Gecen hafta icinde, mizahın en guclu olduğu Z kuşağının da dikkatinden kacmayan bir gelişme yaşandı. Ani doviz yukselmesi, bir başka deyişle Turk parasının bir kez daha ani değer kaybetmesi ekonomimizi iyiden iyiye zorlamaya başladı. Onlem sıralamak bize gore olmadığından dolayı biz, başka bir konuyu irdelemek ve anlatmak istedik. Okuduğunuz bu satırların teması devaluasyondur. Devaluasyon nedir? Turkiye ’de devaluasyon gecmişi hakkında bilmeniz gerekenleri yazdık.
Fransızca kokenli bir sozcuk: devaluasyon Sozcuğun kokenbilim acısından geldiği kaynak Fransızca. TDK ’nin ozetle, “değer duşurumu” olarak acıkladığı terim hakkında farklı detaylar sunmamız gerekiyor.
“Sabit doviz kuru sistemlerinde, devlet tarafından resmi doviz fiyatlarının (kurunun) yukseltilmesi, bir ulke milli parasının dış değerinin duşurulmesidir. Milli paranın değeri, diğer milli paralar karşısında, satın alma gucu değerinin duşurulduğu oranda zayıflar.”
Ancak bu noktada bir not duşmek gerekiyor; ‘Değişken kur sistemlerinde, doviz piyasalarında yabancı para kurları, arz ve talep kurallarına bağlı olarak yukselir. Ekonomi literaturlerinde arz ve talep kurallarına bağlı olarak, yabancı para kurlarının yukselmesine devaluasyon deyimini kullanamayız. ’
Peki paramızın değerini neden duşurmek isteyelim?
Oyle ya; deli miyiz biz?
Ekonomist olmamıza gerek yok ancak ekonomiden az cok anlamayan bireylerin meydana getirdiği toplumların yaşamlarını, kendimize ornek almalıyız. Aksi halde biz de, hazin dolu ornekler arasındaki yerimizi alırız.
Velhasılıkelam, devaluasyon paranın değerinin bilincli bir şekilde duşurulmesi anlamını taşıyorsa… Neden paramızın değerini kasıtlı olarak duşurulelim ki?
Ortalığı “Tahtakale ’ye” cevirme niyetim yok. Ancak konuyu daha iyi anlatabilmemiz icin bu noktada devreye girmemiz gerekiyor; devaluasyon, bilincli bir şekilde uygulamaya dokulduğu takdirde ulke ekonomisine katkı sunmayı başaran bir ekonomik politika operasyonudur.
Ozetle, boylesine bilincli bir operasyon, tuketici olarak konumlandırılan bizlerin fiyatı yukselen ithal urunlerden uzaklaşıp yerli urunleri talep etmemiz ve onlara yonelmemiz amacını taşıyor.
Uygulamaya dokulmesi soylenmesinden cok daha zor olan devaluasyon
Etimolojik kokeni bir sebep midir bilinmez ancak devaluasyon sozcuğunu soylemek cok da basit değil. Daha zor olan ise bu terimin uygulamaya dokulmesi. Cunku oyle “şakkadanak…” deyip de uygulaması cocuk oyuncağı olan bir operasyondan bahsetmiyoruz. Devaluasyon, cok farklı yonleri olmasıyla da onemli bir konu. Cunku bu haliyle bir sorun olma potansiyeli taşıyor. Cok yonlu olmasından kastımız ise kendisinin; psikolojik, sosyal, ekonomik ve politik faktorler goz onunde alınarak uygulamaya dokulmesi gerekliliği…
“…Devaluasyon bir para sistemi değildir. Mevcut para sistemi icindeki para birimine psikolojik, sosyal, ekonomik ve politik faktorlerin etkisi ile yapılan ekonomik bir operasyondur. Devaluasyonu, meydana getireceği sonucları onceden saptanabilen bir sistem olarak da kabul etmek mumkun değildir. Cunku devaluasyon operasyonuna baş vuran ulkelerin bazıları, birbirlerine tamamen zıt olan onlemleri de aldıkları gorulur…”
Ulkemizdeki devaluasyon uygulamaları ve ornekleri Akademik kaynakların pek coğunda, Turkiye ’deki ilk devaluasyon uygulamasının 1931 yılında değil, 1946 yılında gercekleştiği belirtiliyor.
Ekonomistlerin oldukca uzun sayılabilecek bir suredir tartışmalarına konu ettiği devaluasyon, ulkemizde ilk kez 75 beş yıl once uygulandı Aslında 1931 yılında, donemin hukumeti doların Turkiye ’deki fiyatını 211 kuruş olarak ayarlama uygulamasına gitmişti. Bu anlamda ilk devaluasyon uygulamasının da bu tarihte olduğunu iddia eden kaynaklar soz konusu. Ancak bu konu da yoğun bir tartışmaya sebep olmuş ve sonuc olarak genel bir yargıya varılmış. Ekonomi literaturlerinde acıklanan devaluasyon teorilerine uygunluğu acısından tarihimizdeki ilk devaluasyon 7 Eylul 1946 yılındaki uygulama olduğu yargısı, meşruiyet kazanmış.
Ağır bir tarihi surece sebep olan ilk uygulama, 7 Eylul 1946 tarihli. Sozunu ettiğimiz bu operasyon sırasında Turkiye Cumhuriyeti ’nin başında Recep Peker Hukumeti bulunuyordu.
Turk Lirası ’nın İkinci Dunya Savaşı yıllarında, ic ve dış değerleri arasında onemli derecede farklar belirmişti. Recep Peker Hukumeti, bu farkı yok etmeye kararlı olduklarının sinyalini vermeye calışıyordu.
Aslında 1943 yılından once duşuk oranda bir devaluasyon ’cuk uygulanmıştı. Bu uygulamadan 3 yıl kadar sonra, “7 Eylul Kararları” diye anılan devaluasyon uygulandı. Bu uygulama ile Turk Lirası, yaklaşık % 40 civarında değer kaybetti. Ekonomik gostergeler, o gunlerde 1 doların karşılığının 2 lira 82 kuruş olduğunu soyluyordu.
Turk parasının değeri cok aşağı tutulmuştu. Cok aşağıda olan Turk parasının değeri ise ithal mallarının fiyatlarını artırmış, yurt icindeki fiyat istikrarını bozmuştu. Hukumet bol mal ithal etmek istiyor, ithal edilecek bol mallarla dahildeki fiyat hareketlerini rekabetle ayarlayabileceğini umuyordu. Sonuc olarak, bu amaca ulaşmaktan uzak bir tablo ortaya cıkmıştı.
Demokrat ’ın devaluasyon uygulaması 1950 secimlerinden sonra CHP ’yi tum kıyı kesimleri başta olmak uzere ulke genelinde hezimete uğratan bir Demokrat Parti imajı vardı. O imaj, yıllar gecip de uste uste zafer kazanmayı başaran DP ’nin farklı uygulamaları ile silinmişti ama konumuz gereği biz 1958 yılında uygulamaya dokulen devaluasyona bakacağız.
DP ’nin 1958 yılı devaluasyonu da beklenilen sonucu vermedi. Sebebi ise malum…
Zorunlu ithal mallarında buyuk darlıklar ve fiyat yukselmelerine sebep olan bu operasyon, yukselen ithal malları fiyatları, ic fiyatları yukseltmiş ve ulkenin ekonomik istikrarını sarsmıştı. Paranın dış piyasa değeriyle ic piyasa değeri arasında belirli farklar daha da buyuyordu.
“İc piyasadaki istikrarsızlık kendini toparlayamıyordu. 1950 yılından sonra birden girişilen enflasyonist yatırımların ve altın karşılığı kağıt para sisteminden uzaklaşılarak, karşılığında altın stoku bulunmayan dinamik kağıt para sistemi uygulamasının doğurduğu fiyat yukselmeleri, devaluasyon operasyonundan sonraki yıllarda da devam ediyordu. Sabit ve dar gelirli vatandaşın gecim sıkıntısı, her gecen gun artıyordu. Ozellikle, Turk Parasının dış piyasalardaki değerinin surekli olarak duşmesi, ulke ekonomisinin itibarını sarsıyordu. Butun bunların yanında, 1958 yılı devaluasyonu, odemeler bilancosundaki bazı onemli boşlukları kapatmış, fakat beklenilen ekonomik dengeyi sağlayamamıştır…”
Turk parası, bu devaluasyon ile %220 değer kaybetmişti.
1970 devaluasyonu İstikrar vadeden ancak “şey mi dostum; yine yangınlar yine ben…” turevindeki repliklerin uygun olduğu bir başka devaluasyondan soz edeceğiz. Tarihler 10 Ağustos 1970 ’i gosterdiğinde, iktidarda, “DP ’nin mirascılarıyız” diyen Adalet Partisi vardı. Suleyman Demirel ’in başını cektiği bu yonetim, %70 ’lere varan 3. ağır devaluasyonu yaptı. Ancak sonuc itibariyle yine beklenen olmadı. Aksine, Turk parası değer kaybettiğiyle kaldı…
1970 devaluasyonundan sonra, 1974 yılından bazı “ayarlamalar” surdu. Bu ayarlamalar, surekli devaluasyon izlenimi bıraktı. Turk Lirası ’nın dış değerini belirsiz hale getirdi. 1979 yılı Nisan ayında %30 oranında ve aynı yılın temmuz ayında %88.4 oranlarında devaluasyonlar gercekleşti.
Turgut Ozal ’ın kararları nedeniyle uygulama alanı bulan 1980 devaluasyonu 24 Ocak 1980 devaluasyonu ile Turk Lirası %33 oranında devalue edildi. Bu tarihte yapılan devaluasyonla; enflasyon oranını duşurmek, KİT ’leri yeniden organize etmek, amaclanıyordu. Ote yandan doviz gelirlerimizle giderlerimizi kapatmak, ihracatı artırarak dış odemeler dengesini duzenlemek, sermaye piyasasını duzenlemek, yatırımları hızlandırmak, para arzındaki genişlemeyi onlemek amaclanıyordu.
Devaluasyonla doviz kuru, 1980 yılında 90 TL ’yi buldu; 1981 ’de 133 TL, 1982 yılında ise 191 TL oldu.
Bu devaluasyonla faiz oranları yukselmeye başlamış, bunun yanında işsizlik arttı. Para değerinin surekliduşuşu, ozellikle sanayi kesimindemaliyetlerin aşın derecede yukselmesine neden olmuştur.
90 ’lardaki devaluasyon uygulamaları “Ayarlamalara” doymayan Turkiye, 1995 yılında %13 oranında bir devaluasyon daha yaptı. 1998 yılı sonlarında doların değeri uc yuz bin TL ’ye yaklaşmıştı. 2001 Yılı başlarında ise doların değeri (yedi yuz bin TL ’ye cok yakın bir yerden selam cakıyordu.
Gunumuzde devaluasyon Son gunlerde doların bir gecede değer kazanması ve sonra biraz biraz inmesi dışında tartışmaya acık olan pek cok gelişme soz konusu. Bu konulara girmektense başat bir rol ustlenmeye başlayan devaluasyon sozcuğunu acıklamakla yetinmek istedik.
Cebinizdeki paranın her gecen gun daha da erimediği, bol kazanclı gunleriniz olsun.
Kaynak: 1 2 3 4