
Tomris Uyar, ilk olarak oyku yazarı ve cevirmen olarak girdi edebiyat dunyasına. Sonra donemin en unlu yazarlarına ilham oldu… Edebiyatımıza kazandırdığı birbirinden değerli eserlerin yanı sıra; Ulku Tamer, Turgut Uyar, Cemal Sureya ve Edip Cansever ’in hayranlığı ve kendisine yazdığı şiirlerle de ses getirdi yaşamı boyunca.
Ve “Bir Uyumsuzun Notları”… Tomris Uyar ’ın yirmi beş yıl boyunca tuttuğu bu gundokumleri, onun sıcak dostluklarını, eleştirilerini; ve aslında tum yaşamını anlatıyor. İşte onun bu cok anlamlı kitabından, hislerinize tercuman olacak 14 alıntı.
“Oysa kişinin ozlediği coğu zaman başka bir beden değil, iki santimetrekarelik bir ozgurluk alanıdır”
“Faşizm uygulanacaksa, ben daha amansız bir faşizm uygularım kendime. Yeter ki ozgurluğum alınmasın da ben armağan edeyim”
“Sevginin yalnızca bir duygu olmadığını, bilgi de gerektirdiğini kendimden biliyorum. Sevgi savurganlığım yuzunden ha bire su vererek curuttuğum kaktusler hala aklımda”
Bir dostum, ‘İyi ki akvaryumda balık beslemiyorsun ’ demişti.
“Herkes kendi olumunu olmeli, başkaları karışmamalı”
“Yazarken dunyayı bir anlığına değiştirebilirken, gecmişinizi bir santim yerinden oynatamıyorsunuz”
“O gittikten sonra uzun sure ellerime baktım. Oyle uzun bakmışım ki sonunda el olmaktan cıktılar”
“Katı gorunmeye calışan insanlar bana acıldılar mı, dupeduz urkuye kapılırım. Onların zırhlarını yırtmışım, yaralamışım gibi bir duygu”
Ustelik artık hicbir şey aynı olmayacak aramızda; yeni bir dostluğu yuklenemeyecek kadar da yorgunum(evet dostluk yuklenilir, hem de olesiye). Katılar, bukulemediklerinden kırılıyorlar.
“Her buyuk tutku gibi alışkanlık da Fethi Naci ’nin deyişiyle: yıkımının tohumunu icinde taşıyor”
Garip bir olcu alışkanlık. Sevgi, aşk, dostluk ancak bu olcuye vurulduğunda anlam kazanıyor. En ufak ayrıntılarda bile. Sozgelimi ben yeni bir giysiyle, bilmediğim bir yere kolayca gidemem. Once evde deneyip benim kılmalıyım onu, birazcık eskisin, bedenimin kalıbını alsın ki icinde ozgurce davranabileyim.
“İnanmak bir yeti, beslenen bir alışkanlıktır, esnektir de. İnanmamak gibi katı ve yanıltıcı olamaz”
Baştan beri hicbir şeye inanmamış kimseyi, sonradan bir şeye inandırmak olanaksız gelir bana.
“Temelde kendiyle yetinme duygusunu besleyen her edim, aldatıcı bir mutluluktan başka ne getirebilir ki”
“Uykunuz kactı mı, kulturunuz artıyor”
“Simetri guvenli bir sığınak aramaktan başka nedir? Sağda ne varsa, solda da vardır, bilirsiniz, şaşırmazsınız”
“Kafanız dinlenmeye alışık değilse, hicbir yerde dinlenmiyor”
“Asıl uzuntu veren yaşlanmak değil, uslanmak”