Dostlar toplanın! Size harika bir kıyağımız var. Hani “bu bana bakmaz ki” diyip ic gecirdiğiniz kişi var ya.! Artık bakacak! Nasıl mı? Malum Metin Hara dostumuza Adriana Lima nasıl baktıysa oyle bakacak hem de. Tek yapmanız gereken biraz kafa karıştırıp, o kişinin kalbine oynamak. Sonrasında ise sihirli kelimeleri bulup cumle icinde kullanmak.
1. Oncelikle o kişi ile konuşurken sessiz ve fısıltı halinde konuşmanız gerektiğini bilmelisiniz. Cunku fısıltı halinde soylenen her cumle biraz daha dikkat ile dinlenir.
Mumkunse kulağına fısıldayın. Tabii ki bu noktadan sonra sarfedeceğiniz cumleler ayrı bir onem kazanıyor. Ona aklında kalacak şeyler soyleyin.
2. Mutlaka kurduğunuz cumlenin sonuna adını ekleyin. For example – ” Her şey nasıl Esma? ” , ya da ” Umuyorum ki iyisindir Aylin.”
Adını duymak ona kendini iyi hissettirecektir. Cunku egoism bunu gerektirir. “Egoist değildir o be” demeyin dostlar; eğer ki egoist olmasaydı zaten “bu bana bakmaz” demezdiniz.
3. İstisnasız size soylediği her şeyden sonra “seni anlıyorum” diyin. Anlaşılmak bu devirde luks bir şey ve siz onu anladığınızı iddia ediyorsunuz. Bu kalbe gercekleşen bir kontrataktır.
“Seni anlıyorum Naz ve bu beni cok korkutuyor.” işte işin sırrı boyle cumlelerde. Cunku illaki soracaktır “niye korkutuyor?” diye. İşte istediğimiz yola cekmiş bulunuyoruz o kişiyi.
4. Korktuğunuz şeyi ilk etapta soylemek istemiyor gibi gorunun. “Boşver Berk. Bir onemi yok. Neyse sonra konuşalım lutfen.” İşte boyle cumlelerin icine hep bir ıstırap gizleyin. Kişi sizinle konuşurken kendini suclu hissetsin mumkunse.
Bu sucluluk duygusu onu size bir adım daha yaklaştıracaktır. Duşunsenize uzun zaman sonra, babaların bile cocuklarını anlamadığı dunyada biri sizi anladığını iddia ediyor ve bu yuzden korktuğunu soyluyor. Bunu cozmek icin uğraşmaya değer bir şey vaat ediyorsunuz neticede.
5. “Lutfen soyle.” dedikten sonra şoyle şeyler soyleyebilirsiniz; “Cunku Melis; şu dunyada sen de ben de bazı berbat şeylere maruz kalıyoruz. Hicbir şey yolunda gitmiyor gibi gorunuyor, ama aslında oyle değil. Sadece bizi yoldan cıkarıyorlar.
İşte geldik mi karıştırdığımız kafayı bir guzel supurmeye. Beyni gitsin, ne soylediğinizi anlamasın ama guzel şeyler soylediğinizden emin olsun. Bu onu bir tık daha kıvama getirecektir.
6. İnsan anlamadığı şeyleri haklı bulmaya meyilli olur. “Haklısın aslında Murat.” dedirtmek onemli. Henuz demediyse bir onceki maddedeki cumlelerin benzerlerinden kurmaya devam edin. Fakat “Haklısın aslında Murat.” dediyse asıl şov şimdi başlıyor demektir.
Bu cevap sizi Metin Hara ’lığa bir adım daha yaklaştırmış olacak. Tek yapmanız gereken “Biliyorum ve bu bana acı veriyor.” gibi sizin bu sebepten uzgun olduğunuzu anlattığınız bir cumle sarfetmek.
7. Sonra bir muddet sessiz kaldıysa birden şu mesajı atıverin. “Cok guzelsin Pelin. Bu da bana acı veriyor.”
İcinizden biraz sırıttığınızı goruyor gibiyiz. Metin Hara olmak kolay mı sanıyorsunuz be siz!? Bunu eğer ki bir erkeğe soyleyeceksiniz cumleyi şoyle değiştirebilirsiniz “Cok garip birisin.” Cunku erkekler garip biri olduklarını duymak istiyorlar. Bunun sebebi “diğerlerinden farklı olma” duygusunun dayanılmaz hafifliği olsa gerek.
8. Donup bakalım. Ne diyor Metin Hara? Diyor ki “İlahi bir tını var havada; Kalbini acanların duyabildiği.” Bakın inceyi kesin. Bunun aynısını kopyalamayalım ama. O yuzden şoyle değiştirelim cumleyi. “Sessizliğin sesini dinlesene Irmak. Sanki bana senin kalbini anlatıyorlar.”
Artık bunca şeyden sonra biraz yurumeye başlayacağız elbette. Cunku biz bu yurumeyi hakettik. Kişi ne kadar ulaşılmaz olursa olsun dikkatini cektik ve elimizden boyle şeylerin gelebildiğini gosterdik. Onu kendini berbat hissettiğine inandırdık ve bu hissi bir şekilde guzel ve olumlu bir enerjiye cevirdik. Kişi bundan sonra en can sıkıcı anlarında aklına sizi getirecektir.
9. Gelen cevap şu şekilde olacaktır. “Aslında ne garip bir şey bu sessizlik. İnsana kendini dinleme fırsatı veriyor.” “Yok be o oyle cumleler kurmaz bence” demeyin. Her ulaşılmaz kişinin icinde uyanmayı bekleyen minnak bir Adriana Lima vardır. Adana Limanı da olabilir ama. Dikkat etmek lazım.
Eğer ki “Soylediklerinden pek bir şey anlayamadım Berk. Sonra konuşsak daha iyi. Şimdi biraz uyuyacağım.” dediyse hic boşuna uğraşmayın. Başka ulaşılmaz birine gecin. Zaman sizin icin cok onemli. “Zaman ki insana kendi hikayesini yazma fırsatı verir. Tek yapmanız gereken kalemi doğru yerde aramanızdır. Gerisini Allah ’a bırakın.” Bu benim sozum lan valla. Bu listeyi hazırlarkan Metin Hara olacağım diye minyatur bir Uğur Koşar ’a donuştum.
10. Gelelim en vurucu yere. Buluşmayı ayarlama vakti dostlar. Değişik bir buluşma teklifi yapmayı unutmayın. ” Bizim yuzyuze kavuşmamız lazım.” , ya da “Bunları cabucak gecelim mi Aynur? Yan yana olmadıkca bir manası yok cunku?”
“Tamam. Oyle yapalım. Zaten allak bullak oldum. Ama seninle konuşmak iyi geliyor Berkay.” cumlesini duyduktan sonra geriye son bir teferruat kalıyor dostlar.
11. “O zaman bu cumartesi akşamını bana ayır. Sana garip bir dunyadan bahsedeceğim.” bu mesajı yollayıp rahat rahat uykunuza dalabilirsiniz. Sabah guzel bir buluşma ayarlamış halde uyanacaksınız cunku.
“Oğlum hangi dunyadan bahsedeceğim lan?” sorunsalını da hemen aşalım. Eğer pazartesi ya da salı ise epey zamanımız var demektir. Thomas Moore ’un şu kitabına biraz goz gezdirin. İnternetten araştırın falan. Ya da hic şey yapmayın, kitabı alıp ona hediye edin. Bırakın o uğraşsın 😀 Buluşmaya gitmeden bir gun once “Sana bir surprizim var.” diye mesaj atabilirsiniz. Zaten kitap olduğunu iki taraf da anlayacak bir sure sonra. Merak yaratmak her zaman iyidir. 😀