
Hakk ’ın muhabbet ve rızÂsına karşı ilgimiz, ciddiyetimiz ve bu uğurda sa ’y u gayretimiz nispetinde Kerîm olan MevlÂmızdan karşılık goreceğimiz şuphesizdir.YÂsin Sûresi ’nde kavmini inkÂrdan kurtarmak ve onların kendilerine gonderilen Allah adamlarına karşı gelmelerine mÂni olmak maksadıyla şehrin uzak bir semtinden koşarak gelen bir adamdan bahsedilir.23 Bu hÂdise temsîlî olarak insanlığın kurtuluşu icin yuruyerek değil, Âdet koşarak bir tebliğ ve irşad hizmetine yonelmek gerektiğini ne guzel hatırlatır. Bugun İslÂm Âleminin, insanlığı kurtaracak Âb-ı hayata sahip olmasına rağmen, pasif bir konumda bulunması ve Âdet kendi kabuğuna cekilmesi, ne kadar acıdır. Merhum şÃ‚irimiz Mehmet Âkif ’in şu mısraları bu halimizi ne guzel tasvir eder:
Misyonerler gece gunduz yeri devretmedeler
Ulem vahy-i ilÂhîyi mi bilmem, bekler
Hakk ’ın muhabbet ve rızÂsına karşı ilgimiz, ciddiyetimiz ve bu uğurda sa ’y u gayretimiz nispetinde Kerîm olan MevlÂmızdan karşılık goreceğimiz şuphesizdir. Nitekim kuluna merhameti nihÂyetsiz olan Rabbimiz kudsî bir hadiste şoyle buyurur:
“Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman, ben ona bir arşın yaklaşırım; o bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulac yaklaşırım; o bana yuruyerek geldiği zaman, ben ona koşarak varırım.” (BuhÂrî, Tevhid, 50)
"HER ŞEY ASLINA DOĞRU KOŞAR GİDER"
Gonuller sultanı Hz. MevlÂn da der ki:
“Etrafında neyi goruyorsan, her şey kendi aslına doğru koşar gider. AllÂh yolunda hızla mesafe alamıyorsan, hic olmazsa topallayarak ve surunerek, duşe kalka Hakk ’ı arama yolunda yuru! Hak yolcusu sel gibi, dere gibi coşarak, koşarak denize akar gider. Ona ulaşınca, onda da yok olur.
CÂnÂna koşmayan, sevgiliye kavuşmaya calışmayan, sevgiliyi bulmak icin uğraşmayan canlar, binlerce de olsa, onlar hakîkatte yarım bedenden ibÂrettir. Omur, meydanda koşma, calışma didinme zamanıdır. Oturup zevke, ickiye dalma zamanı değildir.”24
BU İŞLERDE ACELE EDİN
“Acele etmek şeytandandır”, buyrulmuştur. Ancak hayırlı işlerde acele etmek de ayrıca emredilmiştir. Zira hayırlı işlerde acele etmemek, bir cok fırsatların kacmasına sebep olur. Sevgili Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda bizleri şoyle uyarır:
“SÂlih ameller işlemekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kapılayacaktır. O zamanda insan, mu ’min olarak sabahlar, kÂfir olarak geceler; mu ’min olarak geceler, kÂfir olarak sabahlar. Dinini kucuk bir dunyalığa satar”.25
“Guclu-kuvvetliyken, sıhhatın yerindeyken, cimriliğin uzerinde, fakir duşmekten endişe etmekteyken, daha buyuk zengin olmayı duşlerken verdiğin sadakanın sevabı daha buyuktur. (Bu işi) can boğaza gelip de ‘falana şu kadar ’, ‘filana bu kadar ’ demeye bırakma. Zaten o mal vÂrislerden şunun veya bunun olmuştur.”26
“Yedi (engelleyici) şey(gelme)den once iyi işler yapmakta acele ediniz. Yoksa gercekten siz, unutturan fakirlik, azdıran zenginlik, (her şeyi) bozup perişan eden hastalık, sacma-sapan konuşturan ihtiyarlık, ansızın geliveren olum, gelmesi beklenen şeylerin en şerlisi DeccÂl, belÂsı en muthiş ve en acı olan kıyametten başka bir şey mi beklediğinizi sanıyorsunuz?”27
Bu uyarılar, uyanık gonuller icin ne buyuk ikazlardır. Şu Âlemde herkesin uğrunda koştuğu bir davası ve sevdÂsı vardır. Kimi oyun ve eğlence icin koştururken, kimi mal, makam ve şohretler uğruna nefes tuketir, kimi de kulluk ve Allah ’a vuslat uğrunda var gucuyle didinir ve koşturur.
Kaynak: Dr. Adem Ergul, Goklere Yolculuk Var, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan