
tiyatro
isim (tiya ’tro) İtalyanca teatro
1. isim Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat turlerinin oynandığı yer
“Her tiyatronun holunde ille smokinli bir mudure rastlayacaksınız.” – Haldun Taner
TDK, “Tiyatro” kelimesini boyle tanımlıyor. Haldun Taner ise, her tiyatroyu yoneten, alakasız bir tip olduğuna boyle bir huzunle değiniyor.
Her şey, Bakırkoy Belediye Tiyatrosunun, yani BBT ’nin “Tiyatro, yolunu bulmak değil, ses cıkartmaktır.” diyen bir kısmının ses cıkartmak istemesiyle başladı. Alican Yucesoy, Ali Rıza Kubilay, Elif Urse, Yelda Baskın ve Gulce Duru isimlerinin de icinde olduğu bazısı genc, bazısı kadrolu ve bazısı sozleşmeli bir kac sanatcı, dertlerini somuta dokmeye karar verdiler.
Yani tiyatro denen şeyin en birincil vasfını yerine getirmeye calıştılar. Peki netice itibarıyla noldu? Alican Yucesoy ’un, aşağıda da değineceğimiz gibi inanılmaz bir vole ile o tiyatronun genel sanat yonetmeni olması puruzsuz bir başarı şuphesiz. Bu bir zafer, ama hic bir devrim fedakarlıklar olmadan olmaz.
Bakırkoy Belediye Tiyatrosu ’nda (BBT) sozleşme sureleri bitmeden işten atılan 59 oyuncudan 33 ’u işe geri alındı. 26 oyuncu ve uc muzisyenin sozleşmeleri yenilenmedi, 10 oyun repertuvardan kaldırıldı. Bu, tiyatroya belediyenin karışmasının neticesi olan bir skandaldan başka bir şey değil.
Alican Yucesoy ve ses cıkartan herkesin devrimi/zaferi bizim de sevincimiz şuphesiz. Ama gelin orada verilen savaşı bir irdeleyelim. Cep telefonlarınızın sesini kapatın, oyun başlıyor.
Fotoğrafların secim ile alakalı olanları Gazete Mustehak ’tan Guney Zeki Goker ’e ait, o da bilginize
Oncelikle, BBT neden ozel bir kurumdur? Cunku genclere değer verir.
BBT, yani Bakırkoy Belediye Tiyatrosu, Turkiye ’nin ilk odenekli tiyatrosu. Zeliha Berksoy ve Muşfik Kenter onderliğinde kuruluyor. Onları ozel kılan nokta, gencleri her zaman tanımaları ve mesleğin snobluğuna yenilmemeleri.
#NasılBirTiyatro bence #SenDeSoyle!
İsimlere değinmeden ilerleyelim, genel sanat yonetmeni secimindeki şaibeler ve atamaların olmaması sonucunda, BBT bir hashtag başlattı. Amacları, şuydu: Ses cıkartmak. Zeliha Berksoy ve Muşfik Kenter ’in kurduğu tiyatroda, bir zabıtanın atamalı olarak sanat yonetmenliği yapması ne demekti? Bu, kimin haddineydi? Onlar da bunu sordular işte.
Sozleşmeli personellerin akıbeti karanlıktı. AKM ’yi acacağım diyen CHP, sanatcıları işsiz bırakmıştı.
Bu durum biraz karanlık. Cunku belediyeye bir taleple gidildiğinde, belediye kadrolu sanatcılarına da bir gozdağı vermek adına, devam eden 10 oyunun bir coğunu repertuvar dışına atmayı dahi goze alıp sozleşmeli sanatcılarına şunu dedi. “Bu son oyununuz.”
Bir sanat kurumunun sozleşmeli sanatcısına bunu demesinden daha doğal bir şey olamaz. Bunun normal yordamı şudur, sanatcıya sezon bitmeden evvel, ya da 2-3 ay once soylersiniz ve onun da bu bağlamda yaşayacağı hayatı programlamaya vakti olur. BBT ’te olan şeyin usulsuzluğu şuydu; sanatcılara oyuna cıkmadan 10 dakika evvel kuruldu bu cumle. Ne acayip.
Kimisi kendi, kimisi de bu pundunla işten cıkartıldı. Dururlar mı hic? Sanmıyoruz. İşsizce Alkışlıyoruz dediler.
Tam liste şoyle;
Batıkan Avcı, Beyti Engin, Bulut Akkale Burcu Ozbak Cebeci,Cağrı Buyuksayar, Caner Tor, Cumhur Arat, Damla Karaelmas Gokhan, Ekrem Yucelten, Emel Turan, Esra Pamukcu Bozkurt, Esra Ruşan,Faruk Ustun, Furuzan Aydın, Gorkem Gonulşen, Gulru Pekdemir, Kadriye Cetinkaya, Kıymet Berrak, Levent Tulek, Mert Asutay, Nevşim Ayşen Erzat, Onur Durmaz, Şafak Ersozlu, Serkan Oz, Şirin Taşpınar Asutay, Tolga Cebi, Volkan Yılmaz,Zeynep Kose
Alican Yucesoy kimdir? Meseleye el atınca ne değişti?
Alican Yucesoy ’un kim olduğunu zaten hepiniz biliyorsunuz, Wikipedik dokturmeye gerek yok. Bu mevzuyla alakası, kendisi henuz Halic Universitesi Konservatuvarını yeni kazanmışken Muşfik Kenter tarafından BBT ’ye cağrılıyor. “Sahnenin bir ucundan bir başladım koşmaya, 15 yıl oldu hala koşuyorum.” Diyor.
Son donemki Sulun Osman durumlardan sonra da, baş kaldırıyor ve BBT ’nin en genc genel sanat yonetmeni olarak oy birliğiyle seciliyor. Hem de BBT ’nin oy usuluyle secilen ilk genel sanat yonetmeni oluyor. Muşfik Kenter ’in “Aynı benim gencliğim.” dediği, bir suru dizi yapıp maddi anlamda rahatlamak varken bu imkanlardan feragat edip kendisini tiyatrosuna adaması bile onu bu iş icin bicilmiş kaftan yapyor. Sanatcı onurunu satmaz, Alican Yucesoy onurlu bir adamdır.
Hayvan Ciftliği, Romeo ve Juliyet, Hizmetciler ve daha daha oyun cop oldu. Bu bir skandaldı!
Neredeyse kapalı gişe oynayan bu iki oyun, sırf iş inada bindi diye repertuardan kaldırılıyor. Bir tiyatronun izleyicisine yapmaması gereken tek ayıp olan, “oyun iptal, pardon.” geyiği yapılıyor. Tiyatro, tiyatrocunun gozunde itibarsızlaşıyor.
Secim sureci sancılıydı ve bir ilk yaşandı
Tamamen belediyenin diş geciremediği, bu işten atılma postasını yemeyen kadrolu sanatcılar ile, belediye tiyatrosunun sadece belediye ismine sırtını dayamış sozde tiyatrocular arasında gelişiyor. Ve BBT ’nin tarihinde bir ilk olarak, kurumun sanatcıları arasında bir oylama ile yapılıyor ve onca “savaş yarasına” rağmen zafer Alican Yucesoy ’u oluyor.
Gelecek planları ne peki Alican ’ın? Bir şeyler değişecek mi?
Evet. Alican Yucesoy ’un gelecek planları arasında oncelik, haksızlığa uğrayan arkadaşlarını ekibe geri kazandırmak. Bununla beraber repertuara yeni oyunlar katmayı, BBT ’nin anlamını geliştirmeyi hedefliyor. Kendisi altını cize cize iki şeyi bas bas bağırıyor ama.
1) Haksızlığa uğrayan arkadaşlarımızın haklarının verilmesi ve geri gelmeleri
2) Ben burada kalıcı değilim, dinamizmi korumak adına 2 yılda bir yeni secim yapmalıyız.
Diyor.
Ali Rıza Kubilay, Gulce Duru, Doğacan Taşpınar, Elif Urse, Yelda Baskın ve daha nice isimli kahraman savaştı ve zafer herkesindi.
Bu insanları, birincil ağızdan konuşarak soyluyoruz, kolay kolay yenemezsiniz. Bu insanlar hic alakaları yokken ve beklentileri yokken en onemli yere yatırım yaptılar. Genclere. Bu isimlerin niceleri, liseli genclerin okuma tiyatrolarıu ucretsiz yer aldılar, BBT sahnesini yazları konservatuvar sınavlarına hazırlanan oğrencilere actılar, icabında onları calıştırdılar. Sırtlarını belediye kurumlarına dayayan sahtekarlar yerine, ustalarından oğrendiklerini yaptılar. Gencler de, arkalarından gelenlere boyle oğretsinler diye.