
Japon ve dunya edebiyatının tartışmasız en iyi isimlerinden olan Haruki Murakami‘nin eserlerinin bizi kendine cekmesinin belki de en buyuk sebebi karakterlerin yalnız, cok okuyan, entellektuel bireylerden meydana gelmesi olabilir. Cok basit bir dil kullanır ve boylesi basit bir dille boylesi etkileyici cumleler kurmuş olmasıyla bir kez daha etkileniriz Murakami ’den. Sınırlı bir kitleye hitap eden post-modern felsefik bir tarza sahiptir, ama boyle dedik diye gozunuz korkmasın okumaya bir başladınız mı, elinizden bırakamazsınız kitaplarını.
İlginizi Cekebilir: Mutlaka Okunması Gereken Japon Edebiyatı Eserleri
1. 1Q84
Kitabında Murakami gercek ve kurgu kavramlarıyla başarılı bir şekilde oynamıştır ve olay orgusunun katman katman acığa cıkması belki de bu kadar kalın bir kitabı boylesi kısa zamanda bitirebilmenin sebebidir. Karakterlerin yalnızlığı o kadar iyi tasvir edilmiştir ki, yalnızken okumamanızı tavsiye ederiz, insan bi darlanıyor yoksa. Kitabın adı Orwell ’in 1984‘une bir gonderme (ingilizcedeki q harfinin telaffuzu japoncada 9 sayısının telaffuzuna benziyormuş). Kitapta 2 ana karakter var; Aomame ve Tengo. Aomame, kotu şeyler yapmış erkekleri kendine has yontemiyle olduren bir katil, Tengo ise bir dersanede matematik hocası. Yolları bir şekilde kesişir ve carşı karışır. Sayfa sayısıyla goz korkutan kitap inanın hic oyle değil, o kadar akıcı ki “ne ara 693 ’e geldim ya” dedirtiyor.
2. İmkansızın Şarkısı
Kitabı Haruki Murakami ’nin kendi sozleriyle ozetleyebiliriz aslında; “onun en sevdiği Beatles şarkısını duyduğunda Toru Watanabe universite yillarindaki en iyi arkadaşının kız arkadaşı olan ilk aşkını hatırlar” ve burada konu edilen, kitabın şarkısı Norwegian Wood ’dur. Bakıldığında karakterler inanılmaz sıradandır ancak kitabın buyusude burada; herkes ilk bakışta sıradan ancak icinde hic de oyle değil. Olaylar domino taşları gibi, devrilmeye başladıktan sonra hepsi birbirini tetikliyor, ta ki siz kitabı bitirene kadar ve kitabı kapattığınızda caresizlik ile bilgece kabullenme arasındaki o cok ince cizgiyi daha net gorebiliyorsunuz.
3. Renksiz Tsukuru Tazaki ’nin Hac Yılları
İlk olarak kitaptaki birden fazla Aristo, Voltaire ve Listz gondermesi modern Japon kulturu ve batı kulturunun bir sentezini sunuyor bizlere ve bunu yine muthiş bir akıcılıkla yapıyor. Murakami ’nin eline sanırım akıcılıkta su dokecek yazar cok değildir. Roman merak uzerine inşaa ediliyor diğer bircok kitabında olduğu gibi ve tezat finaliyle de bizleri şaşırtmayı başarıyor. Ve kitabı bitirdiğimizde “yalnızlık guzel şey sanırım ya” dedirtiyor. Ana karakterimiz Tsukuru ’nun hayatını etkileyen bir olayı cozume ulaştırmasına tanıklık ediyoruz okurken.
4. Koşmasaydım Yazamazdım
Murakami ’nin diğer kitaplarından farklı olarak bu yazarın kendiyle ilgili bir kitap. Son derece icten bir dille hayatında koşmanın onemini ve yazmasına sağladığı katkıyı işliyor. Oyle ki maraton koşmasa belki de hic yazamayacağını soyluyor. Metin sadece koşmak uzerine değil elbette, guzel yan hikayelerle de bize kendinden ipucları veriyor yazar.
5. Zemberekkuşu ’nun guncesi
Toru ve Kumido Okada ’nın kedileri Noboru ’nun bir gun ortadan kaybolmasıyla gelişen olaylar silsilesi. İcinde her şeyden biraz barındırıyor aslında roman; kadın-erkek ilişkileri, doğaustu olaylar, Japon tarihi, en tepeye cıkabildiğin gibi yeri geldiğinde en aşağı da inebilmekte bile. Japon felsefesi ve psikolojik gerilim kombosu bir başyapıt adeta. David Lynch filmlerinin edebiyattaki hali bile diyebiliriz.
6. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dunyanın Sonu
İlk sayfalarında alışıldık bir bilim kurgu kitaplarından gibi bir izlenim verse dahi sayfalar gectikce aslında oyle olmadığını ve kitabın derinliğini farkediyoruz. Yine iki dunya mevcut kitapta ve tarihsel kurmaca bir olay. Hikayeyi ondan duymamıza rağmen yine de en uzak olduğumuz ve en gizemli karakter anlatıcı. Anlatıcı diyorum cunku kitapta hic bir karakterin adı verilmiyor. Gizli gorevde olan bir veri koruma uzmanı ile oteki dunyada kuru kafalardan ruya okuyabilen ancak hafızasını kaybetmiş iki ana karakterimiz var ve oykuleri birbirine paralel gidiyor, tahmin edebileceğiniz gibioykuleri bir noktada cakışıyor ve birbirlerini etkiliyor.
7. Sahilde Kafka
Kafka 15 yaşında bir gencimiz ve makus bir kaderi var, bu kaderden kacmak icinde bir sırt cantasına birkac disk ve walkman atıp evden kacıyor. Surprizi kacmasın diye kaderini anlatmayacağız fakat kendisine Jr.Oedipus desek biraz ipucu olur. Tabii iş bu kadarla bitmiyor daha nice doğa ustu olaylar, absurt karakterler mevcut. Kimileri icin Murakami ’nin en iyi kitabı olan bu kitap bizim icinde ilk 3 ’e girer, sırasını size bırakalım.
8. Yaban Koyununun İzinde
Bir reklam ajansında calışan kahramanımızın, bir firma icin hazırladığı bultende koyun resmi kullanmasıyla başlar her şey, başı belaya girer. Kendisinden sırtında yıldız olan o koyunun bulunması istenir, bulamazsa hoş şeyler olmayacaktır. Ve kahramanımız bir dedektif titizliğinde kız arkadaşıyla beraber koyunu aramaya başlar. Parapsikolojik ve pagan dinlerden bir cok ogeler barındıran kitap gercekustu bir sonla biter. Murakami bu kitabında da karakterlere bir isim koymamayı tercih etmiştir; adam, kız, koyun profesoru, yunus oteli sahibi vardır.
9. Sınırın Guneyinde Guneşin Batısında
Şimamato 12 yaşında şirin bir kızımız ve mahalleden yaşıtı bir diğer kahranımız var. Birlikte yaşıtlarına oranla farklı şeyler yapar, jazz dinleyip, kitap okuyup, sohbet ederler. Bir gun Şimamato mahalleden taşınır. 37 yaşında tekrar bir araya gelirler. Romanımız bir araya gelmelerine kadar hayatlarındaki boşlukları ve o zamana kadar anılarda yaşadıklarını işliyor. İlk aşkın ve dostluğun şirin bir hikayesi aslında.
Bonus : “İmkansızın Şarkısı” haric Murakami ’nin tum kitaplarını Huseyin Can Erkin cevirmiştir, Murakami listesi yaparken kendisini anmamak ayıp olurdu. Emeğine sağlık