
MevlÂn Hazretlerini cizmeye gelen Ressam Aynu ’d-Devle'nin hikmetli menkîbesini istifadenize sunuyoruz.
Selcuklu Sultanı ’nın kızı, vezirin zevcesi ve Hazret-i MevlÂn ’nın murîdesi olan Gurcu HÂtun; aslen gayr-i muslim bir Rum olan sarayın meşhur ressam ve nakkaşı Aynu ’d-Devle ’yi, resmini cizip kendisine getirmesi icin Hazret-i MevlÂn ’ya gonderir. Ressam, huzûra cıkıp vaziyeti arz eder. MevlÂn Hazretleri ise mutebessim bir cehreyle:
“–Yapabilirsen ne ÂlÂ!” der.
Ressam cizmeye başlar. Fakat her seferinde, karşısındaki sîmÂnın, cizdiği resimle alÂkasız bambaşka bir muhtev ve şekle burunduğunu fark edip yeniden cizmeye koyulur. Boylece Hazret-i MevlÂn ’nın resmini cizmeye calışırken, yirmi yaprak eskitir. Sonunda aczini anlar ve bu işten vazgecmek mecburiyetinde kalır. Kalemlerini kırıp atar. Hazret-i MevlÂn ’nın ellerine kapanır. Zira o mahÂretli ressamın sanatı, kendi cizgilerinin icinde kaybolmuştur.
RivÂyete gore bu hÂdise, ressamın gonlunu uyandırır; hayret ve dehşet icinde derin duşuncelere daldırır ve enfusî bir Âlemin seyyÂhı eyler. Nihayet gonlunde acılan pencereden Allah Rasûlu -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’in tahayyulune dalan ressamın dilinden, şu sozler dokulur:
“–Bir dînin velîsi boyle olursa, kim bilir Nebî ’si nasıl olur?..”
Kaynak: www.osmannuritopbas.com
İslam ve İhsan