
Norvecli yazar Erlend Loe ’nun son zamanlarda adından sıkca soz ettiren romanı Doppler, gunun birinde her şeyini ve tum hayatını geride bırakarak ormanda yaşamaya başlayan Andreas Doppler ’in yaşamına odaklanıyor.
Modern dunyanın getirdiği pek cok yukun karşısında kuculdukce kuculen Doppler, careyi ormana yerleşerek ilkel bir yaşam surmekte buluyor. Tam da bu sırada avladığı geyiğin yavrusuyla farklı bir bağ kurmaya başlıyor. Acıyor, uzuluyor ama aynı zamanda devam eden bir yaşamın varlığını da mumkun olduğunca belirginleştiriyor. Maceranın geri kalanı, yavru geyik Bongo ve Doppler arasında surup gidiyor.
Bir anlamda gunumuz dunyasına sert eleştiriler getiren roman, kendi icinde naif ve sakin bir ilerleyişe de sahip. Zaten onun pek cok insan tarafından anlaşılmasını sağlayan asıl mesele de bu. Basitliğin, uzak bir yaşam surmenin, her şeyden onemlisi vazgecebilmenin ne kadar mumkun olduğunun altını cizen yazar, diğer yandan aile kavramının ve toplumsal kuralların etrafında şekillenen ezberleri de teker teker bozmaya calışıyor. Romanın ve hikÂyenin ilerleyişine bakılırsa başarıyor da. Cunku Doppler, her şeyden once kendi oz yaşam kurallarının farkına varıyor. Adeta hicbir şeye, hic kimseye bağlı kalmadan ozgurluğun tanımını yeniden yapıyor. Yazar, varoluş uzerine kurduğu hemen hemen butun duşuncelerini ve sorgulamalarını Doppler ’in biricik dostu yavru geyik Bongo ve icinde bulunduğu orman uzerinden yaptığı icin listemizde bolca geyik ve orman fotoğrafıyla karşılaşacaksınız!
Doppler ’in aklından gecen ve hayatı sorgulayan/sorgulatan parcalarını sizler icin bir araya getirdik. Belki bir gun siz de Doppler ’i okur ve bambaşka bir yolculuğun hayallerini kurmaya başlarsınız!
Amazon ’da Fiyatını Gor
1 – “Siz geyiklerin neye inandığını bilemem ama sana şu kadarını soyleyeyim: Annen kafana obur dunya safsatasını soktuysa, unut gitsin. Bu bir yalan. Şimdi buradasın ve sonrası yok. Bunu hic unutma!” 2 – “Yuzunuzdeki o kendinden hoşnut gulumsemeyi silin, artık takasa başlamak zorundasınız. Bisiklete binmek. Bu devran donecekse, deliler gibi bisiklete binip takas yapmalıyız.” 3 – “İnsanlardan hoşlanmıyorum. Yaptıklarından hoşlanmıyorum. Temsil ettiklerinden hoşlanmıyorum. Soylediklerinden hoşlanmıyorum.” 4 – “Bir daha asla fatura odemeyeceğim. Takastan, hırsızlıktan ve ormandan gecineceğim. Ben olunce de orman benden gecinecek. Anlaşma boyle.” 5 – “Her şey aynı anda ustume geliyor. İnsanların arasına karışmak başını belaya sokmak demek.” 6 – “Duze cıkmak istiyorsak, dunya halkları ve dinleri birbirlerine ellerini uzatmalılar. Ama bunun işe yarayacağına hic inanmadığımı da itiraf etmeliyim.” 7 – “Sanırım tren kactı. Şimdi hayatta olanların yok olması ve yerlerine yeni bir insanlığın gelmesi gerek. Boş bir sayfa acılması lazım. İnsan ırkının saldırgan nitelikleri bir miktar azalmalı.” 8 – “Daha az yufka yurekli bir insanoğlu, buyuk resmi gorebilme yeteneğine sahip yeni bir tur ortaya cıkmalı.” 9 – “Şimdi buradasın ve sonrası yok. Bunu hic unutma!” 10 – “Cevremdekiler yardıma ihtiyacım olduğunu duşunuyor ama kendi başımın caresine kendim bakmak islediğimden Afrika gibi de gururluyum.” Esere Ulaşmak İcin Tıkla!
11 – “Ben de herkes gibi, calışması icin ara sıra doğru bir şekilde yağlanması gereken ince ayar bir makineyim. Bir şeyin azı da coğu da zarar.” 12 – “Televizyon icimizdeki butun iğrencliklerin ozu. Hayatla zaten kabullenmekte zorlandığımız insana ait ozellikler televizyonda gorunduğunde doğrudan carpıcı hale geliyor. İnsanlar salaklaşıyor.” 13 – “Benim icin televizyon izlemek, insanları neden sevmediğim konusunda bir kaynak kitap okumak gibi.” 14 – “Dunya insanlara ait değil, insanlar dunyaya ait. Cicekler bizim kız kardeşimiz; at, buyuk kartal ve geyiği saymıyorum bile, hepsi erkek kardeşlerimiz.” 15 – “Dallardaki bitki ortusunun ozlerinde, bizden once yaşayanların hatıraları saklı. Şırıl şırıl akan derede, babamın ve onun babasının sesi de mevcut.” 16 – “Dunyanın başına gelen her şeyin bizim de başımıza geleceğini, dunyaya tukurursek kendimize tukurmuş olacağımızı falan cocuklarımıza oğretmemiz gerek.” 17 – “Artık boyle. İnsanlar cevrelerine duvar orup birbirlerinden korkar hale geldiler.” 18 – “Bu devran donecekse, deliler gibi bisiklete binip takas yapmalıyız.” 19 – “Ne yakınlarım ne işim ne de onu yonelen ekonomik cevreler icin. Tam yuk olmaya başlamıştım ki, dışlandım.” 20 – “Doğa işini oyle iyi biliyor ki, daha fazla zarar vermeden beni dışlayıverdi. Cok etkileyici bir sistem. Doğa ve kulturle ic ice gecen binlerce yıl mekanizmayı keskinleştirmiş, benim gibiler saflardan uzaklaştırılıyor.” 21 – “Baba, sen gittin, seni tanıyamadım, kendimi yalnız hissediyorum, ben kendimi hep yalnız hissettim, herkesi kendimden uzak tutuyorum cunku ben de herkes gibi salağın tekiyim.” 22 – “İnsanlara nerede hata yaptıkları doğru durust anlatıldığında anlayış gosteriyorlar. Ne de olsa uzlaştırıcı bir hareket. İletişim hÂl olmemiş. Ormanda, bir bakıma daha iyi iletişim kuruluyor.” Esere Ulaşmak İcin Tıkla!