Fatih zamanında yaşanan, o devirde evlÂtların nasıl iffet kahramanı şahsiyetler olarak yetiştirildiklerinin şahidi olan şu hÂdise; terbiyedeki hakikî neticenin muthiş bir misÂlidir.Fatih Sultan Mehmet devrinde papazlar, Osmanlı toplumunun mÂneviyÂtını olcmek icin, birtakım muşÃ‚hedelerde bulunduktan sonra; gencliğin iffet ve nezÂhetini sınamak icin, kızlarını akşam aktinde bir medreseye gonderdiler. Kızlar, kapıyı acan genclere;
“–Hava karardı, yolumuzu kaybettik. Bizi bu gece misafir eder misiniz?.. Caresisiz...” dediler.
Talebeler, duşunup taşındılar, nihayet kendi odalarını bu iki kıza verdikten sonra, araya bir perde gerip mangal başında sabahladılar. Sabahleyin de kızları yolcu ettiler.
Papazlar, kızlarına merakla delikanlıların ne yaptığını sordular. Onlar da, olan biteni şoyle anlattılar:
“–Kendi yerlerini bize terk ettiler. Kendileri odanın ucuna cekildiler. Ortadaki mangal ateşini ellerine alıp bırakıyorlar, birbirlerine dehşetle; «Rabbimiz bizleri Cehennem azÂbından korusun!. Bizleri, Ânı istikbÂlle değiştiren ahmaklardan eylemesin!.» diyorlardı. Bizlere donup bakmıyorlardı bile...”
İşte, Cehennemin ateşinin, dunyanın her turlu ateşinden daha şiddetli, daha dayanılmaz olduğunun en guzel idrÂki...
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nesil Endişesi, Erkam Yayınları


İslam ve İhsan