yaptırımlar getirilmelidir. Sokağa terk edilen bir hayvanın sahipli olduğunun anlaşılabilmesi icin, kimliklendirmeye ilişkin mevzuat ivedilikle yururluk kazanmalıdır.
Hayvanları Koruma Kanunu ’nda yapılması gereken değişiklikler neden hayati onem taşıyor?
Kanunda yapılması gereken değişikliklerle bir canlının en temel hakkı olan yaşama hakkı savunuluyor. Bu nedenle de değişikliklerin yapılması buyuk onem taşıyor. Hayvanlara yonelik işlenen suclara uygulanan idari para cezaları ise hasta ruhlu kişilerin bu tarz eylemleri cekinmeden yapmaya devam etmesine neden oluyor.
Muhalefetten iktidara meclisin hayvan hakları konusundaki tavrı nasıl?
Hayvanları Koruma Kanunu ’nda yapılması istenen değişiklikler um partilerin uzerinde uzlaştığı “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ilk olarak 2011 ’de donemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Meclis Başkanlığı ’na sunulmuştu. Ancak bu tasarı hayvan hakları savunucularının hicbir talebine yer vermemekle birlikte “Olum Yasası” olarak anıldı ve yasaya karşı buyuk tepkiler verildi.
Bu yasa tasarısı, evde hayvan sayısının kısıtlanmasını ve tum sokak hayvanlarının “doğal yaşam parkı” adı verilen yerlerde toplanması gibi maddeler oneriyordu. Ayrıca tasarıda hayvana yonelik sucların Turk Ceza Kanunu ’na (TCK) kapsamına alınması ongoruluyor, ancak ceza alt sınırının duşuk olması nedeniyle de savunucular taslağı kabul etmiyordu.
Nitekim tasarı kabul edilmedi ve zaman icerisinde yeni teklifler Meclis ’e sunuldu. Son olarak ise bu yılın ocak ayında Meclis ’te hayvan hakları icin kurulan araştırma komisyonu tarafından hazırlanan 50 maddelik rapor Meclis ’e sunuldu. Mart ’ta ise kanunlaşması bekleniyordu ama bu da olmadı.
Binlerce canın olumunden sonra Hayvanları Koruma Kanunu neden hala değiştirilmiyor?
Hayvan hakları savunucularının, Sivil Toplum Orgutleri ’nin ve toplumun tum ısrarlarına, sayısız girişime ve siyasetcilerin de bu konuda oldukca istekli gorunmesine rağmen hayvan hakları yasasının değiştirilmemesinin ceşitli nedenleri bulunuyor.
Bunlardan ilki hayvana şiddet olaylarının Kabahatler Kanunu değil de Turk Ceza Kanunu ’na gore cezalandırılmasının zaten dolu olan cezaevlerini daha da doldurmasından endişe ediliyor. Adalet Bakanlığı ’nın bu nedenle yasanın bu maddesine cok da olumlu bakmadığı belirtiliyor.
Yasanın bir turlu değiştirilmemesinin bir başka nedeninin ise milletvekillerinin secmenlerinin baskısı altında kalması olduğu duşunuluyor. Horoz dovuşleri, deve gureşleri gibi folklorik olduğu iddia edilen şiddet olaylarından kar sağlayanlar milletvekilleri uzerinde baskı kuruyor. Pet-shop sahipleri ya da yunus parkı işletmecileri de bir başka baskı unsuru olarak kabul ediliyor.
Kaynak: 1 2 3