
Edebiyatımızın en onemli kalemlerinden Sabahattin Ali, sıklıkla irdeleyip eleştirdiği toplumsal yapıyı eserlerinde ince ince işlemiştir. Bu eserlerinden birisi; İcimizdeki Şeytan. İnsan doğasını ve toplumun birey uzerindeki etkilerini ustalıkla cozumleyen ve acık yureklilikle kÂğıda doken yazarımız, o donem bircok kesimlerce tepkilere de maruz kaldı.
İşte icimizdeki şeytana seslenen Sabahattin Ali ’den toplum dayatmalarını eleştiren 11 alıntı…
Kitaba Ulaşmak İcin Tıkla!
1. “Ne yaratacaksın? Yaratmak yoktan var etmektir. En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir suru bilgi ve tecrubenin ambarı olmaktan ileri gecemez” 2. “On bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gozunde gorsek muhakkak ki burada boyle sukûnetle oturamazdık. Onlar guneşi, ayı, falanca buyuk tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babalarının hayrına mı Allah yaptılar. Onlar tabiatta saklı duran ruhu bizden iyi anlamışlardı” 3. “Onun her sacmalığını bilirdim ama, buyukluk delisi olduğunu şimdi oğreniyorum. Dunyaya hukmetmeye hazırlanıyormuş! Dunya kim?.. Benden başka dunya var mı? Herkesin bir tek dunyası vardır o da kendisi…”
“…ZekÂmız olmasa daha iyiydi. Otlar, hayvanlar, bulutlar ve kayalar gibi yaşamak bana daha saadet verici, daha yorgunluksuz, daha manalı geliyor.”
4. “İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, duşunmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayulleridir. Dunyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek icin en iyi gubre, işte bu bilmeden inanmak icin cırpınan kalabalıktır” 5. “Gunun birinde ya cıldıracağız ya da dunyaya hÂkim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya calışalım ve parlak istikbalimizin şerefine birkac kadeh icelim” 6. “Kucuk bir yaprağın arkasında bir dunya gorduğunu zanneder de koca dunyayı gormeden yaşar” Kitaba Ulaşmak İcin Tıkla!
7. “İyilik demek kimseye kotuluğu dokunmamak değil, kotuluk yapacak cevheri icinde taşımamak demektir. Bende bu fena cevher fazla miktarda mevcutmuş. Belki herkeste var…”
“Fakat insan olan onu sokup atmasını, yahut boğmasını biliyor… Dokunmadan bırakmak, bir gun başını kaldırmasına meydan vermek olur…”
8. “Demek hayat boyle iki adım ilerisi bile gorulmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesaduflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz var ki? Kullanamadıktan sonra goğsumuzu dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan duşunceler neye yarardı?”
“…Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dunyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
9. “Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha ustun yaşamak, insanlara hÂkim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak… Dunyada bundan başka istenecek ne vardır?” 10. “Bir garson, bir kayıkcı, şahsi fikirleri olmak, gorduğu ve oğrendiği şeyleri kendine mal etmek bakımından, bizim bu munevverlerin hepsinden ustun ve kıymetlidir. Konuşurken bircok şeyler oğrenirim ve karşımda bir insan gorurum, hazin ve geveze bir kukla değil…” 11. “Ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İcimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kacamak yolu… İcimizde şeytan yok… İcimizde aciz var… Tembellik var…”
“…İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunc bir şey: Hakikatleri gormekten kacmak itiyadı var… Hicbir şey uzerinde duşunmeye, hatta bir parcacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya luzum gormeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz bicare irademizle hayatta dumensiz bir sandal gibi dort tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati mechul kuvvetlerde, insan iradesinin ustundeki tesirlerde alıyoruz.”
Sabahattin Ali Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!
Kaynak: Kitap ,2