Kuran'ı Kerim dunya hayatının rahatlığına dalan, eğlence ve gecici zevkler peşinde koşanlar hakkında ne buyuruyor? Dunya hayatı nasıl bir yerdir? Dunyadaki gayemiz ne olmalı? İşte cevabı...“Bu dunya hayatının rahatına dalarak, eğlenceyi ve gecici zevkleri din haline getiren kimseleri, kendi hallerine bırak; ama bu durumda onlara hatırlat ki, ahirette her insan yaptığı yanlışlardan ve haksızlıklardan dolayı, mutlaka rehin tutulacak ve kendisini ne Allah ’a karşı koruyacak, ne de kayırıp kollayacak bir kimse bulacaktır.” (Enam, 70)
Oyun insan neslinin terbiyesinde onemli bir yere sahiptir. Zira insan hayata geldiğinde oyun ile oğrenmeye başlar, bununla beraber cocukluğun bitmesi ile oyun da en aza indirgenmeli, akıl baliğ olan genc daha kutsal vazifelerin peşine duşmelidir. Nefsine teslim olanlar ise cocukluk doneminde alışageldikleri bu durumdan bir turlu kurtulamazlar. Zira nefsin mayasında haramları ve boş işleri yapma hevesi vardır. İmam Rabbani maneviyat yoluna girdiği halde hayatını ciddi işler ile dolduramayan muritlerini şoyle uyarır:
“Vakitleri oyun ve eğlenceyle gecirmemelidir... Yasaklan­mış işler bir yana, boş işlerle bile omru tuketmemelidir. Sakın ola ki, calgıya ve nağmeye rağbet edip onlardan tat alarak buyuk bir aldanışa suruklenmeyin! Cunku calgı, bala bulanmış zehirdir.” (Mektubat, c.3, m.34)
DUNYA HAYATI ANCAK BİR OYUNDUR Ne var ki insan peşin olan dunya zevklerine, oyun ve eğlencesine aldanmakta, ahiretin mukÂfatlarını kolayca unutabilmektedir. Yuce Rabbimiz insanın dunyadaki psikolojisini şoyle tarif eder:
“Bilin ki, dunya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir sus, aranızda karşılıklı bir ovunme, cok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibarettir. Dunya hayatı, aldanış metaından başka bir şey değildir.” (Hadid, 20)
Yuce Rabbimiz bu ayette insanın gectiği surecleri anlatmaktadır. İnsan dunyaya geldiğinde once laib/oyunla işe başlar; oyunla hayatı oğrenir, daha sonra eğlence isteği başlar. Ergenlik cağına giren cocuk oyuncak ve oyunla yetinmez, film, tiyatro seyretmek, muzik dinlemek, internet oyunları oynamak ister. Daha sonra delikanlılık doneminde suslenme, guzel olma arzusu ortaya cıkar. Yaş biraz daha ilerleyince iyi universitelerde okumak, mesleği ve kazancı ile ovunme hevesi gencin en buyuk hedefi olur. Delikanlı iken para biriktirmeyi aklına bile getirmeyen insan ileri yaşlarda evlenip coluk cocuğa kavuşunca buyuk bir hırsla kazanmaya ve biriktirmeye yonelir.
Dinimiz tum bu surecleri şeri hudutları aşmadıkca normal gorur, duğunlerde bayramlarda eğlenmeyi, meşru dairede neşelenmeyi yasaklamaz, helalinden kazanıp ailemizin ihtiyaclarını karşılamayı teşvik eder. Peygamber Efendimiz (sav) pejmurde gezmemeyi, kılık kıyafetimize dikkat etmeyi ummetine tavsiye eder. Ama her Musluman bilir ki tum bu surecler sadece bir aractır, hic biri tek başına bir amac değildir, onların uğruna kısacık hayatımızı israf etmek akıl kÂrı değildir. Bu sebeple İmam RabbÂnî ozellikle genc bir muridine şoyle hitap eder:
“Değerli oğlumuz genclik donemini ganimet bilsin, şer ’î ilim­lerin tahsili ve o ilimlerin gereğince amel etmekle meşgul olsun. Bu değerli omru faydasız işlerde tuketmemeye ozen gostersin, onu oyun ve eğlence ile israf etme­sin.” (Mektubat, c.1, m.179)
BUGUN TOPLUMSAL PROBLEMLERİMİZİN BAŞINDA NE GELİYOR? Bugun toplumsal problemlerimizin başında genclerimizin oyun ve eğlence doneminde takılıp kalması, ergenlik ve orta yaşlılık donemlerinde de oyun ve eğlenceden vazgecememesi gelmektedir. İnternetin oyun ve eğlence dunyası nice insanımızı aynen icki ve uyuşturucu gibi kendine esir etmiştir. Kuran ’da icki manasına kullanılan hamr kelimesi sozlukte ortmek demektir, icki aklı orttuğu ve işlevsiz hale getirdiği icin yasaklanmıştır. Bugunun modern hayatına baktığımızda aynen icki gibi internet dunyası da insanları uyuşturmakta, onların duşunme melekesini dumura uğratmaktadır. Aklını dijital dunyaya esir eden bir kimse icin artık ilahi uyarılar onemsizleşir, Yuce Kitab ’ımızın “Umulur ki duşunursunuz!” “Akletmez misiniz?” gibi ayetleri teknoloji dunyasının gurultusu icinde duyulmaz hale gelir. İşin acı tarafı insanımız uyuşturucu alkol gibi bağımlılık maddelerinin zararını bilip cocuklarını onlardan korumaya calışırken, internet dunyasının bağımlılık yapan oyun ve eğlencelerinin zararını tam olarak gorememektedir. Hatta bazı anne babalar cocuklarının bu dunyaya sınırsız şekilde girmesini -cocuklar kendilerini meşgul etmedikleri icin- hoş gormektedir. Oyun ve eğlence dunyasına her bir level atlanıldıkca gencimiz bataklığa biraz daha gomulmekte, maneviyatı her gecen gun daha da azalmaktadır.
Oyun, eğlence ve malayani ile uğraş tum zamanlarda ahiret adına zararlı olmuştur. Ne var ki daha onceleri belli bir emek ve masraf isteyen oyunlar, akıllı telefonlar ve dijital aletler ile gunun her vaktinde kolayca ulaşılabilir hale gelmiştir. Cevremizde gunun yarısını internet oyunları ile geciren, gecenin neredeyse tumunu internet oyunlarıyla israf eden ciddi bir kesim ortaya cıkmıştır. Ruhunu oyunlara teslim eden bu kesim icin gercek ile hayal birbirine karışmıştır. İnternette vakit olduren eşler sebebi ile boşanmalar artmış, aylakcı gencler yuzunden ailelerin huzuru kacmıştır. Mevlana yaşı buyuduğu halde aklı buyumeyen, boş işlerden yuz cevirmeyenlerin durumunu akşama kadar oyun oynayan, oyunda iş guc sahibi gibi davrandığı halde akşam eve ac donen cocuklara benzetir. Gercekten de bugun insanlar sanal dunyada şehirler kurmakta, ciftlik kurup hayvan yetiştirmekte boylece kendilerini oyalamaktadırlar. Olum gelip cattığında hepsi de koca bir hice aldandıklarını anlayacaklardır:
“Cocuklar, dukkancılık oynarlar ya… Fakat bu oyunlardan ellerine zaman israf etmekten başka bir şey girmez. Gece gelip catar, cocuk evine ac doner… Bu Âlem oyun yeridir, olum de gece. Geri doner gidersin, fakat kese bomboş, sen de yorgun argın!” (Mesnevi, c.2, 2596-600)
Sufilere gore hakka giden yolda bize oyalayan her şey oyun ve eğlencedir, her ne kadar bunlar insanlara gore ciddi gorunse de. Hele dunya ve ahirete faydası olmayan eğlenceler oyun icinde oyundur. Yuce Rabbimiz hayatını tamamen oyun ve eğlenceye donuşturenler hususunda şu tehdidi yapar:
“Bu dunya hayatının rahatına dalarak, eğlenceyi ve gecici zevkleri din haline getiren kimseleri, kendi hallerine bırak; ama bu durumda onlara hatırlat ki, ahirette her insan yaptığı yanlışlardan ve haksızlıklardan dolayı, mutlaka rehin tutulacak ve kendisini ne Allah ’a karşı koruyacak, ne de kayırıp kollayacak bir kimse bulacaktır.” (Enam, 70)
Fukahamız insan hayatın israf eden insanın bedenine de bir faydası olmayan oyunlar hakkında şu hukme varmışlardır: “Tavla, satranc gibi taşlı oyun oynamak mekruhtur. Cunku bunların hepsi boş şeylerdir. Eğer bunlarla kumar oynanırsa haramdır... Bunlarla para karşılığı olmaksızın oynamak ise abesle iştigaldir, boş işlerdir.” Nebî (a.s.) şoyle buyurmuştur: “Uc şey dışında mu ’minin eğlencesi bÂtıldır: Atını eğitmesi, ok atışı icin tÂlim yapması ve hanımı ile şakalaşması.” (Hidaye)
Gunumuzde bu oyunların cok daha zararlıları internet uzerinden oynanmaktadır. Aynı hukum sanal oyunlar icin de gecerlidir. Genclerimizi internet bağımlılığından korumak icin onları hadislerde gecen binicilik, okculuk, gureş gibi faydalı sporlara yonlendirmelidir. Son olarak genclerimize dijital dunyayı akıllıca kullanmayı oğretmek gerekir. Nitekim bu teknoloji sayesinde dil oğrenmek, hemen her hususta guzel bilgilere ulaşmak son derece kolaylaştırmıştır. Onemli olan bu aletleri kullanırken onlara esir olmamaktır. Şunu unutmayalım ki kullandığımız her dijital aletin ve programın arkasında onlarca muhendis, bizi daha fazla bu Âlemde tutmak icin kafa yormakta, her tur psikolojik teknikleri kullanarak bizleri bağımlı hale getirmeye calışmaktadır. Zira bizim internette kaybettiğimiz her genc onlar icin maddi acıdan bir kazanctır. Rabbimizden niyazımız genclerimizi zamane fitnelerinden koruyarak imanlı ve şuurlu fertler olarak yetiştirmeyi bizlere nasip etmesidir. Yazımızı Peygamber Efendimizin (s.a.v) şu hadisi ile noktalayalım: “İnsanın malayaniyi (kendini doğrudan ilgilendirmeyen şeyi) terk etmesi dininin guzelliğindendir” (İbn MÂce, “Fiten”, 12; Tirmizî, “Zuhd”, 11)
Kaynak: Suleyman Derin, Altınoluk Dergisi, Sayı:405


İslam ve İhsan
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN DUNYA VE AHİRET HAYATINA BAKIŞI