
O bir devlet adamı, O bir politikacı, O bir şair ve yazar, aynı zamanda beş kez Turkiye Cumhuriyeti ’ne başbakanlık yapmış bir “durust siyasetci”; ama her şeyden once yureği sevgi dolu, mutevazı bir insan…
Olumunun 10. yıl donumunde Karaoğlan Bulent Ecevit‘i rahmetle anıyoruz…
El Ele Buyuttuk Sevgiyi
Birlikte oğrendik seninle
avcumuzda yureği carpan
kuşa sevgiyi
elele duyduk kumsalda denizin
milyon yılda yonttuğu
taşa sevgiyi
tırtılları tanıdık seninle baharda
tırtılken daha sevmeyi oğrendik
sevgiden ureyen kelebeği
toprağı evimiz gibi sevdik seninle
birlikte sevdik kuru toprakta
ev kuren kostebeği
kostebeğinden toprağına taşına
tırtılından kelebeğine kuşuna
elele sevdik bu dunyayı
acısıyla sevinciyle sevdik
yazıyla kışıyla sevdik
koy-koy ulke-ulke
gokler gibi sardı dunyayı
yağmur gibi sızdı dunyaya
dunya kadar oldu sevgimiz
elele buyutup elele derdik
elele derip insana verdik
verdikce coğalan sevgimizi
Bulent Ecevit, 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul ’da doğdu. Babası Kastamonu doğumlu Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakultesi ’nde adli tıp profesoruydu. İstanbul doğumlu olan annesi Fatma Nazlı Hanım ise ressamdı.
Dere
ağacım ben dalları derinde
yaprağım ben paramparca
suyla ışığın ellerinde
ben yuzen bir kuş
ucan golgeyim suda
gokte bir ışık
goğum ben
toprak yatağında
suyla karışık
eğil bana bak bana
senim ben
sana aşık
Bulent Ecevit 1944 yılında Robert Koleji ’nden mezun oldu ve aynı yıl icinde calışma hayatına Basın Yayın Genel Mudurluğu ’nde cevirmenlik yaparak başladı. Once Ankara Hukuk Fakultesi sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakultesi İngiliz Filolojisi bolumune kayıt yaptırmasına rağmen yuksek oğrenimine devam etmedi.
Yapamadığımız
Rahşan ’a
akşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi
soyunmak vardı derdinden evrenin
bir entari serinliğini giyinmek
kendi derdini tespih gibi cekmek elinde
yun ormen vardı akşamları koltuğa gomulu
karşında polisiye roman okumak vardı
sorgusuz bakışmak yoruldukca gozlerimiz
sevincsiz gulmek uzuntusuz ağlamak
oturmağa konuklar gelmesi bazen
cevresinde bir masanın kaygısız
sıcacık konularda bir demli cay gibi
bilmedik komşularla konuşmak
dunyamızla uyuşmak vardı
oyunda sonunu gormeden oynamak
sevinebilmek kazandığına
yitirdiğine yerinebilmek
duşunmeyebilmek yoruldukca duşunmekten
kamaştıkca ortebilmek gozlerini
duşlerde bile ışıktan sakınarak kendini
uyayabilmek vardı vaktinde rahat
1946 yılında okul arkadaşı Rahşan (Aral) Ecevit ile hayatını birleştirdi. 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi ’nin yayın organı olan Ulus Gazetesi ’nde calışmaya başladı. 1955 yılında ABD ’nin Kuzey Karolina eyaletinin Winston-Salem kentinde, The Journal and Sentinel ’de konuk gazeteci olarak calıştı.
Gocmen
Sevdiklerimin başında bir bilmediğim
Gormediğim ozlemediğim ozlediklerimin başında
Yurdum olmadan sıladayım
Kimsem olmeden yasta
Yollarda gozlediğim ne
Mektuplarda beklediğim ne
Nereden surmuşler beni buralar nere
Buralar nere, buralar nere
Bir bildiğim olmalı, bilmez olmuşum
Bir derdim olmalı, gulmez olmuşum
Buralara konmuş gocmen olmuşum
Bir derdim olmalı, gulmez olmuşum
1957 ’de Rockefeller Foundation Fellowship Bursu ile yeniden ABD ’ye gitti, Harvard Universitesi ’nde sekiz ay sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi uzerine incelemeler yaptı. Bu sırada Ecevit ’in surekli “hocam” diye bahsettiği Henry A. Kissinger Harvard Universitesi rektoru idi. Harvard ’da 1957 yılında, 1950-1960 arasında verilen antikomunizm seminerlerine surekli Olof Palme, Bertrand Russell gibi kişilerle katıldı.
Mağara
mağaranın duvarına
hayvanları taştan oydum
kukrediler karanlıkta
turkulerle karşı koydum
karanlıktı mağara
ışığı taştan oydum
uşuyordum
bir de guneş koydum
aşk oydum mağaranın duvarına
aşk oydum
ağrıdı taşlar
yarıldı mağara
1953 yılında CHP ’ye kaydolan Ecevit, ilk olarak Genclik Kolları Merkez Yonetim Kurulu ’nda gorev alarak siyasete başladı. 1957 secimlerinde CHP ’den milletvekili oldu. 8 Mayıs 1972 ’de istifa eden İsmet İnonu ’nun yerine 14 Mayıs 1972 tarihinde CHP genel başkanlığına secildi.
Promete Kentte
promete şimdi kentte
kayalara bağlı değil
beton duvarlarla cevrilidir
kartalların giremiyeceği bir semtte
kendi kendini kemirir
26 Ocak 1974 tarihinde Millî Selamet Partisi (MSP) ile kurduğu koalisyon hukumetinde ilk defa başbakanlık gorevini aldı.
Sınır
dur yolcu bura sınır
yabandır yasaktır otesi
ciceklerden secemezsin
kokuları renkleri bir bir
kuşdan pasaport sorulmaz
gumruksuz gecer yukuyle karınca
dur yolcu bura sınır
sen gecemezsin
dereye bakma durmaz akar
oteden de icer ceylan bu suyu
dur yolcu bura sınır
sen gecemezsin
dur yolcu bura sınır
ne cizili ne yazılı
gecemezsin yine de silemezsin
icinde kazılı
20 Temmuz 1974 ’te başlayan Kıbrıs Barış Harekatı ’nı, 14 Ağustos ’ta II. Barış Harekatı izledi. Kıbrıs Harekatı ’ndan sonra Ecevit, “Kıbrıs Fatihi” olarak anılmaya başladı.
Av
ormanın kuytusunda vurulan geyik
hayvanlar acınla suskun
dallar yasınla eğik
boynuzlarında cizgilerinde gozlerinde
avcının sonduremediği iyilik
12 Eylul 1980 darbesinde eşi Rahşan Ecevit ile birlikte Hamzakoy ’da (Gelibolu) yaklaşık bir ay gozetim altında tutulan Ecevit diğer parti başkanlarıyla beraber siyasetten uzaklaştırıldı.
Ben misin
Dirilten misin beni govdem
Olduren misin bilmem
Gorduren misin beni gozum
Korleten misin bilmem
Bildiren misin bana başım
Gizleyen misin bilmem
Bir ben varım benden ote
Ben misin bilmem
Ecevit, 7 Kasım 1982 halk oylamasında kabul edilen 1982 Anayasası ’nın gecici 4. maddesi ile diğer butun partilerin ileri gelenleriyle birlikte 10 yıl siyaset yasaklıları kapsamına alındı.
Uyum
boşluğa bulut buluta yağmur
yağmura toprak ne guzel uymuş
gunduze guneş guneşe tarla
tarlaya başak ne guzel uymuş
başağa buğday buğdaya insan
insana emek ne guzel uymuş
emeğe eylem eyleme yurek
yureğe sevgi ne guzel uymuş
2000 yılındaki Cumhurbaşkanlığı secimlerinde universite mezunu olmaması nedeniyle cumhurbaşkanlığına aday olamadı. Koalisyon partilerinin bu hukmu değiştirme teklifini ve kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi getirmesini ise teşekkur ederek reddetti.
Koylu Kadınlar
koylu kadınlar
fistanları gullu kadınlar
topraktan doğup da toprağı yoğurandır onlar
veresiye canlarını doğurandır onlar
koylu kadınlar
fistanları gullu kadınlar
yuzleri guneştir onların yanık
ayakları topraktır onların yarık
doyulmadan guzelliğine
tarlalarda solandırlar
koylu kadınlar
fistanları gullu kadınlar
1973 secimlerinde CHP ’nin secim kampanyasında, yaşlı bir kadının “Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan ’ı gormek istiyom.” şeklindeki sorusundan sonra Karaoğlan adı CHP ’liler tarafından benimsenmiş ve ilerleyen yıllarda da Turkiye ’de Bulent Ecevit icin kullanılmaya başlanmıştır. Secim propagandalarında “Umudumuz Karaoğlan” sloganı soylenmeye başlamıştır.
Bach Sonatı
ne ben sorayım seni
ne sen beni sor
soyunmuş seslerimiz tenden
boşlukta bir aşk oruyor
ses olmuş duygular
yaklaşır dalga dalga zamansız
kavuşsa da seslerimiz birbirine
biz kavuşamayız
ne kollarımız var saracak
ne opecek dudaklar
ne gorulecek yuzumuz var
ne gorecek goz
biz aşk oruyoruz boşlukta
cizgiden soyut
zerreden oz
Donemin Adalet Partisi lideri Suleyman Demirel, en buyuk rakibi olan Bulent Ecevit ’i, darbeyle devrilen Şilili sosyalist devlet adamı Salvador Allende ’ye benzetip atıfta bulunmak icin “Allende-Bullende” tabirini kullanmıştır.
Turk – Yunan Şiiri
sıla derdine duşunce anlarsın
yunanlıyla kardeş olduğunu
bir rum şarkısı duyunca gor
gurbet elde istanbul cocuğunu
turkcenin ferah gonlunce kufretmişiz
olmuşuz kanlı bıcaklı
yine de bir sevgidir icimizde
boyle barış gunlerinde saklı
bir soyun kanı olmasın varsın
damarlarımızda akan kan
icimizde şu deli ruzgÂr
bir havadan
Bu yağmurla comert
bu guneşle sıcak
gonlumuzden bahar dolusu kopan
iyilikler kucak kucak
bu sudan bu tattandır ikimizde de gunah
butun ickiler gibi zararı kadar leziz
bir iklimin meyvasından sızdırılmış
bir ickidir kotuluklerimiz
aramızda bir mavi buyu
bir sıcak deniz
kıyılarında birbirinden guzel
iki milletiz
bizimle dirilecek bir gun
Ege ’nin altın cağı
yanıp yarının ateşinden
eskinin ocağı
once bir kahkaha calınır kulağına
sonra rum şiveli turkceler
o Boğaz ’dan soz eder
sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
sıla derdine duşunce anlarsın
Ecevit, başbakanlık donemlerinde yapılan Kıbrıs Harekatı sonrasında “Kıbrıs Fatihi”, Abdullah Ocalan ’ın yakalanışı sonrasında da “Kenya Fatihi” olarak anılmıştır. Kamuoyunda mutevazı kişiliğiyle de tanınmaktadır.
Pulumurun Yaşsız Kadını
Pulumurun bir dağ koyunde gordum onu
yaşını sordum bir giz gibi guldu
kimi seksen dedi koylulerden kimi yuz
yuzune baktım bir giz gibi guldu
bir asa vardı elinde
bir solmuş kırallığın
kadifeden harmanisi uzerinde
bir hititliydi o bir selcukluydu
bir ermeniydi bir kurttu
bir turk
yaşını sordum bir giz gibi guldu
koluma girdi bir soylu kadınca
tozlu koy yolunda suruyerek eteğini
beni tek gozlu sarayına goturdu
koy yapısı kulubesinin
zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak doşeli sarayında
bir tac gibi kondu başıma Turkiyeliliğim
Mavi gomleği ve kasketi ile marka haline gelen liderlerden biri olan Ecevit, Bitlis sigarası, Meclis sigarası icer, eniştesi İsmail Hakkı Okday ’ın hediyesi Erika marka daktilosuyla yazardı. Bu 70 yıllık daktiloyu, ODTU Bilim ve Teknoloji Muzesi ’ne armağan etmiştir.
Yarın
bir şeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından kostebeklerin toprağı
karıncaların telÂşından belli
bir şeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın duşen yaprağı
belki de bir cocuk
pek o kadar goremesek de uzağı
kuşların ucuşundan belli
bir şeyler olacak yarın
oburgunden onemsiz
yarından onemli
Biri ABD ’de Rumlar tarafından olmak uzere siyasi hayatında 6-7 kere suikast girişimine maruz kaldı.
İnsan
elbette senden guzel olacaktı
cizdiğin resim
yaptığın heykel
senden buyuk olacaktı
senden yakışıklı
elbette senden doğru soyliyecekti
yazdığın şiir
elbette senden cok duyacaktı
soylediğin turku
sen olduğundan buyuksun
sen olduğundan iyisin
sen olduğundan guzel
Bulent Ecevit, siyasi yaşamının yanı sıra yazarlık ve şairliği de birlikte yurutmuş ender siyasetcilerden birisidir. Sanskrit, Bengal ve İngilizce dillerinde calışmalar yapmış olan Ecevit, Rabindranath Tagore, Ezra Pound, T. S. Eliot, ve Bernard Lewis ’in yapıtlarını Turkceye cevirmiş, kendi şiirlerini de kitap halinde yayımlamıştır.
Yargı
oldurenle katiliz calanla hırsız
tumumuz sanığız tumumuz savcı
tumumuz suclu tumumuz yargıc
kimi aklar kimi suclarız
kimi bağışlar kimi asarız
kendimizi başkasında
hergun bıcak saplı
birinin arkasında
vurulan da biziz vuran da
İlerleyen yaşı, bozulan sağlığı ve doktorlarının karşı cıkmasına rağmen Danıştay Saldırısı ’nda yaşamını kaybeden Yucel Ozbilgin ’in 19 Mayıs 2006 ’daki cenazesine katıldı. Torenin ardından beyin kanaması geciren Ecevit, uzun sure Gulhane Askerî Tıp Akademisi ’nde yoğun bakımda kaldı. Bulent Ecevit, bitkisel hayata girdikten 172 gun sonra 5 Kasım 2006 Pazar gunu dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat etti.
Hep bir kır evinde yaşayıp şiir yazmak isteyen, hicbir zaman gosterişi sevmeyen, “seckin” olmamış, dengeli, ciddi, durust bir halk adamı ve inatcı, uzlaşmacı bir siyasetciydi. Saygı ve minnetle anıyoruz.