“Bir saniyeliğine de olsa neşenin sonsuzluğuna ulaşmış bir insan icin sonsuza dek lanetlenmenin ne onemi var?” – Charles Baudelaire
1. 9 Nisan 1821 ’de Paris ’te dunyaya gozlerini acan şair, cevirmen, denemeci ve eleştirmen Charles Baudelaire icin Arthur Rimbaud ‘şairlerin tanrısı ’ der
2. Babası henuz o, altı yaşındayken vefat eder, annesi başka biriyle evlenir; onu ne kadar cok sevse de asla affedemez bu yuzden
Babasından buyuk bir miras kalır ona; fakat o, parasını har vurup harman savurur ve elindekileri hızla tuketir.
3. Hukuk okumayı reddedip Paris ’in bohem hayatının merkezine ‘Latin Quartier ’e taşınır ve orada birlikte olduğu bir hayat kadınından frengi kapar…
Unlu eseri ‘Elem Cicekleri ’ni bu donemde yazar, 1845 ile 1848 yılları arasında bu eserini tamamlar. Yine bu donemde buyuk bir umitsizliğe kapılıp intihara kalkışır.
4. Amerika ’ya giderken gemide kanadı kırık bir albatros gorur ve bunun uzerine Albatros şiirini yazar
“Sık sık eğlenmek icin gemi adamları, 
Yakalarlar albatrosları, koca kuşları denizlerin, 
Geminin izindeki, miskin yoldaşları, 
Ucurumlarında kayan ic yakan genizlerin
Bırakıldıklarında doşemelerin ustune, 
Maviliklerin bu yeteneksiz ve cekingen kralları, 
Unuturlar iki yanda, gariban bir halde 
Bir cift kurek gibi, o buyuk beyaz kanatları”
5. Bohem hayatı yuzunden ailesi tarafından dışlanır…
Kira parasını odeyemediği icin her ay daire değiştirip durur. Dairelere numara verilmesi sonucunda bundan vazgecmek zorunda kalır. Gunumuzdeyse ismi sokaklara veriliyor, yaşadığı zaman bilinemeyen pek cok sanatcıya yapıldığı gibi.
6. Sağlığı kotuye gittikce, sanatcı, bohem hayatından uzaklaşır
1857 ’de Elem Cicekleri ’ni yayınladığında beklediği ilgiyi gormez; uc yuz kusur satan eser, aynı zamanda başına bela acar; icindeki altı şiir, kamu ahlaka aykırı bulunduğu icin hakkında dava acılır.
7. O, her şeyden once modernliği reddeden bir ‘modern ’ şairdir…
Modern, onun icin kendisinden once gelenlerden buyuk bir kopuşu temsil eder. Sanatını sanat icin icra eder ve sanatın ‘ototelik ’ yani sanatcının icinden geldiği icin yaptığı bir etkinlik olduğuna inanır. ‘Doğruluk ’, ‘gercek ’ ve ‘ahlak ’ gibi kavramlar onun şiirine ters duşun kavramlardır.
8. Edgar Allan Poe ’yu keşfetmesi onu duzyazıya sevk eder, Poe ’nun eserlerini Fransızca ’ya cevirir
Duzyazıya gectiğinde vereceği eser Paris Sıkıntısı ’dır. 1960 ’ta ‘Yapay Cennetler ’i, 1962 ’de de ‘Paris Sıkıntısı ’nı yayınladıktan sonra 31 Ağustos 1867 ’de Paris ’te hayata gozlerini yumar. Fakat ondan sonra gelen nesilleri etkilemeye devam eder.
“… sarhoş olmalısınız; ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz sarhoş olun.” der Paris Sıkıntısı ’nda.
9. Fransız takipcileri Verlaine, Mallarmé ve Rimbaud onu ornek aldılar
Turkiye ’de ise Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı, Cahit Sıtkı Tarancı gibi isimler ondan derin bir şekilde etkilenirler.
10. “Orda ne varsa sus, sukûn ve şehvet, İntizam ve guzellikten ibaret.” Cahit Sıtkı Tarancı ’nın cevirisiyle sizi Baudelaire ’in seyahatine davet ediyoruz… Efsane besteci Leo Ferré ’nin yorumuyla Elem Cicekleri ’nden ‘L ’invitation au voyage ’ (Seyahate Davet) adlı şiirin bestesini buradan dinleyebilirsiniz.