Girdiği her ortamda guzelliğiyle baş donduren Grace Kelly ’yi bilmeyenimiz yok 😊 Kendisi başarılı bir aktris olmanın yanı sıra bir de Monaco ’nun biricik prensesiydi. Onlarca filme konu olan bu hayat, dışarıdan bir peri masalı gibi gozukse de icerden bakıldığında kırgınlıklarla ve acılarla doluydu. Sizler icin gectiğimiz yuzyılın en unutulmaz kadınlarından biri olan Grace Kelly ile ilgili bilmeniz gerekenleri araştırdık ve derledik. Adeta kraliyet ailesinin inşa ettiği altın bir kafeste gecen bu hikaye, Grace Kelly ’e olan bakışınızı değiştirecek. Hazırsanız başlayalım! İşte hic bilinmeyen yonleriyle Grace Kelly ’nin huzunlu bir peri masalına benzeyen hayat hikayesi…
Cirkin ordek yavrusu
Grace Kelly, iyi eğitim almış bir ailede dunyaya geldi. Annesi genclik yıllarında başarılı bir modeldi. Ardından atletizm kocluğuna yoneldi. Babası ise inşaat işindeydi, ancak tıpkı annesi gibi babasının da başarılı bir sporcu olduğunu soyleyelim. Grace; 2 kız, 1 erkek kardeşe sahipti. Ancak kardeşlerinden oldukca farklı bir karaktere sahipti. Dikkat ceken hicbir ozelliği yoktu. Bu nedenle ailesi asla guzel bir kadın olamayacağını, evlenecek bir adam bulamayacağını duşunuyordu.
Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisi ile tanışma
Grace, universite giriş sınavlarında başarısız oldu. Bunun uzerine ailesi ona karşı olan tum umudunu kaybetti. Ancak o yılmadı ve babasını karşısına alarak, amcasının da yardımıyla Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisi ’ne girdi.
Yıldız olmak icin doğmuş bir kadın
Grace artık 18 yaşına basmıştı. Tahmin edersiniz ki oldukca alımlı ve guzeldi 😍 Eğitim icin New York ’a gittiğinde modellik ajanslarının dikkatini cekmesi pek de uzun surmedi. Grace bir anda şohreti hızla artan bir fotomodel oldu. Bu esnada Grace, bircok rol icin teklif almaya devam ediyordu. 20 yaşında ilk onemli rolunu aldı. Boylelikle unlu yonetmenler kendisini kısa sure icerisine fark etmiş oldu.
Magambo ’daki roluyle Oscar ’a aday gosterilen Grace, The Country Girl ’deki roluyle ilk odulunu aldı. Bu esnada unlu yonetmen Alfred Hitchcock ile olağanustu yapımlara imza attı.
Kısa suren bir oyunculuk kariyeri
Grace ’in 1952 yılında başlayan oyunculuk kariyeri yalnızca 4 yıl surdu ve 1956 yılında son buldu. Ancak kendisi gunumuzde bile en başarılı film yıldızları arasında yer alıyor.
Kaderin cilvesi
Grace, Cannes ’da duzenlenen bir film festivalinde Monaco prensi Rainier III ile tanıştı. İkili birlikte bir fotoğraf cekimi yapmaya karar verdi. Cekimin gercekleşeceği gun ise evren, sanki buluşmaları istemiyor gibiydi. Hem prens hem de Grace, cekime gec kaldı. Ancak Rainier III Grace ’i gorduğu anda tum problemleri unutuverdi. 6 ay boyunca mektuplaşan ikili, bu ilişkiyi bir evlilikle taclandırdı. Evlilik teklifini minik bir yuzukle yapan prens, ardından bu yuzuğu 10 karatlık bir elmasla değiştirdi.
Monaco ’nun yukselen şohreti
Monaco, o yıllarda gunumuzde olduğu kadar populer ve varlıklı bir ulke değildi. Hatta turistlerin ilgisini cekmeyen, nispeten fakir bir ulkeydi demek daha doğru olur. Prens ’in en yakın arkadaşlarından biri olan milyarder Socrates Onassis Prens ’e şu tavsiyede bulundu: “Dikkat cekmek istiyorsan Marilyn Monroe ya da Grace Kelly gibi bir kadınla evlenmelisin.” Tahmin edersiniz ki Onassis haklıydı. Bu efsanevi evliliğin ardından bircok turist akın akın Monaco ’yu ziyaret etmeye başladı. Hatta bircok milyarder, Monaco ’dan mulk satın aldı. Tabii bu olayların hemen ardından Prens ’in Monaco ’nun kaderi icin Grace ile evlendiği dedikodusu kulaktan kulağa yayılmaya başladı.
Prenses Grace Kelly
Grace ’in ailesi elbette ki boyle bir evlilikten cok memnundu. Bu sayede onlar icin de New York sosyetesinin kapıları aralanmıştı. Rainier III ve Grace ’in duğunu, medyada yuz yılın olayı olarak nitelendirildi. Bir hafta suren bu duğun Kralice Elizabeth ve Prens Philip ’in duğununden bile masraflıydı. İnanılmaz bir yatla Monaco limanına cıkan Grace, binlerce karanfille karşılandı. Duğunun toplam masraflarının 45-55 milyon dolar tuttuğu duşunuluyor. Bu masrafların buyuk bir kısmını ise Grace ’in birlikte calıştığı MGM studyoları tarafından karşılandı. MGM, duğunun yayın haklarını da satın almıştı.
Kafesin inşa edilmeye başladığı o anlar
Grace ’in gelinliği yuzlerce inci ve vintage Bruksel danteliyle bezenmişti. Yoğun bir ilgiye maruz kalan Grace, tum bu kalabalıktan pek de memnun değildi. Aktris olarak elde ettiği başarıdan doğan ilgiyi sevse de tum bu kraliyet ciddiyeti ona ağır gelmeye başlamıştı. Artık oyunculuk kariyeriyle de tamamen vedalaşmıştı. Birkac yıl sonra unlu yonetmen Alfred Hitchcock, Grace ’e yeni bir proje sundu. Kraliyet kurallarını yıkmaya ve rolu kabul etmeye hazırlanan Grace, eşi ona karşı cıkmamış olsa da, karşısında Monaco halkını buldu. Halk, prensesin boyle bir işte yer almasını istemiyordu. Sevdiği işe geri donemeyen Grace icin bu yaşananlar koca bir trajediden ibaretti. Ancak kendisini kısa sure icerisinde toparladı ve kendini halkın sevgisini kazanmaya adadı.
Altın kafes
Prensin ve prensesin evliliği, uzaktan bakıldığında, dillere destan bir evlilikti. Prens harika bir adamdı. Prenses ise Oscar odullu guzeller guzeli bir kadındı. Ancak evliliğin ic dunyasında işler gozuktuğunden cok daha farklıydı. Monaco ’nun cennetten bir koşe olduğunu duşunen Grace, oldukca yanılmıştı. Burada olduğu surece tutkuyla bağlı olduğu kariyerine devam edemiyor, davetlerden davetlere koşturuyordu. Ek olarak tum filmleri Monaco sınırları icerisinde yasaklanmıştı. Mutluluğu aramaya karar veren prenses 3 cocuk sahibi oldu: Caroline, Albert II (Monaco ’nun şu anki prensi) ve Stéphanie.
Grace; hamileliği boyunca fotoğraflarını ceken gazetecilerden sıkılmış olacak ki her zaman bir Hermès canta taşır, bu cantayla karnını kapatmaya calışırdı. Kısa bir sure sonra bu cantalar Grace Kelly ile anılmaya başladı. Hatta Hermès cantanın adını Kelly olarak değiştirdi.
İlerleyen yıllar
Zaman icerisinde Rainier ve Grace ’in pek de uyumlu bir cift olmadığı ortaya cıktı. Bircok insan Grace ’in soğuk olduğunu duşunuyordu. Halbuki Hollywood yıllarında oldukca sıcak kanlı bir kadındı. Rainier ise oldukca sakin bir adamdı. Genellikle Grace ’in organize ettiği etkinliklerde sıkılır, onun hobileriyle dalga gecerdi. Yani Grace, Rainier icin mukemmel kadın değildi. Boyle bir donemde etrafın dedikodudan gecilmediği tahmin edebiliyorsunuzdur. Grace ’in kendisinden 18 yaş kucuk arkadaşı Robert Dornhelm, Grace ’in boşanmak istediği ancak cocuklarını tekrar goremeyeceğinden korktuğu icin boşanamadığını soylemişti.
Araba kazası
Takvimler 13 Eylul 1982 ’i gosterdiğinde Grace ve kızı Stéphanie korkunc bir trafik kazası gecirdi. İkili kavga ederken Grace ’e inme indi ve araba yolun dışına cıktı. Stéphanie kazayı cok ciddi yaralarla atlattı. Ancak Grace, en iyi doktorların cabalarına rağmen hayata gozlerini yumdu. Bu korkunc kaza yaşandığında guzeller guzeli prenses henuz 52 yaşındaydı. Yıllar sonra bu araba kazasının planlı olduğu soylense de buna dair hicbir kanıt bulunamadı. Unlu yıldızın cenazesine Amerika ’dan ve Avrupa ’dan cok onemli isimler katıldı. Prens Rainier ise Grace ’in olumunun ardından tekrar evlenmedi. Grace cicekleri cok severdi. Bu nedenle Prens, Grace ’in anısına, dileyen herkesin girebileceği kocaman bir gul bahcesi inşa ettirdi. Grace ’in heykelinin dikildiği bahce, 4 bin gulle cevrelenmiş durumda. Prens Rainier ise 81 yaşında hayata gozlerini yumdu.
Kaynak: 1