Bircok kadın anne olmayı arzular ancak aynı olcude de doğum yapmaktan korkar. Hamilelik ve doğum sureci, ozveri gerektiren zorlu bir surectir. Hem fiziksel hem psikolojik olarak, kadını etkileyen bu surecin ardından, doğum sırasında yaşanan korku, endişe ve stres ruhsal problemlere neden olabilir. Dunyada pek cok kadın, doğumun ardından stresli olayların neden olduğu travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşar. Peki bu durum kadınları nasıl etkiler, nasıl başa cıkılır?
Aşırı stres, olumle burun buruna gelme, gerginlik ve uzuntu hissettiren olayların ardından ortaya cıkan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), ilk olarak 1970 ’li yıllarda Vietnam Savaşı ’ndan donen askerlerde gorulmuş ve tanımlanmıştır. Savaş sırasında yaşananlardan etkilenen askerler, dondukten sonra uzun bir sure kaygı bozukluğu ve stres yaşamışlardır.
O yıllardan beri TSSB, genelde savaş ya da kazalarla ilişkilendirilen ve ağırlıklı olarak erkeklerin yaşadığı bir durum gibi gozukse de, dunyada pek cok kadın doğum yaptıktan sonraki surecte, travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gosteriyor.
TSSB semptomları arasında, korkulan ya da uzuntu veren olayı tekrar tekrar yaşama, kabuslar, olayı hatırlatan herhangi bir durum karşısında rahatsızlık duyma, kacmak isteme (bir mekÂn, bir fotoğraf hatta bir kelime bile olabilir), uykusuzluk gibi durumlar var.
Doğum sırasında cok fazla etkilenen kadınlar, o andaki hislerini tekrar tekrar yaşıyorlar. Kabuslar goruyor, doğumu surekli hatırlıyor ve bunlar bireyde yeniden korku, uzuntu gibi hisleri canlandırıyor. Gecmişe takılı olarak yaşayıp, ana adapte olamıyorlar. Yani kendilerini bir nevi dunyadan soyutluyorlar. Tum bunlara rağmen doğum sonrası TSSB ancak, 1990 ’lı yıllarda resmi olarak kabul gormuş.
Doğum sonrası stres bozukluğunun gorulme sıklığı hakkında kesin bir veri olmasa da her 100 kadından 4 ’unde ortaya cıktığı tahmin ediliyor. Dunya Sağlık Orgutu verilerine gore ise, hamilelik ve doğumla ilgili problemlerden oturu her gun 803 kadın yaşamını yitiriyor.
Travma sonrası stres bozukluğu, doğum sırasında aşırı endişeli olan, kendi ya da bebeğinin sağlığı ile ilgili kaygı yaşayan, doğumun kontrollu gercekleşmediğini duşunen kadınlarda daha sık goruluyor. Aynı zamanda bireyin psikolojik gecmişi de TSSB riskini artırıyor.
Kadınlar genelde, yanlış anlaşılma ya da yargılanma korkusuyla yaşadıklarını anlatmaktan cekiniyor. Oldukca zorlu bir surec olan, doğumdan sonra ise coğu kadının stres halinin devam etmesi oldukca doğal. Ancak stres seviyesinin artması, hem kendi sağlığınızı hem de ailenizle ilişkinizi olumsuz etkileyebilir. Teşhis ve tedavi icin, belirtileri gosterdiğiniz takdirde, profesyonel yardım almanız şart.
Doğum sonrası TSSB tedavisi ise ilac ve bilişsel terapiyle yapılıyor. Bilişsel terapi ya da bilişsel davranışcı terapi, konuşma yoluyla hastanın duşunme şeklini ve davranışlarını değiştirmeye dayanıyor. Araştırmalar ayrıca meditasyonun da TSSB tedavisinde etkili olduğunu gosteriyor.
Kaynak: 1, 2