
Yusuf Atılgan‘ın romanları ve oykuleri, yazıldığı ve yayınlandığı donem itibariyle yaşayan metinlerden oluşuyordu. Karakter odaklı bir ilerleyiş icerisinde olan yazar, pek cok anlam sarmalından en guzel atmosferleri yaratabiliyor, okurunu yanından hicbir zaman ayırmıyordu.
Atılgan ’ın metinlerindeki insanlar yaşıyordu. Hatta oyle ki, zamanının da otesinde ifade edilen her durum, aslında yeni bir başlangıcın hazırlığını işaret ediyordu. Butun oykulerinde ve romanlarında hep aynı sıcaklık vardı. Yusuf Atılgan, yaşayan ve yazan bir insandı.
Yazarın tek cocuğu Mehmet Atılgan ’la yapılan soyleşi, Yusuf Atılgan ’a dair pek cok ayrıntıyı da ortaya koyuyor. O soyleşiden derlediğimiz liste, tanımadığımız Yusuf Atılgan ’la tanıştırıyor bizi…
İlginizi Cekebilir: Yusuf Atılgan Eserleri
“Moda ’da oturuyorduk. Moda gezilerimiz olurdu, o zamanlar bugun kafelerin olduğu yerde bir suru dondurmacı var. Onlardan Ali Usta hÂl duruyor, biraz da tekelleşmiş bir hÂlde olduğunu soylemek yanlış olmaz… “
“Markettense kucuk esnaftan alışveriş yapmayı onemserdi babam, bu yuzden hep o zamanki dondurmacılardan en kucuğune gittiğimizi hatırlıyorum…”
“Sokak isimleri ve onların hikÂyeleri eşliğinde sabah yuruyuşleri yapardık. Aylak Adam ’da da vardır hatta, sokak isimleri ve onun arkasındaki hikÂyelere cok meraklıydı…”
“Miskin lafını cok severdi orneğin. Tembel yerine miskin derdi…”
“Bir gun iş donuşu anneme ‘Serpil bir sokak ismi gordum Miskin Adam diye ’ dedi. Annem de guldu, komikmiş diye konuştular. Ertesi gun geldi. İşe giderken bakmış ki tabela silinmiş, ‘meğer ‘Misk-i Amber ’miş sokağın adı ’ dediğini, buna cok gulduklerini hatırlıyorum…”
“Kitapla ilgili bana soylediği bir ayrıntı var, Aylak Adam ’da sadece bir yerde ‘ve ’ bağlacı kullanmış. Hatta onu da keşke kullanmasaymışım demişti…”
“O zamanlar adı Sinema Gunleri olan İstanbul Film Festivali ’ni her yıl takip ederdi. 60 ’lar- 70 ’ler ABD otor yonetmenlerini cok severdi ozellikle. Sam Peckinpah, Alan Pakula, Stanley Kubrick, Coppola cok sevdiği yonetmenlerdi…”
“Vedat Turkali ’nin de bulunduğu fakulteden birkac arkadaşı okula yakın olmak icin Cırağan Asariye Yokuşu ’nda ortak ev tutarlar. Asariye Yokuşu o sırada Beşiktaş ’ın futbol maclarını oynadığı, Cırağan Sarayı ’nın bahcesinde yer alan Şeref Stadı ’nın tam karşısındadır…”
“1950 yılında ciftcilik yaptığı Manisa ’nın Hacırahmanlı kasabasında Turkiye ’nin kasaba duzeyinde ilk spor kuluplerinden birini kurmuş, kulubun futbol takımında oynamış ve antrenorluk yapmış…”
“Babam da cok severdi kedileri. Hatta koyde iki kedisi vardı birinin adı Colette, diğerininki de Kor Kadı ’ymış. Anayurt Oteli ’ne kedinin girişini de ‘romanı yazarken surekli tepemde catıda bir fare vardı, ben de kedi ekledim romana ’ diye acıklardı…”