KURUMSALLAŞMA Ama Kim İcin?

İşletmenize bir devinim kazandırmak istiyorsunuz. Ama bunu nasıl yapacaksınız??? Her yerde KURUMSALLAŞMA kavramından bahsediliyor. Herkes cozumun kendisinde olduğunu iddia ediyor ve rekabette once cıkabilmek icin her kafadan ayrı bir cozum vaadi cıkıyor. Acaba sizin cozumunuz gercekten işletmenizi kurumsallaştırmak mı?

İşletmeler hepimizin bildiği gibi geliştikce, neredeyse insan vucudu kadar karmaşık yapılara, sorunlara kavuşuyorlar. Durum boyleyken gelişimini bir noktaya kadar tamamlamış fakat buyuk adımı atması gereken yada yeni yeni gelişmekte olan veya kucuk ama gelecek vaad eden işletmenize destek cıkacak yonetim cozumlerinden yararlanmak istiyorsunuz. Peki ne yapılması gerekir??? Nereden başlayacağız??? İşte cevaba ihtiyacı olan ilk soru bu aslında.

Oncelikle kurumsallaşmanın ne olduğunu, nasıl bir yapı arzettiğini biliyor muyuz? Gercekten kurumsal bir firma olmaya mı ihtiyacımız var yoksa yonetim sistemimizin, yonetim yapımızın elden gecmesi yeterli mi? Kurumsal bir yapıya sahip olmak, yıllar boyu surecek calışmaların ve kurum kulturune ozgu tum calışanların oluşturduğu bakış acılarının toplamıdır. 6-12 Ayda ISO 9000 belgesi almaya yetecek calışmalara hic benzememektedir. Birkac danışman ile gerekirse yıllar surecek calışmalara adım atmak icin oncelikle bu kararın getireceği maliyeti de goz onunde bulundurmak gereklidir.

İşletmenizin aksayan veya geliştirilmesi gereken yonleri icin danışmanlara başvurmak ise farklı bir durumdur. Orneğin pazarlama teşkilatımızın yetkinliğinin arttırılması, secimi, nitelikleri, eğitimleri, yonetimi konularında bir pazarlama yonetim danışmanına başvurabiliriz. Veya insan kaynakları departmanımızı guclendirmek amacı ile performans yonetimi, calışan psikolojisi, etkili iletişim, motivasyon, takım yonetimi, kariyer planlama, şirket ici eğitimler gibi alanlarda uzman danışmanlarla calışabiliriz. Fakat bunların hicbiri tek başına kurumsallaşmaya yonelik atılan adımlar olmamaktadır.

Bilindiği gibi ulkemizde kucuk ve orta olcekli işletmelerimiz genellikle yollarını karanlıkta el yordamıyla bulur gibi bir aşağı bir yukarı dalgalı bir denizde seyretmektedir. Bunun sebeplerine yuzeysel olarakta inecek olursak, bu durumun kokeninde, işin nasıl yapılacağını cok iyi bilen, alaydan yetişme ustalarımızın işletme kurduklarında yonetim bilgisi eksikliklerinden dolayı zaman zaman sıkıntılarla karşılaşmaları ve bunlara cozum bulamamaları yatmaktadır. Hickimse binbir emekle ortaya cıkardığı, bircok zorluğa goğus gererek gozu gibi baktığı işletmesini elbette batacağını duşunerek kurmamıştır. Fakat ulkemizde olduğu kadar tum dunyada bir cok KOBİ (Kucuk ve Orta Boy Olcekli İşletme) yonetim eksikliklerinden dolayı omrunu 5. yıla ulaştıramamaktadır. Bunun temel sebebini ise başta yonetimde oluşabilecek sorunlara cozum yaratma bilgisine sahip olmamak ve en onemlisi yonetimin belli bir standarda oturmaması, kafadan alınan kararların, iş sureclerinde devamlı değişikliğe yol aşması sonucu, işletmeyi sekteye uğratması oluşturuyor.

Bir işletmenin gercek anlamda kurumsallaşmaya başlayabilmesi icin oncelikle o işletmenin babadan oğula devrinin gercekleşmesi gerekmektedir. Bu onemsiz gibi gorunen ayrıntı aslında olayın can damarını oluşturmaktadır. Cunku bircok işletme, kurucusunun vefatı sonucu veya yonetiminin devri sonucu, varisler arasında paylaşılamamaktan veya cok başlı yonetim duzeni yuzunden dağılmaktadır.

Kurumsallaşmanın ozunde, işletmenin yoneticileri değişse bile devamlılığını surdurebilmesi yatar. Oluşturulacak planlı, duzenli bir yonetim sistemi sonucunda, pazarlamadan tutun insan kaynakları departmanına kadar saat gibi tıkır tıkır işleyen bir sistem olmalıdır işletme.

Bir işletmenin kurumsallaştırılması hicte sanıldığı kadar kolay bir surec değildir. Yıllarca surecek calışmaların sonucu olarak bir işletme kulturu ve bakışı sağlamak teker teker tum calışanlarla ilgilenmeyi gerektirir. İnsana, işi yapana saygı ve empati her surecin uygulanmasında temel prensiptir. Cunku bir işi en iyi bilen, o işi yapandır.

"Biz buyuk bir firma değiliz, topu topu 20-30 kişiyiz. Bırakın kurumsal bir yapıya kavuşmayı; yonetim sistemi oluşturmak, kaynakları etkin kullanmak, daha iyiye ulaşmak icin kafa yoracak vaktimiz de yok bilgimiz de. Kendi yağımızla kavruluyoruz işte"
Şurası cok acıkki bu duşunce KOBİ´lerin gelişimi icin onemli bir direnc oluşturuyor. Bunun aşılmasını sağlamanın en onemli unsuru ilk once bu kısır donguden kurtulmayı istemektir. Firmalara el yordamıyla değil planlı iş yapma becerilerinin sağlanması gerekli.

Bunun yanısıra babadan cocuklara geciş sureci işletmelerde bircok krize sebep olmaktadır. Ozellikle universite okumuş ve geniş bir bakış acısına sahip fakat tecrubesiz, olası risklere onem vermeyen genclerle, tırnaklarıyla kazıyarak işletmelerini bugunlere getirmiş, yılların tecrube ve birikimine sahip, değişimleri gereksiz riskler olarak goren babaları arasında yaşanan sorunlar şirketleri krize hatta dağılmaya kadar goturmektedir. Bu nedenle oncelikle şirket, geciş aşamasına adım attıysa bu konuya eğilmek, eski ve yeni yoneticileri bu konuda bilinclendirmek yonetimi geliştirme calışmalarının en onemli aşamalarından biridir.

Bunun yanısıra işletme yoneticileri, yaşları ve eğitim seviyeleri ne olursa olsun temel yoneticilik becerileri, stratejik yonetim, liderlik, etkili iletişim, empati, takım yonetimi, cağdaş yonetim ve organizasyon teknikleri, problem cozme teknikleri, krizden cıkış stratejileri gibi alanlarda eğitim almayı bir angarya olarak gormemeliler. İşletme yoneticileri, dunya uzerinde yonetenler ve yonetilenler varolduğundan beri gelişen birikimleri alarak hem cozumu bulunmuş bircok problemi sorunsuzca aşmayı oğrenir hem de işletmelerini daha iyiye taşımak icin gerekli olan zamana, yaşanmış tecrubelere sahip olurlar. Bu sebepledir ki KOBİ´lerimiz oncelikle, eğitimleri bir zorunluluk, uretimden calınan bir zaman olarak gormemelidir.

Geniş bir vizyona sahip işletmeler, hangi durumda ve sorunda, neyin yapılması gerektiğini baştan belirleyerek, oluşabilecek hataların baştan ele alınıp oluşmadan onlenmesini sağlayabilecek bir yapı sahiptir.

Kurumsallaşma gibi uzun vadeli yolculuklara cıkmadan once işletmenizi analiz edin. Neye ihtiyacınız var belirleyin. Kurumsallaşma, işletme rayına oturduktan sonra uzun yolculuklara cıkabilme becerisidir. Sığ sularda yuzmeyi oğrenelim ki, acık denizlerde fırtınalara goğus gerebilelim.


Kılınc Orhan Erdemir