
Şanslı olanların cocukken tanıştığı, bu yazıyı yazan gibi cok gec tanışanların hayran olduğu, asla cocuk kitabı olmayan cocuk kitabı: Kucuk Prens. Barındırdığı felsefelerle her yıl, her yaş tekrar okunması gereken, her okunduğunda kişiye yeni bir yol acan, farklı bir algı yaratan Saint-Exupéry ’nin şaheseri.
“Hic kimsenin kitabımı ozensizce okumasını istemem doğrusu. Bu anılarımı yazarken cok uzuntulu anlar yaşadım. Arkadaşım koyunu ile birlikte beni bırakıp gideli tam 6 yıl oldu. Onu burada anlatmaya cabalıyorsam, bu biraz da onu unutmamak icin. Arkadaşı unutmak cok uzucu bir şey. Herkesin arkadaşı olmamıştır. Arkadaşımı unutursam, kendimi o sayılardan başka bir şeye değer vermeyen buyukler gibi hissederim sonra…” Saint-Exupéry
Dunya capında 140 milyon kopya satan “Kucuk Prens” okuyanı yetişkinliğe hazırlayan derslerle dolu. Kitap sadece cocuklara nasıl ‘yetişkin ’ olunuru oğretmiyor, yetişkinlere de nasıl “iyi” yetişkin olunuru hatırlatıyor.
“Le Petit Prince”in bizi nasıl yetişkinliğe hazırladığını hatırlayalım istedik sadece. Huzurlarınızda Kucuk Prens ’in buyuklere verdiği 11 hayat dersi…
Bakmaya değil, gormeye calış
Coldeki pilot fil yutmuş bir boa yılanı cizdiğinde, etrafındaki buyukler bir şapka gordu. Buyuklerin yorumları cansız ve donuk, hayalgucleri ise coktan onları terk etmişti. Yetişkinler gormeyi ve hissetmeyi terk ettiği icin pilot bu muhteşem kariyerinden vazgecti.
Gercek duygularını saklamak daha onemli şeylere bedel olabilir
Kucuk prens beslediği ve baktığı gulune yeni gezegenler keşfetmek istediğini ima ettiğinde, gulu ona ihtiyacı olmadığını ve kendi başına idare edebileceğini iddia etti. Kucuk Prens, gulun sacma davranışlarının sebebinin incinmesi olduğunu farketmesine rağmen onu terk etti.
Başkalarını değil kendini yargıla
İlk uğradığı gezegende, tum gezegen nufusunu kaplayan ve kendini her şeyin hukumdarı sanan kralla tanıştı. Kucuk Prens ne yaptığını tam olarak kavrayamasa da kral ona kendini yargılamanın başkalarını yargılamaktan cok daha zor ve cok daha onemli olduğunu oğretti.
Birey olmak kendini yargılamaktan geciyor.
Kibirli olma
İkinci gezegende Kucuk Prens ’i kendini beğenmiş, zamanını başkalarının hayranlığını arayarak geciren kibirli bir adam karşıladı.
Başkalarının hayranlığını kazanmak icin yaşıyorsan kendin icin asla yaşamayazsın. Ve sadece kendin icin yaşıyorsan, kimse seni sevmez ve seninle ilgilenmez.
Unutmak icin icmek berbat ve zayıf bir cabadır
Unutmak icin icen ayyaş adam utandı. Ayyaş utandı cunku iciyordu. Kucuk Prens, cicek ekmek gibi cok daha heyecan verici şeyler yapmak varken gununu icerek geciren adamı garipsedi.
Bizim icin buyumek sonsuz bir kısır dongudur ve buyumek her zaman kederlidir.
Kendini asla fazla ciddiye alma
Kucuk Prens, kendini galaksideki tum yıldızların sahibi olduğunu duşunen bir işadamı ile tanıştı. “Ben onları yonetiyorum. Onları tekrar tekrar sayıyorum. Bu zor bir iş, ve ben ciddi biriyim.” Ama bu ciddiyet onun monoton bir yaşamı olmasına sebep verdi, yalnız bir hayat, sahip olduğu yıldızların guzelliğini goremediği bir hayat.
Eğlenceyi unutma
Gun boyunca fenerin ışıklarını acıp kapatması icin gelen emirleri gorev bilinciyle uygulayan fenerci, Kucuk Prens ’in saygısını kazanmıştı. Gezegeninde her gun bir dakikaya denk geldiği icin, o dinlenecek bir dakika bile bulamıyordu.
Kısacası omur su gibi akıp geciyor.
Keşfetmek icin icgudulerini takip et
Kucuk Prens, uzak diyarları araştırmakla cok meşgul olduğu icin kendi dunyasını keşfetmeyi reddeden bir coğrafyacıyla karşılaştığında oğreniyoruz ki keşfetmek istediğimiz yerleri araştırırken aslında hicbir yere gitmemiş olma tuzağına duşmek cok cok kolay.
Yabancılardan oğreneceğin cok şey olabilir
Tilkiler genellikle hilebaz ve kotu olarak tasvir edilirdi oysa ki bu tilkinin ihtiyacı olan tek şey dostluk ve arkadaşlıktı. Kucuk Prens tilki arkadaşından 3 onemli hayat dersi oğrendi.
“Bir tek kalp ile acıkca gorursun, onemli şeyler goze gorunmez.”
“Gulunu onemli kılan, ona harcadığın zamandır.”
“Aldığın terbiye kadar sorumlu biri olursun.”
Sevdiklerinizin yerini hicbir şey dolduramaz
Kucuk Prens, guzel gullerin bulunduğu bahcenin ortasında bile kendi gulunu duşunmekten vazgecemiyor. Hic biri kendi gulunun yerini tutmuyordu.
“..Guzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. kimse sizin icin canını vermez. Buradan gecen herhangi bir yolcu benim gulumun size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan onemlidir. cunku ustunu fanusla orttuğum odur, ruzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkac tanenin dışında butun tırtılları uğruna oldurduğum odur. Yakınmasına, boburlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. Cunku benim gulumdur o…”
Bazen sevdiklerinizin ozgurce ucmasına izin vermeniz gerekir
Pilot Kucuk Prensi tanıması ve sevmesine rağmen, onu Dunya ’da tutmanın arkadaşını inciteceğini bilmekteydi. Kucuk Prens ayrılmadan once pilota şoyle dedi: “Yıldızlardan birinde ben yaşıyor olacağım… Ben guluyor olacağım bir tanesinde.. Ve geceleyin gokyuzune baktığında, butun yıldızlar guluyor gibi olacak…”
Bazen insanların gitmelerine izin vermeliyiz, cunku onları tutmak, onları kapana, kafese koymak, tutsak etmek gibidir. Ve bu noktada onları salıvermek gercek aşkın en doğru ispatı olacaktır…