
Dua ederken nelere dikkat edilmesi gerekir? Dua ederken dikkat edilmesi gereken hususlar.Dua ederken dikkat edilmesi gerekenler.
Duaya eûzu besmele, Allah ’a hamd ve Hz. Peygamber ’e salÂt ile başlanmalı. Duadan once tovbe ve istiğfar edilmeli. Eller semaya acılmalı ve dua sonunda yuze surulmeli. EsmÂul Husn ile dua edilmeli. Mubarek gun ve gecelerde duayı artırmalı. İhlÂs ile ve bilincli olarak yapılmalı. Kabul olacağına inanılarak dua edilmeli. Kısık bir sesle ve yalvararak dua edilmeli. Israrla dua edilmeli. Umit ve korku icinde dua edilmeli. Meşru şeyler istenmeli, olculu olunmalı, aşırı gidilmemeli. Sadece sıkıntılı zamanlarda değil, her zaman dua edilmeli. Sadece Allah ’a dua edilmeli. EsmÂul HusnÂ, salih amel ve hayırlı işler vesile edilmeli. Dua sonunda “Âmin”, “duamı kabul et” denilmeli, Hz. Peygamber ’e salÂt u selÂm getirilmeli ve FÂtiha Sûresi okunmalı. AFİYET DUASI Bir kimse devamlı olarak; «Y Rabbi! Lûtf u kereminle Âfiyet ihsan buyur, bizleri Âfiyetten ayırma!» der dururdu. Onun bu sozlerini işiten birisi merakla:
“-Yapmakta olduğun bu duÂnın mÂnÂsı nedir? Nicin bu kadar sık tekrar ediyorsun?” diye sordu. O da, soruyu yonelten şahsın merakını gidermek icin başından gecenleri şoyle hulÂsa etti:
“-Ben, sırtında semer ile insanların yuklerini taşıyan ve boylece gecimini temin eden bir hamal idim. Bir defasında cok ağır bir un cuvalını yuklenmiş, uzun bir muddet taşımış ve fazlaca yorulmuştum. İstirahat etmek icin bir ara cuvalı yere koydum. Bu arada da icimden:
«-Y Rab! Boylesine yorulmaktansa bana her gun iki somun versen, onunla iktif ederdim!..» deyiverdim.
Tam bu esnÂda, birbiriyle hangi husustan dolayı cekiştiklerini bilmediğim iki adam gordum. Aralarını bulayım diye yanlarına vardığımda, biri diğerine vurmak istediği şeyi yanlışlıkla benim başıma vurdu. O anda yuzum kanlar icinde kaldı. Bu sırada mahalle karakolundan gelip bu iki kişiyi yakaladılar. Yuzumu-gozumu kana bulanmış bir vaziyette gorunce, kavgacılardan zannederek beni de yaka paca tutuklayıp hapse attılar. Bir muddet, karanlık, soğuk ve rutûbet kokusuyla dolu bir yerde hapis yattım. LÂkin her gun bana yiyecek olarak iki somun veriliyordu. Bir gece, ruyada birisinin bana şoyle dediğini işittim:
«-Yorulmadan her gun iki ekmek istemiş, fakat Âfiyet istemeyi unutmuştun!... İşte, istediğin verildi.»
Bu sırada uykudan uyandım ve yapmış olduğum hatadan dolayı CenÂb-ı Hakk ’a iltic ederek:
«-Affet Rabbim!.. Sen ’in sonsuz rahmet ve merhametine sığınıyorum. Artık ben sadece Âfiyet isterim, Âfiyet!» demeye başladım. Derken hapishanenin kapısının acıldığını ve:
«-Hamal Omer nerede?» diye bağırıldığını işittim. Biraz sonra da beni dışarı cıkardılar ve salıverdiler. O gun bugundur, ben de bu duÂyı tekrarlamaktayım.” (Bkz. Kuşeyrî, er-RisÂle, s: 514)
İslam ve İhsan
DUANIN ONEMİ VE FAZİLETİ