Ege ve Trakya’da 5 Eylül’de etkili olan “Daniel Kasırgası” Türkiye’de 8, Yunanistan’da 15, Bulgaristan’da 4 kişinin ölümüne neden olmuştu. Ardından Akdeniz’i aşarak Libya’nın doğusunu vuran Daniel Kasırgası, şiddetli yağışla birlikte bu bölgeyi su altında bırakan seller getirdi. Libya’nın Derne, Bingazi, Suse, Merc ve Beyda kentlerinde etkili olan sellerin en az 5 bin 300 ölüme ve 10 bin kişinin kaybolmasına neden olduğu bildirildi. En büyük yıkımın Derne kentinde yaşandığı, cesetlerin sellerde yüzdüğü ifade edildi. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Libya Heyeti Başkanı Tamer Ramadan, can kaybının binlerle ifade edilebileceğini söyledi.



Mühendisler uyarmıştı

Libya Kızılayı Sözcüsü Tevfik Şükri yerinden olan insanların sayısını 20 bin olarak açıkladı. Libya’daki felaket “Bu yaşanan facia, ihmallar sonucu mu gerçekleşti yoksa tüm tedbirler alınmasına rağmen doğal afet engellenemedi mi?” sorusunu da gündeme getirdi. Çünkü İngiliz “Guardian” gazetesine göre, 2022 yılında akademik bir yayında yayımlanan raporda şöyle denilmişti: “Derne’de 1959 yılındakine eş değer bir selin tekrarlanması halinde, bu durum muhtemelen iki barajdan birinin çökmesine yol açacak. Bu da Derne şehrini ve insanlarını su baskınına karşı savunmasız hale getirecek. Şehirde su baskını riski yüksek.” Ancak önlem alınacağına, barajların yeniden yapılması gerektiğini söyleyenler hakkında soruşturma açılmış!



Dernelileri neden tahliye etmediniz?

Libya’da sellerle ilgili bölge yönetimine yönelik suçlamalar şöyle:

Derne’de barajların patlama riskiyle karşı karşıya olduğuna dair halka uyarı yapılmadı.

Mühendisler barajların patlama riski olduğuna, acilen güçlendirilmesine dair uyarmıştı. Önlem alınmadı.

Libya’ya ilk yardım eli Türkiye’denDaniel Kasırgası’nın Libya’ya da geleceği dikkate alınmadı.

Yağışın tahmini ölçümleri yapılmadı.

Kasırganın, sellerin güzergâhındaki insanlar tahliye edilmedi.

Yollara ve kamu hizmetlerine yatırımlar azaldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Libya'ya taziye telefonuHafta sonunda Derne’nin boşaltılması için talepte bulunulup bulunulmadığı konusunda çelişkili raporlar var.

Petrol zengini Libya’da yönetim, Kaddafi’nin 2011’de devrilip öldürülmesinden bu yana doğu (Bingazi) ve batı (Trablus) olarak ikiye bölündü. Batıyı Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, doğuyu ise Ossama Hamad yönetiyor.