15 Temmuz gecesi acayip, garip, korkutucu, vs. bir darbe girişimine şahit olduk. Gerek askeriyenin icinden gelen engelleme cabaları, gerek insanların yollarak dokulmesi ve gerekse de tum siyasilerin darbe karşısında anında ve birlik icinde tepki koyması neticesinde bu belayı gorece olarak def ettik.
İnsanlar hala sokaklarda, yeni bir girişim olabilir diye, hukumet surekli cağrı yaptığı icin ve selalar okunmaya devam ettiği icin meydanlar, sokaklar insan kaynıyor. Ama hepimizin fark ettiği uzere, her ne kadar medya uzerinden 79 milyon sokaklarda diye yansıtılsa da tum Turkiye ’nin sokaklarda olmadığı gayet acık.
Peki boyle ciddi bir darbe tehdidi karşısında bile neden tum Turkiye sokaklarda değil? Neden sanki sadece bir kısım sokakta? Neden boyle bir olay karşısında bile “tek yurek” olamadık? Bunun elbette ki kişisel sebepleri olabileceği gibi geniş kitlelere de hitap eden sebepleri de var.
Bu konuda uzman değiliz, geniş caplı bir araştırma yapacak gucumuz yok ancak elimizin altında her kesimden insanı nispeten homojenik olarak barındıran sosyal medya gibi bir olgu var. Bunu kullanarak bir kesim insanın neden sokaklarda olmadığını inceledik, işte o sonuclar:
1. Sosyal medyada yapılan paylaşımlara gore darbe girişiminin ozellikle ilk 12 saati bircok insan tarafından “tiyatro” olarak algılandı.
2. Daha da ileri gidersek bunun hukumet tarafından duzenlenen bir algı operasyonu olduğuna inananların sayısı hic de az değildi.
3. 16 Temmuz sabahı insanların onune duşen şiddet goruntuleri onemli bir sebepti, insanlar boyle bir fotoğraf icinde yer almak istemedi.
4. Demokrasi nobeti icin sokaklarda sadece sıradan insanlar yoktu, provakatorler iş başındaydı. 5. Demokrasi nobetine iştirak eden sarıklı, cubbeli insanların goruntusu insanlarda bunun bir demokrasi nobeti olmadığı algısını uyandırdı.
6. Sosyal medyaya sıkca duşen, doğruluğunu teyit edemeyeceğimiz kadınlara yonelik taciz soylemleri geniş bir kitlenin kafasında soru işaret yarattı.
7. Sokaklardaki insanların surekli olarak attığı bir takım sloganlar birleştirici olmaktan uzak, ayrıştırıcı bir usluba sahipti.
8. İdam isteğine demokratik talep denip, park isteyenlere “isteseniz de istemeseniz de kışlayı yapacağız” denmesi cok birleştirici olmadı.
9. En onemli sebeplerden biri de mecliste temsil edilen dort siyasi parti liderinin darbe girişimine karşı ortak bir acıklama yapmasına rağmen, bunların arasından tek liderin halkı sokağa cağırması oldu.
10. Cok değil daha iki hafta once, 28 Haziran ’da ulke buyuk bir teror saldırısı yaşamış ve insanlara dikkatli olmaları uyarıları yapılmıştı, darbe girişiminin olduğu kaotik bir surecte kitleler halinde sokaklarda olmak bazılarına hic de guvenli gelmedi.
Ozellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlara gore darbeye acık yureklilikle hayır diyen bircok vatandaşımızın sokağa cıkmama sebeplerini sizler icin listeledik.