İnsanların kendisini ornek alıp tÂbî olduğu kişilerin en kucuk bir hatÂsı, toplumun buyuk bir kısmına mÂl olabilir ve pek cok kişiyi yoldan cıkarabilir. Bu yuzden ornek şahsiyetlerin dînî mevzularda cok hassas davranmaları gerekmektedir.İnsanlar orneksiz yapamadıkları icin, kendilerine iyi veya kotu, muhakkak bir ornek şahsiyet bulurlar. Bu sebeple insanların kendisini ornek alıp tÂbî olduğu kişiler, bilhassa dînî mevzularda cok hassas davranmalıdırlar. Zîr onların bu husustaki en kucuk bir hatÂsı, toplumun buyuk bir kısmına mÂl olabilir ve pek cok kişiyi yoldan cıkarabilir.

FETVAYI BİR AY MUZAKERE ETTİKTEN SONRA VERİRDİ

Bir gun İmÂm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri, camurda yuruyen bir cocuğa rastlamıştı. Ona merhamet ve şefkatle tebessum ederek:

“–EvlÂdım, dikkat et de duşmeyesin!” dedi.

Cocuk da, zek ve basîret parlayan gozleriyle İmÂm ’a dondu ve kendisinden beklenmeyecek bir olgunlukla şu karşılığı verdi:

“–Ey İmÂm! Asıl sen dikkat et ve duşmekten sakın! Cunku Âlimin duşmesi, Âlemin duşmesi demektir. Benim duşmem basittir, duşersem yalnız ben zarar gorurum. Fakat sizin ayağınız kayacak olursa, size tÂbî olup peşinizden gidenlerin de ayakları kayar ve duşerler ki, bunların hepsini kaldırmak, oldukca guctur!..”

Ebû Hanîfe Hazretleri, bu sozden cok muteessir oldu ve sarsıldı. Artık o gunden sonra, talebeleriyle birlikte tam bir ay muzÂkere ettikten sonra ancak bir fetv verirdi. Talebelerine de şu nasihatte bulunurdu:

“Şayet bir meselede size daha kuvvetli bir delil ulaşırsa, o hususta bana tÂbî olmayınız. İslÂm ’da kemÂlin alÂmeti budur. Bana olan sevgi ve bağlılığınız da ancak bu şekilde ortaya cıkar...”



17) Bkz. İbn-i Âbidin, HÂşiyetu İbn-i Âbidîn, Dımaşk 2000, I, 217-219.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan