Beat kuşağının, New York ’ta bir araya gelen bir grup Amerikan şairleri ve yazarlardan oluştuğunu biliyoruz. Fikir ve tarz olarak “beat kuşağı”na mensup yazarlar daha cok doğaclama, acık cinsellik ve uyuşturucu deneyimleriyle ilgilenmiş. Bu kuşağın post modern edebiyata etkisiyse yadsınamaz. 1950 ’li yıllarda konformist hayatı yucelten ABD toplumunun değerlerine karşı duran bu yazarların en onemlilerinden biri olarak kabul edilen Jack Kerouac ise aynı zamanda “Beat Kuşağı” terimini de oneren ilk isim. Biz de edebiyatın bu sapkın cocuğunu, olum yıldonumunde analım istedik.
Jack Kerouac, 1922 ’de Lowell-Massachusetts ’te dunyaya gelir
Fransız kokenli Kanadalılar olan anne ve babası Lowell ’e sonradan yerleşmiştir. Jack Kerouac ’ın da ana dili Fransızcadır ve İngilizceyi ancak 6 yaşında okula başladıktan sonra oğrenir.
Jack dort yaşındayken abisi Gerard, gecirdiği romatizmal bir hastalık yuzunden olur
Jack daha sonra başından gecen bu olayı “Visions of Gerard” isimli romanında anlatacaktır.
Annesinin onun uzerindeki etkisi buyuktur
Jack ’in annesi dindar bir Katolik, babasıysa icki ve kumara oldukca duşkun biridir. Jack ise ozellikle annesine cok bağlıdır ve unlu bir yazar olduktan sonra ondan “aşık olduğum tek kadın” olarak bahseder.
Amerikan futboluyla yakından ilgilenen Jack, kazandığı burs sonucu New York ’ta Columbia Universitesi ’ne girer
Ancak sonrasında yaşadığı ağır bir sakatlık yuzunden spor kariyeri son bulur ve Jack, universiteden ayrılır.
Ve universiteyi yarıda bırakmak durumunda kalır
Yaşadığı sakatlık sonrası universiteyi yarıda bırakan Jack, bir sure New York ’un Upper West Side mahallesinde sevgilisiyle birlikte yaşar. Ama bu bolgenin onun icin onemi, Beat kuşağının temelini oluşturan isimler olan Allen Ginsberg, Neal Cassady, William S. Burroughs ile burada tanışacak olmasıdır.
Jack ve Burroughs ’un adı, 1944 ’te arkadaşlarının işlediği bir cinayete karışır ve tutuklanırlar
Hapisten cıkabilmek icinse kefalet odemesi gerekmektedir. Bu yuzden Jack, sevgilisinin ona ailesinden kalacak olan mirası alıp kendisine yardımcı olabilmesi icin, cezaevindeyken onunla evlenir. Boylece kefaleti odeyip hapisten cıkar.
Jack ve arkadaşlarının bir araya gelmesi ve diğer yazarlarla tanışmalarıyla beraber Beat kuşağının temelleri de atılmış olur
Beat kuşağı mensupları, otostopla ulkeyi gezerek, caz muzik dinleyerek ve başkalarının hayatlarına karışmayarak yaşamakla işe başlarlar. Bir yandan da ozgurlukcu, baskıya ve faşizme karşı bir duşunce sistemini yavaş yavaş geliştirirler.
Birlikte şiirler ve romanlar yazarlar, felsefe ile ilgilenirler ve hayatın anlamı uzerine duşunurler
Surekli bir işleri olmadıkları icin zen aracılığıyla ruhsal aydınlanmayı ararlar.
Beat Kuşağı ’nın en onemli romanı olan “Yolda”
1951 ’de Jack, Beat kuşağının en onemli romanı olarak kabul edilen “Yolda” yı yazar. Ve kitap Viking Press tarafından 1957 ’de yayınlanır. Otobiyografik sayılabilecek bu romanda, Jack ABD ’yi baştan başa dolaşmak icin cıktığı yolda başından gecenleri ve arkadaş cevresini anlatır.
Jack bu romanını, gunlerce başka hicbir şey yapmadan daktilosunun başında, sadece 3 haftada yazar. Ve hatta kağıt değiştirmenin kendisini yavaşlatacağını duşunduğu icin daktiloya rulo kağıt taktığı ve romanını boyle yazdığı soylenir.
Aşırı olcude alkol kullanan Jack, 47 yaşında sirozdan kaynaklanan bir ic kanama gecirir ve hayata veda eder
Olduğu esnada ucuncu karısı ile Stella ve annesi ile birlikte yaşamaktadır ve mirasının buyuk kısmı da annesine kalır.
Ama aslında bakarsanız Kerouac hic olmez. En azından bizim icin.