
Uyku Bozuklukları Cinsel Sorunlara Yol Acıyor Cinsel Terapi Gerekebilir Uyku Bozuklukları Yaşam Kalitesini Duşuruyor Uyku Bozuklukları İcin Altın Gibi Oğutler Son aylarda cinsel isteksizlik, sertleşme bozukluğu ve orgazm olamama sorunları yaşıyorsanız, cabuk sinirleniyorsanız, sabah yorgun uyanıyor, stres, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğundan sıkca yakınıyorsanız altında yatan neden bir uyku bozukluğu olabilir. Cinsel işlev bozukluklarından depresyona, trafik kazasından iş kazasına, hipertansiyondan carpıntıya kadar bircok şikÂyetin temelini oluşturan uyku bozuklukları hakkında; basın acıklamalarıyla ulkemizde gundem yaratan Cinsel Tıp Enstitusu "Uyku Bozuklukları ve Cinsellik Anketi" adıyla bir anket calışması yaptı.
Uyku Bozuklukları YaygınlaşıyorCinsel isteksizlikten ereksiyon problemlerine, trafik kazalarından iş hayatında başarısızlığa kadar yaşamın pek cok alanını olumsuz etkileyen ve dissomniya adı verilen uyku bozukluklarının her gecen gun yaygınlaştığını ve ceşitli tiplerinin olduğunu soyleyen Cinsel Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Birincil uykusuzluk (insomnia), birincil hipersomnia (aşırı uyuma), narkolepsi (gunduz aşırı uykulu olma), horlama, uyku-apne sendromu (uykuda 10 saniye ve ustunde solunum durması), sirkadiyen ritm uyku bozukluğu (istenilen ve gercekte uyunan uyku donemleri arasındaki uyumsuzluk), gecikmeli ve değişen vardiya tipi uykusuzluk, nokturnal myoklonusta (bacakların hareketli olduğu sık uyanmalı ve dinlendirmeyen uyku), huzursuz bacak sendromu (bacak hareketlerinin uyumaya engel olması) ve kleine-levin sendromu (genc erkek hastalarda birkac hafta sureyle aşırı uyuma, sadece aralarda oburca yemek icin uyanma, aşırı cinsel etkinlik ve saldırganlık durumu) uyku bozukluklarının tipleridir.
Sağlıklı Uyku Nedir?Sağlıklı uykunun tanımının saat uzerinden yapılmasının yanlış olduğunu soyleyen Cinsel Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Cunku bazı kişiler icin 5-6 saatlik uyku yeterli olurken, bazı kişiler ise normalde 10-12 saat uyku uyurlar. Sağlıklı uyku etkin ve dinlendirici olan bir uykudur. Etkin uyuyan kişi uyandığında kendini cinsel olarak arzulu, zinde, formda ve yeni bir gunu yaşamaya hazır hisseder. Bu acıdan bakıldığında her gece ortalama 8 saatlik (6 ila 9 saat arasında) bir uyku normal sınırlarda kabul edilmektedir" dedi.
Uyku Bozuklukları Cinsel Sorunlara Yol AcıyorUyku bozukluklarının cinsel sorunlara neden olduğunu soyleyen Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Uykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu adı verdiğimiz uykuda nefes almanın kısa aralıklarla durması durumlarında; başta cinsel isteksizlik, sertleşme bozukluğu, orgazm olamama olmak uzere cinsel işlev bozukluklarına sık rastlanmakta ve cinsel ilişkide başarıyı olumsuz etkilemektedir. Ancak yumurta tavuk hikÂyesinde olduğu gibi, cinsel sorunların da kafaya takılması kişide uykusuzluğa yol acabilir. Cunku cinsel sorunlarla birlikte var olan uykusuzluk, bu sorunların cozumune yonelik bir refleks mekanizmasıdır. Kişi kafasına takmadığını duşunse bile cinsel sorunlar, gun icinde farkında olunmadan zihni meşgul eder ve bu meşguliyet uykudan hemen onceki zamanda daha da buyur, sorunlar su yuzune cıkar ve uykuyu olumsuz etkiler" dedi.
Cinsel Gucun En Buyuk Duşmanlarından Biri Duzensiz UykuUykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu olanlarda kandaki oksijen seviyesinin duştuğunu iddia eden Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Kandaki oksijen seviyesinin duşmesi gun icinde halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve yorgunluk yaptığı gibi, cinsel fonksiyonların da yeterince yerine getirilememesine neden olmaktadır. Enstitu olarak yaptığımız araştırmalar ve anket calışmaları; uykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu olanlarda dolaşımdaki testosteron miktarının azalmasıyla ve stres hormonlarından kortizol salınımının artmasıyla ilişkili olarak cinsel sorunların meydana gelebileceğini ortaya koymuştur. Bilindiği gibi testosteron hem erkeklerde ve hem de kadınlarda cinsel istekten sorumlu olan bir hormondur ve kandaki duzeyi başka uykusuzluk, stres, anksiyete, depresyon, evlilik sorunları, ic catışmalar gibi duygu durumdaki değişikliklerden etkilenir. Yani cinsel gucun en buyuk duşmanlarından biri duzensiz uykudur" dedi.
Erkekler Daha Cok EtkileniyorUykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromunun erkekleri kadınlara gore cinsel fonsiyonlar acısından daha fazla etkilediğini ifade eden Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Sertleşme problemi genellikle cinsel ilişkiyi imkÂnsız ve doyumsuz kıldığı ve erkeklerin cinsel ilişkiye aktif olarak katılımları beklendiği icin, erkekler kadınlara gore daha fazla hekime başvurma ve yardım arayışına girme eğilimindedirler. Ayrıca erkeklerin kadınlara gore daha fazla vardiyalı calışmaları da uyku duzenlerini bozan bir etken olarak karşımıza cıkmaktadır" " dedi.
Horlama Nedir?Normalde uyku ya da uyanıklıkta soluk alıp verirken duyulabilir bir ses olmadığını soyleyen Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Ancak bazı insanlarda, horlama adını verdiğimiz, uyku sırasında oldukca gurultulu soluk alıp verme soz konusudur. Horlama yeni doğan bebekten ileri yaştaki insana dek herkeste olabilir. Ayrıca aşırı yorgunken, alkol ve sigaranın cok kullanıldığı gunun gecesinde ust hava yolunda daralma artacağından, sağlıklı insanda da gecici horlama olabilir. Ancak kişiyi ve yakınlarını rahatsız eden, haftanın yarısından fazlasında, gecenin onemli bir kısmında olan horlama normal değildir ve tedavi edilmelidir. Şişman insanlarda, cenesi kucuk ya da geride olanlarda, geniz eti ve bademcikleri buyuk olanlarda ust hava yolunun genişliği az olduğundan horlamaya daha sık rastlanır. Horlama sırt ustu yatarken daha fazla olur. Uyku apne sendromu adı verilen uykuda soluk durması; horlayan insanlarda ve ozellikle erkeklerde sıklıkla birlikte gorulur. Horlama, uykuda nefes durmasının başkaları tarafından gozlemlenmesi, cinsel işlev bozuklukları, uykudan boğulma hissi ile uyanma, gunduz uykululuk hali, dinlendirici uyku uyuyamama, horlama ve uyku apne sendromunu duşunduren şikÂyetlerdir" dedi.
Yaşlandıkca Uykusuzluk ArtıyorYaş ilerledikce uyku bozuklukları, horlama ve uyku apne sendromunun daha fazla ortaya cıktığını iddia eden Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "İlerleyen yaşla birlikte insanlar eskiye oranla hareketsizleşiyor, daha az yoruluyor, cocukların evden ayrılmasıyla yalnızlaşıyor ve yılların olumsuz birikimlerinden dolayı uyku saatleri kaymaya başlıyor. Yaşla birlikte, başta şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yuksekliği ve kullanılan ilaclardan dolayı cinsel fonksiyonlarda azalma oluyor. Bu ikisi birleştiğinde ilerleyen yaşla birlikte uykusuzluk ve beraberinde cinsel işlevlerde bozulmalar daha sık goruluyor. Ayrıca yaşlandıkca daha fazla gorulmeye başlayan fazla uyuma eğilimi de cinsel fonksiyonlarda indirekt olarak bozulmalara yol acabilir. Cunku fazla uyuyunca vucut stres hormonu olan kortizolu cok fazla salgılar. Kortizol salgısı artınca da kilo artışı olur, vucut hantallaşır ve hareketler zorlaşır. Bu da başta fiziksel ve zihinsel fonksiyonlar olmak uzere cinsel fonksiyonları da olumsuz yonde etkiler" dedi.
Uyku Bozuklukları Yaşam Kalitesini DuşuruyorKişinin icinde bulunduğu sucluluk, gerginlik ve kaygı gibi yaşantıların uykunun başlangıcında beklenen gevşemeye engel olduğunu soyleyen Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Yaptığımız anket calışmasında ve araştırmalarımızda, uykusuzluğu olan insanların cinsel işlevlerinde, gunluk yaşamlarında ve genel sağlık alanlarında daha cok sorunları olduğunu gorduk. Giderek yaşam kalitelerinin duştuğunu ve daha cok yardım aramaya yoneldiklerini gozlemledik. Yani Turk halkının yaklaşık %80'i hayatının bir doneminde uyku bozukluğu problemiyle karşılaşmış, %40'ı haftanın birkac gecesi istediği gibi uyuyamamış, %80'ı uyku bozuklukları sonrası cinsel işlevlerinde bozulmalar yaşamış, %50 i ise horluyor ve %80'i horlamayı olağan bir durum kabul ediyor" dedi.
Uyku Bozuklukları İcin Altın Gibi OğutlerUyku bozuklukları nedeniyle meydana gelen cinsel sorunların kader olmadığının altını cizen Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; uyku bozukluklarıyla birlikte cinsel sorun yaşayanlara ceşitli onerilerde bulundu: "Uykunuzu duzenli bir şekilde almaya calışın. Elinizden geldiğince aynı saatte uyuyup aynı saatte kalkmaya calışın. Yatmadan bir sure once banyo yapın. Ilık bir banyo veya ılık bir sut uykuya dalmanızı kolaylaştırabilir. Yatma zamanına yakın ağır yemek yemeyin. Beslenme saatleriniz duzenli olsun, ac yatmaktansa hafif bir şeyler yiyerek uyuyun. Kahve, cay, kola uykuya dalışı zorlaştırdığından, alkol ise uykuya dalışı kolaylaştırmasına karşın kalitesini bozup sabah yorgunluğuna neden olduğundan kullanmayın. Akşamları ev ici veya dışında sosyal aktivitelere katılın ancak uyku saatinden once gerilim yaratabilecek diyaloglardan kacının. Yatak odasında kitap okumayın, TV seyretmeyin, yemek yemeyin, sadece dinlendirici muzik dinleyin, uyuyun, sevişin ve cinsel ilişkiye girerek rahatlayın. Ortamın ısısı, gurultu olup olmaması, yatak değişikliği gibi alışkanlıklarınıza ozen gosterin. Gunduz uykularından sakının. Sabahları fiziksel egzersiz yapın ve gun icinde egzersizi arttırın ancak uyku zamanı uyarıcı egzersizden kacının. Uyku hijyenine dikkat edin" dedi.
Cinsel Terapi GerekebilirUyku bozukluklarının tedavisinde cok yonlu yaklaşımın onemine işaret eden Cinsel Tıp Enstitusu Başkanı Dr. Cem Kece; "Uyku bozukluklarında başta kulak-burun-boğaz, noroloji, psikiyatri, goğus hastalıkları, ic hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon bilim dallarından hekimlerle cinsel terapistler birlikte calışmalıdırlar. Cunku cinsel işlev bozukluğunun ortaya cıktığı gecici ve kısa sureli uykusuzluklar; hipnotik ilaclar ve davranışsal tekniklerin sıkca kullanıldığı cinsel terapi uygulamaları ile duzeltilebiliyor. Uyku bozuklukları cinsel sorunlar gibidir, kişi iradesiyle ustesinden gelebileceğine inanırsa başarabilir, kesinlikle kader değildir" dedi.