
Guvenilir bir insan olmak icin neler yapmalıyız? Guvenilir bir insan olmak toplum hayatında bize neler kazandırır? Durust insan olmanın faydaları.İnsanı hayata bağlayan, sosyal ve kulturel ilişkiler kurmasını sağlayan en onemli şey manevi değerlerdir. Durustluk insanları yaşatan en onemli manevi değerdir. Bir insanın hayatında durustluk olduğu surece yalan, yanlış olmaz. İnsanları kandırma, aldatma, sahtekÂrlık etme, dolandırıcılık yapma olmaz.
Durust olmanın faydaları, toplumda guvenilir olarak tanınmaktır. Hak ettiğini kazanmak ve elde etmektir. Hakkında hayırlı olana razı olmaktır. Yalandan, riyadan, dedikodu ve gıybetten, iftiradan uzak durmaktır.
Durust insanlar başkaları hakkında kotu zanda bulunmaz. Onlara karşı kotu bir davranış sergilemez. Kotu duşuncelerden ve niyetlerden uzak olur. Sadece iyilik icin calışır ve yalana karşı mucadele eder. Ticaretinde, eğitiminde, sosyal ilişkilerinde durustluk kimliğini asla kaybetmez. (Editorun Notları)
GUVENİLİR İNSAN OLMAK Guvenilir bir insan olmanın, saygıdeğer bir kişiliğin ve vakarlı olmanın zemininde durustluk vardır. Boyle bir temelden mahrum bir kişilik zeminine, sağlam bir şahsiyet inşası mumkun değildir.
Durustluk dinamiği eksik olan bir şahsiyet dili, etkili değildir. Boyleleri, etkin bir lider, eğitimci, dost ve ağabey olamazlar. Diğer bir ifadeyle “adam” olamazlar. Durustluğun şahsiyete yerleşmesinde, sozde doğruluk onemli olduğu gibi, muamele dediğimiz, işte ve ilişkilerde durust davranmak da son derece ehemmiyetlidir.
Ebû Hureyre -radıyallahu anh- şoyle anlatır: “Peygamberimiz bir gun buğday pazarına uğramıştı. Mubarek elini, icine buğday doldurulmuş bir kaba daldırdığında parmaklarının ıslandığını gordu. Bunun uzerine buğday sahibine:
«– Bu ne?» diye sormuştu. O kişi de:
«– Onu yağmur ıslattı, ey Allah ’ın Resûlu», deyince, Peygamberimiz: «− O ıslak kısmı insanların gormesi icin uste koysaydın ya. Bizi aldatan bizden değildir» buyurdu.
DURUSTLUĞUN ETKİLERİ Durustluk, kişisel ilişkilerden toplumsal ilişkilere, ticari ve mesleki faaliyetlerden kamu gorevlerine kadar hayatın butun alanlarını kapsayan ve mutlaka riayet edilmesi gereken bir erdemdir. Unutulmamalıdır ki, işci-işveren; Âmir-memur; hizmet alan-hizmet veren; muşteri-satıcı; eş, dost, arkadaş ve komşular birbirlerine guvenmezlerse, boyle bir toplumda huzur ve mutluluktan soz edilemez. Gunumuzde, modernizmin ahlÂkın guncelliğini kaldırması sonucu, yalan prim yapan bir konuma oturdu. Uc- kÂğıtcılığa acıkgozluluk denildiği, ruşvet yemeyen memura ahmak gozuyle bakıldığı bir toplum yapısı, curumuş bir yapıdır. Bu durum, toplum bilimcilerini duşundurmelidir. (Kaynak: Dr. Adem Ergul, Şahsiyet Dili ve Geliştiren Liderlik, Erkan Yayınları)
İslam ve İhsan