Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazreti Ali ’ye (r.a.) hitaben “Ya Ali! Altı yuz bin koyun mu istersin, yahut altı yuz bin altın mı? Veyahut altı yuzbin nasihat mı istersin?” şeklinde buyurdular.Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazreti Ali ’ye (r.a.) hitaben “Ya Ali! Altı yuz bin koyun mu istersin, yahut altı yuz bin altın mı? Veyahut altı yuzbin nasihat mı istersin?” şeklinde buyurdular.
Hazreti Ali kerremellahu vecheh dedi ki “Altı yuz bin nasihat isterim.” Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Şu altı nasihata uyarsan, altı yuz bin nasihata uymuş olursun:
Herkes nafilelerle meşgul olurken, sen farzları îf et. Yani farzlardaki rukunleri, vacibleri, sunnetleri mustehabları îf et. Herkes dunya ile meşgul olurken, sen Allahu TeÂl ’yı hatırla. Yani din ile meşgul ol. Dine uygun yaşa, dine uygun kazan, dine uygun harca. Herkes birbirinin ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarını ara, kendi ayıplarınla meşgul ol. Herkes dunyayı imar ederken, sen dinini imar et, zînetlendir. Herkes halka yaklaşmak icin vasıta ararken, halkın rızasını gozetirken, sen Hakk ’ın rızasını gozet. Allahu TeÂl ’ya yaklaştırıcı sebep ve vasıtalar ara. Herkes cok amel işlerken, sen amelinin cok olmasına değil, ihlÂslı olmasına dikkat et.” Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan