
Enes radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ’in Rabbinden rivÂyet ettiği bir hadîs-i kudsîde Allah TeÂl şoyle buyurmuştur: “Kul(um) bana bir karış yaklaştığı zaman, ben ona bir arşın yaklaşırım; o bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulac yaklaşırım; o bana yuruyerek geldiği zaman, ben ona koşarak varırım.” [1]Onceki hadîs-i şerîfde kulun Allah TeÂl ’ya ne ile nasıl yaklaşabileceği ve karşılığında ne tur bir yakınlık goreceği acıklanmıştı. Burada ise mesÂfe olculerinin insan zihnine kazandırdığı berraklık icinde bu yakınlığın nasıl gercekleşeceği anlatılmaktadır. Yakınlaşma tek taraflı ve yapılan işe aynıyla karşılık verme esasına gore de değildir. Allah TeÂl kuluna, kulunun kendisine gosterdiği yakınlıktan cok daha fazlasıyla mukÂbele etmektedir. Bunu da maddî olculerle, karışa arşınla, arşına kulacla; yurumeye koşmakla karşılık verdiği şeklinde acıklamaktadır. Butun bu ifadeler, Allah TeÂl hakkında mecÂzî olarak kullanılmıştır. Bunların gercek anlamları O ’nun hakkında asla duşunulemez.
Bu beyÂnları iyice duşunecek olursak, onların ne kadar heyecan verici bir iltifat ifade ettiklerini hissederiz. Onemli olan alınan mesafe değil, samimiyetle Allah ’a yonelmektir. Zira kulun aldığı yoldan cok, onun karşılığında kendisine yoneltilen ilÂhî iltifat onemlidir.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ
1. Kulun az ameline Allah TeÂl cok sevap verir.
2. Bu uygulama Allah TeÂl ’nın kereminin ne kadar buyuk olduğunu gosterir.
3. MucÂhede, kula bu buyuk lutufdan yararlanma fırsatı kazandırır.
[1] BuhÂrî, Tevhîd 50. Ayrıca bk. Muslim, Zikir 2, 3, 20-22, Tevbe 1; Tirmizî, DaavÂt 131; İbni MÂce, Edeb 58.
Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan