Kızlarını okula gonderebilmek icin hayat mucadelesi veren Bangladeşli İdris'in hayat hikayesi...Anne ve babalar, cocukları icin her şeyi yapar. Hayatlarının her adımında gidecekleri yolda ki taşları kaldırır, kendi hayallerini feda ederek cocuklarının hayalleriyle mutlu olurlar. Bangladeşli fotoğrafcı olan GMB Akash, calışmalarında genellikle dokunaklı ve hikayesi olan fotoğraflar yakalar. Bangladeşli bir baba olan İdris, uc cocuğunu okuturken, arkadaşlarının onlarla dalga gecip gururlarıyla oynamasını istemediği icin yıllarca yaptığı işi onlara soyleyemedi. Bu dokunaklı fotoğraf, mutluluğun yolunu bulmak icin herkesin farklı mucadelelerle karşı karşıya kaldığını herkese gosteriyor.

"Cocuklarıma işimin ne olduğunu asla soylemedim. Benim yuzumden utanc duymalarını hic istemedim. En kucuk kızım bana ne yaptığımı sorduğunda, tereddutsuz bir şekilde ona emekci olduğumu soylerdim. İşten eve donmeden once, kamu tuvaletinde banyo yapardım. Eskiden yaptığım işten hic ipucu bulamamışlardı. Kızlarımı okula gondermek, onları eğitmek istedim. İnsanların onunde onurlu durmalarını istedim. Herkesin bana baktığı gibi, kimsenin onlara bakmasını asla istememiştim. İnsanlar hep beni kucuk duşurdu. Kazancımın her kuruşunu kızlarımın eğitimi icin yatırdım. Asla yeni bir gomlek satın almadım. O parayı onlara kitap almak icin kullandım. O saygıyı, hep benim icin kazanmalarını istedim. Ben temizlikciyim.

Kızımın universiteye kabulunun son tarihinden onceki gun kabul ucretlerini alamadım. O gun calışamadım. Copun yanında oturuyordum, gozyaşlarımı saklamaya calışıyordum. O gun calışamadım. Butun iş arkadaşlarım bana bakıyordu ama kimse konuşmaya başlamadı. Başarısız olmuştum, kırılmıştım ve eve donduğumde bana giriş ucreti soracak kızıma ne soyleyeceğimi bilmiyordum. Ben fakirim. Fakir biriyle iyi bir şey olamazdı, buna inanıyordum. İş bittikten sonra butun iş arkadaşlarım bana yanaştılar, yanıma oturup onları kardeş olarak gorup gormediğimi sordular. Cevap vermeden once, bir gunluk gelirlerini elime teslim ettiler. Herkesi reddettiğimde, "Gerekirse aclıktan oluruz, kızımız koleje gitmek zorunda" diyerek karşı cıktılar. Onlara cevap veremedim. O gun duş almadım ama eve daha temiz bir şekilde gittim. Kızım cok yakında universitesini bitirecek. Ucu artık calışmama izin vermiyor. Yarı-zamanlı bir işi var ve ucu de eğitim goruyor. Coğu zaman beni eski calışma yerime goturup arkadaşlarıma ve bana yemek yedirir. Arkadaşlarım gulup neden sık sık bize yemek yedirdiğini sorduklarında kızım, “Hepiniz o gun benim icin ac kaldınız. Bu şekilde bugunku yerime gelebildim. Hepinizi, her gun besleyebilmek icin Allah ’a dua ettim.” dedi. Şimdi kendimi yoksul bir adam gibi hissetmiyorum. Boyle cocuğu olan kimse, nasıl fakir olabilir."
Kaynak: gzt.com
İslam ve İhsan