Coğunluk onu son zamanlarda katıldığı TV programlarındaki akıcı anlatımı, yazılı kanıtlara dayalı konuşmaları ve tabii ki –o bu amacla yapmasa da- verdiği ayarlarla tanıyor. (Ama aslında adı Ali İsmail Korkmaz ’ın oldurulme goruntulerinin ortaya cıkmasıyla duyuldu, cunku ortaya cıkaran kişi İsmail Saymaz ’dı.) Bu ayarlar farklı mecralarda “İsmail Saymaz birini daha ciğ ciğ yemiş”, “Abi herif combo cekmiş”, “Kroşe ile devirmiş”, “Resmen fatality cekmiş” (en komiği de bu) sozleri eşliğinde paylaşılır oldu. Biz de baktık adamın karşısında ağlamaklı olanların sayısında bir artış var, dedik listesi olur bunların ve yaptık. Liste 10 maddeden oluşuyor ama şimdilik. Yaşanan akıl tutulmalarına bakarsak bu sayı katlanır onumuzdeki haftalarda. (Bazı goruntuler izleyene “Yazık la kimin cocuğuysa dedirtiyor” yaa! Cok fena cok!)
İlk kurban: Gungor Azim Tuna
Ali İsmail Korkmaz ’ın oldurulmesi uzerine bunu derinlemesine araştıran ve haberleştirenlerden biri de İsmail Saymaz ’dı. Yaptığı haberden sonra Eskişehir valisi Gungor Azim Tuna, İsmail Saymaz ’a “Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun”la başlayan bir e-posta gonderdi ve dedi ki: “Yerin altı da var, unutma, eninde sonunda orada goruşeceğiz.” (Sonradan “Yıı ını bin yızmıdım, ımı bızı kısımlırını kıtılıyırım” dedi sayın vali. (İnanmıyorsanız şuraya bakın.) Bunun uzerine de İsmail Saymaz, Radikal Gazetesi ’ndeki koşesinden ona cevap verdi ve dedi ki: “Vali Tuna, bu soruları yonelttiğim icin “Yerin altı da var, unutma” diyor. Biliyorum, yerin altında Ali İsmail var. Bu ulkenin karanlık bir sokağında zorbaca oldurulmuş bir cocuk yatıyor, yerin altında. O yuzden soruyorum. Verdiğim “rahatsızlıktan” oturu cok huzurluyum.”
Twitter ve “Ağzımızın tadı kacmasın”ın diyalektiği uzerine aforizmalar
İsmail Saymaz, Twitter ’da dedi ki: Dunun genc sivilleri coktan protokole girdiler. ayaklarından cıkardıkları convers ’in yeni sahipleri, artık taksim ’de cumhuriyet ’i kutluyor. Bunun uzerine Turgay Oğur da “Yapma boyle tadımız kacmasın.” dedi. Tadının daha da cok kacacağını tahmin edemedi tabii.
Mehmet Metiner ’i hayattan soğuttu
İsmail Saymaz ’ın ayarlar seromonisinden nasiplenen diğer kişi de AKP milletvekili Mehmet Metiner oldu. Paralel yapının emniyet teşkilatından tasfiyesiyle ilgili olarak İsmail Saymaz “Paralel yapının emniyet teşkilatının icinde yapılanmasına izin veren tum siyasilerin de hesap vermesi gerekir.” dedi ve Mehmet Metiner ’in vakti zamanında Bugun Gazetesi ’nde koşe yazıları yazması uzerinden sozlerine devam etti. (Şuradan izleyebilirsiniz.) N ’ooldu? Mehmet Metiner cıldırdı tabii, gercekler ağır geldi.
Elif Cakır ’ın yuzune yuzune: “Elif Cakır yargılanmalı” Once Elif Cakır ’ı hatırlatalım. Gezi direnişi olanca guzelliğiyle devam ederken Zehra adlı bir kadın cıktı ve Kabataş ’ta 70-100 arasında deri eldivenli insanın kendisine saldırdığını iddia etti. (Saldıranlar buyuk ihtimalle şu arkadaşlardı.) Elif Cakır da Zehra Hanım ’la roportaj yapıp bunu haberleştiren kişiydi. Sonradan bu olayın feci bir yalan olduğu ortaya cıktı, fakat bu yalana ortak olan hickimse utanmadı. Bu surecte Elif Cakır ’ın, dunyanın en talihsiz insanıyla (bkz.Frane Selak) yarışabilecek nitelikteki talihsizliği, bir TV programına İsmail Saymaz ’la birlikte davet edilmesiydi. Yazık oldu!
Ensar Vakfı davası ve avukat Derya Yanık Karaman ’da Ensar Vakfı ’na bağlı oğrenci yurdundaki korkunc olayları hatırlatmayalım, zira unutulabilecek gibi değiller. İşte bu davayla ilgili tartışma icin Karşıt Goruş programında bir araya gelen 5 konuktan birisi de Derya Hanım ’dı. İsmail Saymaz ’ın inkar edilemez kanıtlarından sonra konuşmaya başlayan Derya Yanık ’ın en buyuk talihsizliği, İsmail Saymaz ’ın inkar edilemez kanıtlarından sonra konuşmaya başlamasıydı. (Defender of Ensar Vakfı olarak İsmail Saymaz ’la aynı programa cıkmasını saymıyoruz. Yoksa o da ayrı bir talihsizlik.) Ve elbette İsmail ‘the warrior of reality ’ Saymaz, Derya Hanım ’ın tum tezlerine anında antitez ureterek…… Amaaaaan suslu sozlerle lafı uzatmaya hic gerek yok.
– Şoyle, şimdi tabii eeeeee…
* Yurt yok mu orada hanfendi?
– Bakın başka bir şeyi tartışıyoruz. Şimdi siz….
* Hayır onu tartışıyoruz. Yurt var mı yok mu?
– Yurt va… Bakın siz…
“Na diyosun san? Haa!” Kızılkaya ’nın “Na diyosun san ha sean ne diyosun takrar soyle na diyosun” şeklindeki uslubu, İsmail Saymaz ’ın “Ya bu nasıl bir uslup boyle ya!” şeklindeki tepkisini fazlasıyla haklı cıkaracak kadar kotu ve kaba bir uslup. Durun biraz başa donelim… Her şey Kızılkaya ’nın “Otursunlar Cihangir ’de meyhanede tartışsınlar” demesiyle başladı. İsmail Saymaz da bunun uzerine “Burada bir uslup meselesi var”la başladı, “Ayrıca Cihangir ’de Muhsin Bey daha cok vakit gecirmiştir, kendisi her sokağını bilir”le bitirdi. İşte Muhsin Bey ’in “na diyosun san”la başlayan cumleleri de bu sozun hemen sonrasında start aldı. (bkz.start almak) (Dikkat: Vidyo “kahvaltıdan sonra icilen sigaranın ilk nefesi” etkisi bırakır.)
“Kimin raporu o?” Aslında bu vidyoda diğerlerinde olduğu gibi bir ayar verme yok, cunku Yaşar Bey (Hacısalihoğlu, akademisyen) akıllıca davranmış ve İsmail Saymaz ’ın IŞİD ’le ilgili soyledikleri (daha doğrusu okudukları) karşısında susmayı tercih etmiş. Ama tabii şu diyalogdan sonra da susmalıymış zaten:
– Pardon ben kacırdım da kimin raporu o?
* Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı raporu.
– Yeni bir şey o zaman.
* Eylul 2015.
(Programın yayın tarihi Haziran 2016)
Karşınızda İhsan Aktaş ve Cumhuriyet Elitleri cok sesli korosu Ah İhsan Aktaş ah! (Ah Muhsin Unlu gibi oldu. Merak ederseniz şu linkte: http://listelist.com/ah-muhsin-unlu/) Sen cesaret edip İsmail Saymaz ’la birlikte –goruşlerin onunkilerle tamamen zıt olduğu halde- programa katıl, bir de ustune Mustafa Kemal ’e ve milli mucadelenin onde gelen diğer isimlerine –karşısındakiyle tartışmaya girmekte zerre tereddut etmeyen bir gazetecinin karşısında- elit de. Helal olsun, resmen deli cesareti varmış adamda. Aklı olan yapmaz, valla yapmaz! (Bu arada İsmail Saymaz “Şu cumhuriyet meselesini biraz acalım” dediği anda Sayın Aktaş ’ta oluşan “Anaaammm lan demese miydim acaba ya” kıpırdanışı ve Didem Arslan ’ın bıyık altından hafif de olsa tebessumu gozumuzden kacmadı.)
* Elit dediğiniz şey, eğer kastınız Mustafa Kemal ’se kendisi Selanikli bir yetimdir.
– Bin Mıstıfı Kimıl dimidim ki!
* Tamam ama o kadroyu soyluyorsunuz.
“Evet bir yandan da mucadele ediyorum” https://www.youtube.com/watch?v=AOH4sIdcGck
Şu dunyada yerinde olmak istemeyeceğimiz biri varsa, o kişi de İsmail Saymaz karşısındaki Selcuk Ozdağ ’dır. AKP Manisa milletvekili Ozdağ konuşması esnasında şoyle bir soz sarf ediyor: “Ben bunlarla 2009 ’dan beri mucadele ediyorum. İsmail Saymaz Bey hangi konuşmamda Fethullah Gulen ’e ovguler yağdırdığımı soylemesi gerekiyor.” Ve İsmail Saymaz o konuşmaları sıralamaya başlıyor: “Soyluyorum Selcuk Bey. 2011 yılından bir konuşmanızı aktarıyorum….”
“Zekeriya Oz ’un heykeli dikilmeli” diyenin eşi Nagehan Alcı gibi, cemaatle ilgili bu kadar cok acığı olan bir insan neden İsmail Saymaz ’la aynı tartışma programına cıkar ki?! Hadi cıktı, hangi cesaretle “Gulen yapılanmasının Kemalistlerin eseri olduğunu” iddia eder?! Boyle derse de İsmail Saymaz gibi biri (gerci onun gibi başka biri de yok ki) “Size hangi Kemalist gidin Bank Asya ’dan ev kredisi cekin?” diye sorar. Aksi gibi eşi de “Zekeriya Oz ’un heykeli dikilmeli” demişti. (bkz.susar mısın geri zekalı kız ağlıyor şu an)