Yahudiler lanetli midir? Yahudiler neden dolayı lanetlenmiştir? Tum Yahudiler icin gecerli midir? Yahudilerin lanetlendiği ayet hangisidir? Ayetin anlamı ve tefsiri...Kur'an-ı Kerim'in cok yerlerinde Yahudilerin karakterleri ve vasıfları zikredilerek, bu kotuluklerinden dolayı tehdit edilmekte, azarlanmakta ve tahkir edilmektedirler. Mesela, kendilerine verilen nimetlerin karşılığında şukursuzluklerinden, Allah'a şirk koştuklarından, kendilerini yeryuzunde ustun ırk olarak gordukleri icin gurur sahibi olduklarından, mezmum hasletler olan hırs ve tam ile zillet icinde kaldıklarından bahsedilmektedir.
Bakara Suresi, 111. ayet: Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olmayan hic kimse kesin olarak cennete giremez." Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: "Eğer doğru sozluyseniz, kesin-kanıtınızı (burhan) getirin."
Maide Suresi, 18. ayet: Yahudi ve Hıristiyanlar: "Biz Allah'ın cocuklarıyız ve sevdikleriyiz" dedi. De ki: "Peki, ne diye sizi gunahlarınızdan dolayı azaplandırıyor? Hayır, siz O'nun yarattığından birer beşersiniz. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Goklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tumunun mulku Allah'ındır. Son varış O'nadır."
Kur'an-ı Kerim'de Yahudilerin sozunde durmamak ve anlaşmaları bozmak gibi kotu bir adetlerinin de olduğu,
"Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların coğu iman etmez."(Bakara ,2/100)
ayetiyle anlatılmaktadır. Yine Kur'an'da, onların Allah'ın emirlerine karşı geldikleri ve meleklere, peygamberlere duşman olduklarından dolayı inkarcı bir topluluk olduğu ifade edilmekte ve Allah'ın onlara şiddetli azabının olduğu ve onların varacağı yerin cehennem ateşi olduğu zikredilmektedir. Hz. Peygamber (asm) doneminde de Yahudiler O'na sorular sormakta ve iman edeceklerin soylemekte idiler. Fakat kendi anlayışlarına ve nefislerine muhalif cevaplar aldıklarında ise Peygamber'i inkar etmekte idiler.
YAHUDİLERİN LANETLENDİĞİ AYET
Kur'an Yahudileri lanetlenmiş bir millet olarak zikretmekle beraber, onlara Allah'a ve ahiret gunune inandıkları ve iyiliği emredip, kotuluğu nehyettikleri takdirde mujdelerin olduğunu beyan etmiştir. Kur'an'da gecen,
"Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (muminlerin) himayesine sığınmadıkca, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Cunku onlar, Allah'ın Âyetlerini inkÂr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri olduruyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır. Hepsi bir değildir; Ehl-i kitap icinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın Âyetlerini okurlar." (Al-i İmran, 3/112-113)
ayetleri, onların hepsinin bir olmadığını, lanetlenenlerin sozlerinde durmamalarından, şirklerinden ve amellerinin kotu olmasından dolayı; mujde verilenlerin de Allah'a şirk koşmadan ona kul olarak istikametli bir yol takip etmelerinden dolayı mujdelendiklerini gostermektedir. Ehl-i Kitap'tan olup, iyi amel işleyenler anlatılırken; onlara yuklerle mal bıraksan, noksansız iade edeceklerini, Kur'an'ın indirilmesine sevindikleri, tam bir samimiyetle Allah'a boyun eğerek iman ettikleri zikredilmektedir.
AYETİN TEFSİRİ
Kur ’an ’da “Ehl-i kitap” tabiriyle genel olarak yahudi ve hıristiyanlar kastedilmektedir. Ancak mufessirler bu Âyette Ehl-i kitaba gonderilen zamirlerin sadece yahudilere ait olduğunu ifade ederler; yani Allah ’ın gazabına uğrayıp kendilerine alcaklık (zillet) ve aşağılık damgası vurulanların yahudiler olduğu kanısındadırlar. Nitekim yahudiler (İsrÂiloğulları) hakkında indiği acıkca bilinen Bakara sûresinin 61. Âyetinde de aynı konu aynı ifadelerle vurgulanmıştır. Ancak burada yahudilerin boyle bir cezaya carptırılmalarının sebebi olarak “Allah ’ın Âyetlerini inkÂr etmeleri, peygamberlere karşı hasmane duygular besleyip iclerinden bazılarını haksız yere oldurmeleri, isyankÂrlık yapmaları ve Allah ’ın koyduğu sınırı aşmaları” gosterilirken, Bakara sûresinde bunlara ilÂveten başka sebepler de zikredilmiştir.
“İp” anlamına gelen habl kelimesi, burada mecazen “guvence” mÂnasında kullanılmıştır. RÂzî ’ye gore burada Allah ’ın ipinden maksat cizyedir; Ehl-i kitap cizye denilen vergiyi odemeyi kabul ettikleri takdirde İslÂm devletinin kendilerine sağlayacağı can ve mal guvenliğinden yararlanırlar. İnsanların ipinden maksat ise devlet başkanının goruşune bırakılmış konularda onlara sağlanan guvencedir; devlet başkanının ictihadına gore bu guvencenin sınırları genişleyebilir ve daralabilir (VIII, 185).
Hz. Peygamber ’den onceki yahudiler Allah ’a verdikleri sozlerde durmadıkları, Allah ’ın Âyetlerini inkÂr ettikleri ve kendilerinin haksız olduklarını bile bile peygamberlere karşı duşmanca duygular besleyip iclerinden bir kısmını yalanladıkları, bir kısmını da oldurdukleri icin, bulundukları her yerde uzerlerine zillet (alcaklık) ve Âcizlik damgası vurulmuştur. Daha sonra gelenler oncekilerin yaptıklarını benimseyip onayladıkları surece aynı sonuc onlar icin de gecerli olmuştur. Allah ’ın kanunlarının korumasına sığınmadıkca ve Allah ’ın kulları olan guclu topluluklarla anlaşma ve işbirliği yapmadıkca can ve mal guvenliklerini sağlayamamışlardır.
Yahudi tarihinde bu zilletin ornekleri pek coktur. Mesel yahudilerin BÂbil esareti (m.o. 586-538), Roma İmparatorluğu ’nun Kudus ’u uzun sure işgal altında tutması (F. Buhl, “Kudus”, İA, VI, 953) ve Hz. Omer zamanında (638) Kudus ’un muslumanlar tarafından fethedilmesi (MevlÂn Şiblî, İslÂm Tarihi, VII, 152) neticesinde yahudilerin 2000 yıl gibi uzun sure millî devletlerini kuramamış olmaları bu zilletin ornekleridir. Gunumuzden 500 sene once İspanya ’da katliama uğrayan ve surgun edilen yahudiler, Osmanlı Devleti ’nin yardımı ve korumasıyla Turk yurduna yerleştirilmişler ve boylece yok olmaktan kurtarılmışlardır. Aynı şekilde II. Dunya Savaşı ’nda Nazi katliamına uğrayan Almanya yahudilerinin onemli bir kısmı da Turkiye Cumhuriyeti ’ne sığınmışlardır (KitÂb-ı Mukaddes ’te yahudilere yoneltilen tehdit ve eleştirilere ornek icin bk. Bakara 2/65-66, 74).
AYETİ NASIL ANLAMALIYIZ?
İsrailoğullarına Hz Musa ile Firavun'un zulmunden ve denizde boğulmaktan kurtulmak, colde kendilerine gonderilen yiyeceklerle doyurulmak, susuzluklarını gidermek icin kayadan su cıkarmak gibi nimetler verilmiş ve azaptan korunmuşlardır. Buna mukabil onlar verdikleri sozu tutmamışlar, daha sonraları bazı peygamberlerini oldurmuşler, Allah'ı unutup puta tapmaya başlamışlar, yeryuzunde bozgunculuk cıkarmışlardır. Onlar, verilen nimetlere karşı nankorluk etmeleri, zulme sapmaları, hile, fesad ve fitne dolaplarını cevirmeleri, gurur, inat ve taassupları, haris bir şekilde mala ve dunyaya tapmaları neticesinde Allah tarafından lanetlenmişlerdir.
Fakat bu lanetlenmenin sadece ırkî bağlamda ele alınması yanlış olur. Cunku onlar icinde de hak ve hakikati teslim eden, iyiliği emredip, kotuluğu nehyeden kimselerin olduğu gercektir. Nitekim Hz. Peygamber (asm) doneminde Yahudi alimlerinden olan Abdullah b. Selam kitaplarında Hz. Peygamber (asm)'in vasıflarını okumuş ve Peygamber'i gorur gormez "Bu yuzde yalan yoktur." diyerek hemen iman etmiştir.
Kaynak: diyanet.gov.tr - (Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 653-654) - sorularlaislamiyet.com
BENZER HABERLER
İSRAİL KUDUS ’U YAHUDİLEŞTİRMEK İSTİYOR YAHUDİLER KORKULARINI HANGİ AĞACIN ARDINA SAKLIYOR? PEYGAMBER EFENDİMİZ VE YAHUDİLER KUR ’ÂN ’DA YAHUDİLER NASIL GECİYOR? YAHUDİLERİN PEYGAMBERİMİZ ’E SORULARI YAHUDİLER OSMANLI ’DAN FİLİSTİN ’İ ALAMAYINCA NE YAPTI? İslam ve İhsan