Sosyal medya platformlarının kullanımı gun gectikce artıyor. Hatta gunumuzde yeni trendleri sosyal medya belirler hale geldi. Ozellikle dunyada hatrı sayılır bir kullanıcı kitlesi bulunan Instagram ’da gorduğumuz pek cok şey yaşayışlarımızı etkiliyor. Yaratılan “mukemmellik” algısı, diğer kullanıcıların da o “mukemmeliği” istemesine neden oluyor. Ancak Instagram ’da her şey gorunduğu kadar mukemmel değil. Hatta bu sanal dunyada coğu şey gercek bile değil. Her şey coğunlukla algı ya da filtreden ibaret. Aslında Instagram daha cok insanların mukemmel gorunum, mukemmel yemek ya da benzeri şeyler icin birbirleriyle yarıştıkları bir platforma donuştu ve biz de bu mukemmellik yarışında hayatlarımız hakkında pek cok yalan soyluyoruz. İşte Instagram ’da birbirimize soylediğimiz en buyuk 10 yalan…
1. “Her zaman guzel giysiler giyerim”
Instagram ’da ana sayfamıza duşen hemen hemen herkesin moda dergilerinden fırlamış gibi bir goruntusu var. #instafashion gibi trend olan hashtag ’lerle, herkes en son moda ve en yeni kıyafetlerini paylaşıyor. Ancak bu işin gorunen kısmı. Emin olun bu kişilerin coğu da sizin gibi markete topuklu ayakkabıyla değil spor kıyafetleriyle gidiyor ve geceleri de pamuklu pijamalarıyla uyuyorlar.
2. “Evimde her zaman sofistike bir gorunum vardır, dağınık bile olsa”
Bitkiler, mumlar, hic okunmayan kitaplar… Tum bu ogeler, Instagram ’da paylaşılan odalarda sıkca bulunuyor. Bu odaların bir başka ozelliği de baştan aşağı beyaz dekore edilmiş olması ( ya da pozlama ayarının arıtılması mı demeliyiz?) Ancak bazen bu dekorasyon urunleri oyle bir dizayn ediliyor ki, bu dizayn hic gercek dunyaya uygun olmuyor. Tıpkı yukarıdaki fotoğraf gibi. Bi sanat kitabı kucuk bir kurk halının uzerinde acık duruyor. Gercekten o kitap sizce orada oturup okunuyor mudur?
3. “Beceri gerektiren şeyleri hic zorlanmadan yapabilirim” https://www.instagram.com/p/BxnpmQAgUM8/?utm_source=ig_web_copy_link
Makyaj ve yemek sayfaları Instagram ’da son derece populer. Ozellikle makyaj videolarında sık sık insanların mukemmel şekilde fondoten ve goz farı uyguladıklarını goruyoruz. Ustelik tek sefer ve hatta bazen tek elleriyle ve ta taaa! 30 saniyede harika bir makyaj yapılıyor! Evet, coğumuz bunun gercekten 30 saniyede olmadığını zaten biliyoruz ancak şunu da belirtmek gerek. Coğunlukla tek seferde mukemmel makyaj da elde edilmiyor. Ayrıca yemek sayfalarında gorduğunuz o harika ve puruzsuz pastalar icin de birtakım malzemeler kullanılıyor ve inanın her ne kadar 15 saniyelik kliplerle tarifler verilse de o puruzsuz gorunum icin saatlerini harcayabiliyorlar.
4. Unluler magazinciler tarafından cekilen fotoğraflarını yayınlamayla bayılırlar
Yıldızlar, ozellikle mankenler her zaman magazinciler tarafından cekilen fotoğraflarını yayınlıyorlar. Aslında bunun nedenlerinden biri magazinciler tarafından cekilen coğu fotoğrafta rotuş yapılması. Gercek şu ki, unlulerin magazincilerle bircok farklı ilişkisi var. Mesela bir yere gittiklerinde onlara haber verip, sanki magazincilerin orada olduklarından haberleri yokmuş gibi davranabilirler.
5. “Ben mukemmelim”
Facetune, Apple uygulama mağazasındaki en populer fotoğraf duzenleme uygulamalarından biri. 2013 yılında piyasaya surulduğunden bu yana, gozeneklerden kurtulmaktan gozleri daha parlak hale getirmeye kadar kişinin yuzunu tamamen elden gecirmeyi her zamankinden daha kolay hale getiren pek cok guncelleme aldı. Telefonuna Facetune yuklendiğinde kimse estetik ameliyata ihtiyac duymuyor. Hızlıca birkac kaydırmayla yeni bir burun sizin olabiliyor. Yani aslında Instagram ’da “mukemmel” olarak gorduğunuz pek cok kişi gercekte o kadar da mukemmel değil. Hepimizin kusurları var ve onemli olan bunları kabullenip, kendimizi her şekilde sevebilmek.
6. “Yanımda her zaman alakasız urunler olur”
Urun yerleştirme Instagram ’da unluler tarafından yapılan en populer reklam tarzlarından biri. Pek cok unlu sayfasında urunlerin tanıtımını yapıyor. Ancak bunun dışında bir fotoğraf karesi paylaşıp urunu yalnızca orada gosterenler de var. Bu fotoğrafta ise Kendall Jenner, acıkca Proactiv reklamı yapıyor.
7. “Yemeğim mukemmel gorunuyor, sunuma her zaman dikkat ederim”
Once bir fotoğraf cekene kadar bir lokma bile yemeyen o kişiye hepimiz tanık olduk hatta hepimiz “o” kişi olduk. Instagram hepimizi kucuk birer amator fotoğrafcı haline getirdi. Catal bıcakların diziliminden, kompozisyon ve kontrasta kadar her şeyi duşunuyoruz. Peki neden? Başkaları ne kadar estetik fotoğraflar cektiğimizi gorsun diye… Buna gercekten gerek var mı? Sadece bir yemek, paylaşmasak ne kaybederiz?
8. “Altı yıl once universiteden beri gormediğim o kişiyle en iyi arkadaşım.”
Instagram ’da son donemde ozellikle storylerle doğum gunu kutlamak populer hale geldi. Doğum gunu olan kişiyle ilgili herkes fotoğrafını paylaşıyor, o kişi de paylaşılan fotoğrafları tek tek hikayesine koyuyor. Peki neden? Sadece ne kadar sevildiğimizi ve populer olduğumuzu gostermeyi seviyoruz. Bu durum oyle bir boyut aldı ki, uzun suredir birbirleriyle konuşmayan kişiler bile yıllar onceki fotoğraflarını paylaşıp birbirlerinin doğum gunlerini kutluyorlar. Peki doğum gununden sonra ne oluyor dersiniz? Konuşmamaya devam ediyorlar…
9. “İlk denemede mukemmel fotoğrafı cekmeyi başardım”
Instagram ’da hikayede ya da post olarak paylaştığımız selfie ’ler icin ne kadar uğraşıyoruz? Hangimiz ilk seferde gercekten cektiğimiz fotoğrafı beğeniyoruz? Ancak coğu zaman sanki ilk denemede cekmiş gibi gosterip yayınlıyoruz. Oysaki herhangi birini kandırmaya gerek var mı? Sonucta hepimiz aynı gemideyiz ve yayınlamadan once en az 10 kez aynı pozdan cektiğimizi de biliyoruz.
Bunu coğu zaman filtrelerde de uyguluyoruz. Hani şu “Hangi Stranger Things karakterisin?” gibi filtrelerde… İstediğimiz sonuc gelene kadar 5 kez aynı filtreyi deniyor, daha sonra da paylaşıyoruz…
10. Instagram ’da doğrusal değil, dongusel bir zaman var
Hepimiz #tbt akımından faydalandık. Bunun yanı sıra, evde oturduğumuz bir cuma akşamı, gecen haftadan kalma bir fotoğraf koyup insanları dışarda oturduğumuzu inandırabiliyoruz da. Hatta bunları hikaye olarak bile paylaşabiliyoruz. Boylece evde bile olsanız haftanın her gunu dışardaymış ve dunyanın en sosyal insanıymış gibi gorunebiliyoruz. Instagram ’da zaman doğrusal değil dongusel olarak ilerliyor. Hepimiz internette başkalarına karşı, kendimizin daha iyi bir versiyonunu yansıtmak istiyoruz.
Kaynak: 1